22 Ocak 2011 Cumartesi

Önemli Olan...

Ciddi bir puan farkıyla biten ilk yarının ardından oynanacak olan Ankaragücü maçı sezonun en kritik maçlarından birisi olmasa da, hem bırakılan yerden devam etme adına, hem de, Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarından önce önemli bir motivasyon kaynağı olması adına önemliydi.

Yeni transferlerden hiç birisi sahaya ilk onbir çıkmazken, cezalı Engin Baytar ve sakat Egemen Korkmaz'da maç kadrosunda yer almadı. Colman ve Selçuk'un önünde Jaja'nın yer aldığı hücum hattının sağında Yattara, solunda ise Burak ile oyuna başlayan Şenol Güneş'in santrafor tercihi ise yine Umut Bulut'tu.

İlk dakikalardan itibaren bilinen pas trafiği ile oyuna ağırlığını koyan Trabzonspor, rakibinin direnci ile karşılaştı. İlk onbeş dakikada beklenen pozisyonlar yakalanamasa da, dakikalar geçtikçe, baskıyı arttıran Trabzonspor, Yattara'nın bireysel becerisiyle getirdiği topa Jaja'nın dokunuşuyla skor üstünlüğünü yakaladı. Golden sonra, özgüveni yüksek oyunu devam eden Trabzonspor'a cevap veremeyen Ankaragücü kendi sahasına iyice çekilince, bordo mavili takım üst üste pozisyonlar bulmaya başladı ancak skoru koparacak gol gelmeyince, ilk yarı Trabzonspor'un 1-0 üstünlüğü ile sona erdi.

İkinci yarıda ilk yarının aksine daha durağan ve temposuz bir Trabzonspor'a karşı, Sestak'la güçlenen Ankaragücü, Gabric'in de Sestak'a uyum sağlamasıyla yavaş yavaş rakip kalede görünmeye başladı. Oyundan iyice düşen Jaja ve formsuz olan Burak'ın sahada kalma süresi uzadıkça, Trabzonspor özellikle bu futbolcuların kaybettiği toplardan sonra ciddi pozisyonlar vermeye başlamıştı ki, Sestak'ın akıl dolu ortasına Gabric'in vurduğu kafa Ankaragücü'ne beraberliği getirdi. Beraberlikten sonra paniğe kapılan tribünlerinde etkisiyle takım olarak iyice yavaşlayan Trabzonspor'da önce Yattara'nın yerine Alanzinho, ardından Colman'ın yerine Sezer değişikleri geldi. Bu değişikliklerde takıma beklenen dinanizmi getirmeyince 82'de son koz olarak sahaya yeni transfer Mehmet Çakır gönderildi. Neticede Ankaragücü'nün uzatma dakikalarında yakaladığı üst üste iki net pozisyondan da sonuç çıkmayınca karşılaşma 1-1 berabere sona erdi.

Şenol Güneş'in eldeki imkanlar doğrultusunda sahaya çıkardığı takım son derece doğru bir tercihken, kenardan yaptığı hamleler takımın vitesinin düşmesine yardımcı oldu. Özellikle gününde olmayan ve sadece varyeteyi düşünen Jaja ile birlikte, bir çok pozisyon harcayan, ayrıca müsait durumdaki arkadaşlarına pas vermekten çok, ligde attığı gol sayısını yükseltmeyi hedefleyen Burak'ın yerine iyi bir oyun oynayan ve takımın yükünü çeken Yattara'nın oyundan alınması maçın kader anlarından birisi oldu. Trabzonspor Engin Baytar'ın yokluğunu da müthiş derecede hissetti. Hem ateşleyici performansı, hem de taraftar-takım ilişkisi açısından Engin'in sahada olmaması bordo mavililer için büyük dezavantaj oldu. Tabi Egemen'in yokluğunun da defansın balansını bozduğunu söylemek mümkün. Yattara iyi bir maç çıkarırken, Selçuk'ta biraz performans düşüklüğü olduğunu söyleyebilirim. Serkan yine bildiğimiz Serkan'dı.Koştu, top çaldı, sık sık kanadından bindirdi, orta yaptı ve takımın en iyi oyuncusu olmayı başardı. Alanzinho ve Sezer'in performanları da bana göre gayet iyiydi ancak oyunun sıkıştığı dönemde kilidi açacak oyuncular ya kenara çekildi ya da sahada yoktu.

Ankaragücü'nde sahanın yıldızları Sestak ve Gabric'ti. Özellikle Sestak oyuna girdikten sonra Gabric'in de performansında ciddi bir artış oldu. İlk yarıda kötü gözüken Rainoch'ta ikinci yarıda Trabzonspor hücumlarına sıklıkla set çeken adamdı.

Trabzonspor'un kaybettiği iki puan tabi ki önemli ve ciddi bir kayıp ama asıl kaygılanılması gereken bu değil. Trabzonspor halen bu ligin en iyi takımı. Temposu yeterli olmasa da bugünkü oyun bile, ligdeki bir çok takımı rahatlıkla devirmeye yeter. Neticede uzun bir aradan sonra yeni başlayan bir ikinci yarı ve henüz oturmayan bölgeler var. Bir iki maça kadar takımın tam olarak oturacağını ve özellikle kondisyon olarak istenilen seviyeye geleceğini düşünüyorum. Panik olmayı gerektirecek bir durum yok. Önümüzdeki hafta Fenerbahçe maçı bir hayli önemli olacak. O maça kadar özellikle mental hazırlıkların bitmiş olması herhalde Şenol Güneş'in hafta içinde üzerine düşmesi gereken en önemli konu olacak.

Hiç yorum yok: