27 Temmuz 2010 Salı

Kocaman Bir Fenerbahçe

Ayağına kadar gelen şampiyonluğu son maçta kaptırmanın bedelini Christoph Daum ödedi Fenerbahçe'de. ''Görevimin başındayım'' diye geldiği Samandıra'dan ayrılması Miniatürk'te yaptığı basın açıklamasıyla oldu. Bedel ödendikten sonra yeni sezon için Fenerbahçe'de tek bir aday vardı. Geçen sezonun Sportif Direktörü Aykut Kocaman.

Takım elbisesini dolaba asıp, eşofmanlarını yeniden giyen Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin efsane isimlerinden birisi. Aynı Rıdvan Dilmen, Oğuz Çetin ya da Turhan Sofuoğlu gibi. Şimdiye kadar bu saydığım 3 ismi de deneyen Fenerbahçe belki de içlerinde en istikrarlısı olan Aykut Kocaman'ı denemeye karar verdi bu kez. Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe taraftarında kredisi büyük. Zaten bu kredi yüzünden cesur hamleler yaptı Aykut Hoca. Yıldız peşinde değil de, başarıya aç gençlerin peşinde koştular kulüp olarak. Issiar Dia ve Miroslav Stoch transferleri tam da Aykut Hoca'nın istediği karaktere sahip oyuncular. Kaptan Alex'in kendisine karşı büyük bir saygısı var. Alex'te en az Aykut Kocaman kadar bu takımın efsane oyuncularından birisi durumunda. Dolayısıyla sadece Alex'in değil, tüm takımın saygısı bir hayli fazla olacaktır tecrübeli teknik direktöre karşı. Yönetimin Aykut Hoca'nın arkasında ne kadar ve ne derece duracağını tabi ki şimdiden kestirmek zor ancak Kocaman kadar kredilerinin olmadığı ortada.

Lige başlangıç çok önemli. Beklenen forvet gecikiyor ve belli ki Güiza'dan bu sezon faydalanamayacak Fenerbahçe. Bir tek Semih ve Gökhan Ünal'ın eline bakmak büyük bir kumar olur kanaatindeyim. Yönetimin forveti bir an önce getirmesi lazım. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde de güzel bir kura çekti sarı lacivertli takım. Young Boys normal şartlar altında kolaylıkla ekarte edebilecekleri bir ekip. Sonraki turda neler olacağını bilmek zor ancak Şampiyonlar Ligi'ne kalınması durumunda hem camianın Aykut Hoca'ya olan güveni artacaktır, hem de Aykut Kocaman'ın eli güçlenecektir. Bu yüzden sarı lacivertliler için en azından önümüzdeki ay en büyük hedef hiç kuşkusuz son 32'ye kalabilmek olacak. Hoca'nın hazırlık kampı boyunca kafasında belli bir şablon ya da belli bir onbir oluştu mu bilmiyorum ancak yapısı itibariyle koşan, mücadele eden ve ve en önemlisi son bir iki sezondur görmediğimiz hırsı ve kazanma isteğini takıma aşılayacağına eminim.

Bu sezon alışılagelmişten farklı bir Fenerbahçe izleyeceğimizi tahmin ediyorum. Sistem oturdukça ve oyuncular Aykut Kocaman'ın ne istediğini anladıkça çok daha oturaklı ve sisteme sadık bir takım gelecek diye umuyorum. Tabi burada en önemli olan şey Aykut Kocaman'a inanmak ve prensiplerine sahip çıkabilmek. Fenerbahçe'nin başında şu anda klişe tabiriyle ''adam gibi bir adam'' var. Değerlendirebilmek tamamen sarı lacivertli camianın elinde...

Hiç yorum yok: