A Grubu'nda ikinci maçlar sonunda beklendiği gibi Uruguay ve Meksika ikinci tura yükselen takımlar oldular. Kendi aralarında oynadıkları ve berabere kalmaları halinde birlikte turlayacakları maçta Uruguay, Meksika'yı ''iki numaralı'' golcüsü Luis Soarez'in kafa golüyle yendi ve A Grubu'nu lider olarak tamamladı. Bu kadar kaliteli bir kadroya sahip olupta bu kadar kötü futbol oynamayı nasıl başardığı tez konusu olabilecek Fransa ise ev sahibi Güney Afrika'ya 2-1 mağlup olarak turnuvayı tek gol ve tek puanla kapadı. Güney Afrika ise herhalde ilk maçın sonlarında Meksika'dan yediği gole bu galibiyetle birlikte daha fazla üzülmüştür.
B Grubu'nda ise Arjantin, Yunanistan karşında da 2-0 galip gelmeyi başararak grubu 3 maçta 9 puanla lider olarak ''domine etmeyi'' başardı. Turnuvanın en zevkli maçlarından birisini oynayan Güney Kore ve Nijerya ise yenişemeyerek 2-2 berabere kaldılar ve bu skor puan avantajına sahip olan Güney Kore'yi bu gruptan ikinci tura attı. Turnuva başlarken bu grubun ''en zayıf halkası'' olarak gözüken Güney Kore, 2002'de kendi evindeki turnuvada yaşadığı yarı final gururunu tekrar yakalamak için önemli bir adım atmış oldu. Nijerya özellikle Güney Kore maçında tüm Afrika takımları gibi son vuruş beceriksizliğini aşamayınca kazanabileceği ve turlayabileceği bir maçı kazanamayarak, ayağına kadar gelen fırsatı kaçırmış oldu. Özellikle Premier League'in iyi forvetlerinden olarak kabul edilen Yakubu'nun kaçırdığı gol öyle her futbolcuya nasip olmaz herhalde.
C Grubu'nda son haftaya iki puan farkla lider giren Slovenya, İngiltere'ye tek golle teslim olunca, arkadan gelen A.B.D, sonuna kadar hakettiği bir üst tura yükselme hakkını ancak 90+1'de Donovan'ın plasesiyle yakaladı. Bu gol sadece ikinci tura yükselmeyi değil, aynı zamanda grubu lider bitirip, Almanya'dan ''kaçmayı da'' beraberinde getirdi. Siyasi anlamda en çok hak yiyen devlet görüntüsünde olan Birleşik Devletler, ironik bir şekilde bu turnuvada en çok hakkı yenilen takımlar sıralamasında herhalde bir numarada bulunuyor olmalı. Özellikle Dempsey ve Altidore'un kaçırdığı gollerden sonra bu gruptan çıkamasalar, benim gibi bir çok futbolsever bu duruma çok üzülecekti. Grubun favorisi İngiltere ise beklenilen futbolunun yanına dahi yaklaşamadı. Cezayir ve Birleşik Devletler beraberlikleri onlara pahalıya patladı ve ikinci turda Almanya ile bir tür erken final oynayacaklar. Görüntü itibariyle de Almanya karşısında işleri hiçte kolay olmayacak.
D Grubu'nda Avustralya bana göre kaliteli olan kadrosunun hakkını nihayet verdi ve Sırbistan'ı 2-1 mağlup etti. Bu sonuç ise Almanya'ya tek golle mağlup olan ancak ilk maçta Sırbistan karşısında kazandığı altın değerindeki 3 puanı iyi savunan Gana'ya yaradı ve ''kara kıtanın'' temsilcileri kendi sahalarında ikinci tura yükselmeyi başardılar. Neredeyse Asamoah Gyan'dan başka ''topu kaleye ittirecek'' oyuncusu olmayan Gana belki turnuvada çok fazla ilerleyemeyecek ancak Sırbistan'ı elemeleri bence gayet güzel oldu. Neticede ezilen kıtalarında ikinci tura yükselmeleri sadece kendi ülkelerini değil eminim kıtanın büyük çoğunluğunu çok sevindirmiştir. Avustralya ise şayet ilk maçta Almanya karşısında o büyük bozgunu yaşamasaydı şimdi ikinci turda olabilirdi. Kewell'ın gördüğü kırmızı kart ve akabinde yedikleri penaltı golü de Gana maçındaki şanssızlıklarıydı. Herhalde şu ana kadar geçen kısmın en şanssız takımı Avustralya olmuştur. Yoksa bu gruptan çıkmaları içten bile değildi.
A, B, C ve D gruplarında bir üst tura yükselen ve birbirleriyle eşleşen takımlar ise şu şekilde oldu:
Uruguay - Güney Kore
Meksika - Arjantin
A.B.D - Gana
Almanya - İngiltere
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder