7 Ocak 2011 Cuma

Mehmet Çakır, Piotr Brozek, Pawel Brozek...

Ersun Yanal döneminde oluşturulmaya başlanan iskelete yavaş yavaş takviyeler yapmaya devam etti yine Trabzonspor. Özellikle ilk yarının ciddi puan farkıyla lider bitirilmesinin ardından, ikinci yarıya daha alternatifli bir kadroyla girmek şart olmuştu. Jaja gibi ''karakter fakiri'', Alanzinho ve Yattara gibi ''takım sırtlama performansları'' olmayan futbolculara bir tehdit unsurunun gelmesi gerekiyordu. Engin Baytar ve Burak Yılmaz'ı ''kullanılabilir'' hale getiren Şenol Güneş'in ellerine bu kez Ankaragücü'nden alınan Mehmet Çakır verildi.

Gençlerbirliği'nde yıldızı parlayan, daha sonra Melih Gökçek'in başkanlığındaki Ankaraspor'a ne idüğü belirsiz bir senet karşılığında transfer edilen Mehmet Çakır, daha sonra Ankaragücü'ne ''devrolmuştu''. Garip Ankara tecrübelerinden sonra bu kısır döngüden kurtulup Trabzonspor'a transfer olması hem bordo mavililer için hem de oyuncu için büyük bir fırsat gibi gözüküyor. Garip futbol stiline rağmen, zaman zaman gerçekten iyi maçlar çıkarabilen ve her an maçın gidişatını değiştirebilecek özelliklere sahip olan Mehmet'in hemen onbirde şans bulması zor gibi gözükse de, ilerleyen zamanda takımın önemli futbolcularından birisi olacağını düşünüyorum. Özellikle sağ kanatta etkili olabilen ve Yattara'dan çok, Burak Yılmaz'a benzeyen oyun stiliyle (çizgide değil, uzak forvet oynamak) rotasyona girmesi çok uzun sürmeyecektir. Mehmet Çakır transferi hem Trabzonspor'a hem de futbolcunun kendisine hayırlı olsun.

Teofilo Gutierrez'in kaçısından sonra, yalnızca Umut Bulut alternatifiyle koca bir devreyi geride bırakan Trabzonspor'un bir golcü almayı hedeflediği zaten biliniyordu. Sezon başında Glowacki'nin transfer edildiği Wisla Krakov'un kapısı bu kez Pawel Brozek için çalındı. Pawel, ''kardeşim olmadan asla'' deyince, yanında sol bek Piotr Brozek'te transfer edildi. Cale ve Ferhat'tan sonra üçüncü sol bekine sahip olan Trabzonspor'un asıl hedeflediği golcü oyuncu kimliğinde olan Pawel Brozek, Polonya Milli Takımı'nda da görev yapan ve ulusal anlamda önemli bir oyuncu. 1983 doğumlu olan oyuncu, özellikle 2001 yılında Avrupa'nın yeni yıldız adayı olarak lanse edilse de beklenen patlamayı bir türlü yapamadı. 2006 yılında ülkesiyle birlikte Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'na katıldı ancak hiç onbir başlamadı. Özellikle Football Manager oynayanların ismine çok aşine olduğunu düşünüyorum zira kendisi yirmili yaşlarında ''wonderkid'' olarak, Avrupa'nın büyük kulüplerine transfer oluyordu. Bilgisayar ekranındaki istatistiklerini gerçek sahaya yansıtamamış olsa da, videolarını izlediğim kadarıyla, güçten ziyade daha çok seri stile sahip bir oyuncu. Defansın arkasına sarkmayı seviyor ve bu sevgisi Trabzonspor'da kendisine çok şey kazandırabilir. (Selçuk, Colman, Yattara, Alanzinho, Jaja, Engin Baytar desteği) Umut'la stilleri neredeyse birebir örtüşüyor ancak bitiriciliği Umut'tan çok daha iyi. Umut'u çok seven bir hayranı olarak, benim bile bitiriciliğimin Umut'tan iyi olduğunu iddia edebilirim ama konumuz bu değil. Hem yeni transfer olması, hem de yabancı olması sebebiyle Umut'la gireceği forma savaşında bir adım önde görünüyor şimdilik. Göstereceği performansla kendi kaderini tayin edip, oynamayı çok istediği Şampiyonlar Ligi'nde önümüzdeki sezon forma giyebilir. Pawel Brozek, Trabzonspor'a fayda sağlayabilecek yetenekte bir oyuncu.

Pawel'in masabaşında Trabzonsporlu yöneticilere tavsiye ettiği oyuncu ise kardeşi Piotr Brozek. Pawel'in ikiz kardeşi ve O'da 1983 doğumlu. 2005 yılında Denizlispor'un bir yıllığına kiralama anlaşması yaptığı ancak sonradan ne olduysa transferi gerçekleşmeyen ve o sene Gornik Zarbzre'ye kiralanan oyuncu Polonya Milli Takımı'nın hemen her yaş grubunda görev aldı. A takımla 5 maça çıkan ve 1 gol kaydeden Trabzonspor'un yeni ''Arçil'i'' (mevki olarak olmasa da) Wisla Krakov'da da 2006 yılından beri düzenli olarak forma giyiyor. Bonus bir transfer olsa da, Cale'yi zorlayacak bir performans gösterirse, kardeşiyle birlikte Trabzonspor onbirinde yer alabilir.

Trabzonspor yaptığı bu üç transferle, ligin ikinci yarısına, kadrosunu biraz daha güçlendirmiş olarak girecek. Transferlerin Trabzonspor'a ne katacağı ise ikinci yarının başlamasıyla birlikte netleşecek.

1 yorum:

Muratonovic dedi ki...

ilk yariya ilave olarak, Yattara, Tayfun ve Glowacki'yi de yeni transfer olarak gorebiliriz.. Zira ilk yari bu adamlar pek yoktu ve ikinci yari daha cok olacaklar gibi..