4 Eylül 2009 Cuma

Eurobasket 2009 Poland


Yaklaşık 9 yıldır hazırlandığımız ve beklediğimiz, Türkiye'de düzenlenecek olan 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'ndan önceki son prestijli turnuva olan Avrupa Basketbol Şampiyonası pazartesi günü start alıyor. Dört grupta toplam 16 takımın mücadelesi ile başlayacak olan turnuvada 12 Dev Adam'da yerini almış durumda. Öncelikle grupları bir görelim:

A GRUBU:

HIRVATİSTAN
MAKEDONYA
YUNANİSTAN
İSRAİL

B GRUBU:

FRANSA
ALMANYA
LETONYA
RUSYA

C GRUBU:

BÜYÜK BRİTANYA
SIRBİSTAN
SLOVENYA
İSPANYA

D GRUBU:

BULGARİSTAN
LİTVANYA
POLONYA
TÜRKİYE

Herşeyden önce turnuvanın uzun yıllardır düzenlenen en sönük turnuva olacağı kuşkusuz çünkü birçok NBA yıldızı bu turnuvada ülkelerinin formalarını çeşitli mazeretlerle birlikte giymeyecekler. Almanya'nın dünyaca ünlü yıldızı Dirk Nowitzki ve partneri diyebileceğimiz Chris Kaman, Litvanya'nın en önemli oyuncusu Sarunas Jasikevicius, Rusya'nın temel direği Anderi Kirilenko ve J.R Holden, Yunanistan'ın en önemli iki oyuncusu Diamantidis ve Papaloukas bu turnuvada yer almayacaklar. Gruplara tek tek bakacak olursak:

A GRUBU:

Grubun birinciliğini son Efes Cup'ın da şampiyonu olan Hırvatistan'ın elde edeceğini söylemek çok zor olmasa gerek. 2.11'lik Mario Kasun'un yanında 2.08'lik Kresimir Loncar, Nicola Prkacin ve bir guard ruhuna sahip olan 2.08'lik Sandro Nicevic'le birlikte son derece ürkütücü bir pota altı gücüne sahip olan takımı bir dönem Efes Pilsen forması da giyen Marco Popovic oyun kurucu pozisyonunda idare edecek. Gerçek bir skor tehdidi olan Zoran Planinic ile birlite zor şutların oyuncusu Davor Kus'ta Hırvatistan'ın skor yükünü çekmeye çalışacak oyuncular. Aslındas Hırvatistan sadece A grubunun değil turnuvanın da büyük favorilerinden bir tanesi hiç kuşkusuz.Savunmanın kralı Diamantis ve hücumun kralı Papaloukas'ın yokluğuna rağmen oturmuş sistemi ile Yunanistan bu grubun ikincilik tahtı için en büyük aday. Yetenekli oyun kurucuları Spanoulis ve NBA kariyerli Antonio Fotsis takımın en büyük kozları durumunda. Yunanistan bu gruptan çıksa bile bu kez finali zorlamaktan uzak bir görüntü sergileyecektir diye tahmin ediyorum. Efes Cup'ın en büyük sürprizini yaparak final oynama başarısı gösteren Naumoski'nin ülkesi Makedonya hem grubun hem de turnuvanın sürpriz takımı olmaya aday. Devşirdikleri Amerikalı oyuncu Jeremiah Massey takımın en büyük kozu durumunda ancak yine de Efes Cup'ta gördüğümüz kaadarıyla ''One Man Show'' yerine takım oyununu daha iyi oynuyorlar. Turnuvada alacakları her galibiyet onlar için moral, bizler için heyecan ve renk olacaktır. Bu şartlar altında İsrail grubun en zayıf halkası gibi duruyor. Maccabi Tel-Aviv gibi Avrupa basketbolunun lokomotif kulüplerinden birisine sahip olsalarda şu anki kadrolarında Avrupa ya da Dünya çapında isim yapmış önemli bir yıldızları bulunmuyor. Bence temel amaçları Makedonya maçını kazanıp altılı gruba yükselmek olacak ancak buradan çıkıp çeyrek final oynamaları ancak bir basketbol mucizesi olabilir.

B GRUBU:

Gruba ilk bakıldığında favoriler Rusya ve Almanya gibi duruyordu ancak eksik oyuncular sayesinde Fransa bir anda grubun favorisi haline geldi. Turnuvaya tam takım olarak katılacak olan Fransızların en büyük silahı yine atletik oyuncuları olacak. Tony Parker'ın ''koşan zencileri zaptettiği'' ölçüde başarılı olabilecek olan Fransızlar'ı eleme maçlarında iki kez mağlup etmeyi başarmıştık. Fransa son takımın belirleneceği ekstra play-offların finalinde Belçika'yı eleyerek zor bela turnuvaya katılma hakkını elde etmişti. En büyük sorunları ''takım olamamak'' olan Fransızlar bu turnuvada ''enteresan'' bir performans sergileyebilir. Almanya'nın bu turnuvadaki en büyük gösterisi Nowitzki'siz neler yapabileceklerini sergilemek olacak. Femerling, Okulaja ve Jagla gibi güçlü oyuncularıyla Efes Cup'ta hiçte fena bir performans göstermeyen Almanlar, Nowitski'sizliğe rağmen son sekize kalacak güce sahip. Son şampiyon Rusya turnuvaya Kirilenko ve Holden olmadan gelse de Victor Khryapa ve Sergey Monya gibi üst düzey oyuncularıyla dikkat edilmesi gereken bir ekip olacaktır. Letonya için pek fazla birşey söylemeye gerek yok -15 averaj ortalamasıyla şampiyonaya ilk turda veda edecektir.

C GRUBU:

Büyük favori İspanya'da Pau Gasol'ün turnuvaya katılıp katılmayacağı belli değil ancak Gasol olmasa dahi, Calderon'lu, Garbajosa'lı, Rudy Fernandez'li, Raul Lopez'li, Navarro'lu, Felipe Reyes'li ve Fernando Rubio'lu kadro sadece grubun değil, diğer takımların da çok çok üstünde. Pau Gasol'de takıma katılırsa süperstarlarıyla olimpiyata gitmiş bir A.B.D kadar rahat turnuva çıkaracaklarına neredeyse emin durumdayım. Sırbistan ve Slovenya'nın ikincilik mücadelesi yapacağı grupta ben Slovenya'yı Sırbistan'a karşı bir adım önde olduğunu düşünüyorum. İki takımında İspanya'ya kaybedeceğini ve Büyük Britanya'yı yeneceğini yüksek olasılık dahilinde düşünürsek, kendi aralarında oynayacakları maç altılı grup için büyük önem taşıyor. Her ne kadar tecrübesiyle Sırbistan ikincilik için avantajlı gibi görünsede bana göre Slovenya, Sırbistan'ı mağlup ederek yarı finale kadar yükselebilecek ciddi bir potansiyele sahip. Bu grubun averaj takımı olmaya aday Büyük Britanya ise tahminimce Robert Archibald'in omuzlarında ''gidebileceği yere kadar'' gitmek isteyecektir.

D GRUBU:

12 Dev Adam D grubunda sahne alıyor ve her şampiyona öncesi çektiği talihsiz kuralara bu kez ''başkaldırarak'' belki de şampiyonanın en ''hafif'' grubunda kendisine yer buldu. Grup birinciliği için çekişeceği Litvanya ile ilk maçı oynayacak olmak ise milli takımın en büyük handikapı. Japonya'da altıncı olunan dünya şampiyonası hariç ilk maçların hemen hepsini kaybeden milli takım bu kez şeytanın bacağını kırmak isteyecek. Tabi ki takımın en önemli kozu olan Hidayet'in yanında, Barcelona'da oldukça başarılı bir sezon geçiren Ersan İlyasova ile son derece yetenekli bir takıma sahip olsakta takımın coachluğunu yapan Tanjevic sayesinde turnuvaya pekte iyimser bakamıyoruz. Efes Cup'ta sergilenen kötü performans ve Tanjevic'in Fenerbahçe Ülker'de uyguladığı sistemin aynısını milli takıma da empoze etmek istemesi sıkıntının başlıca sebepleri. Rotasyon adı altında sıcak, soğuk oyuncu ayrımı yapmadan sürekli oyuncu değiştirerek takım ritmine büyük darbe vuran Tanjevic'e rağmen milli takımın Bulgaristan ve Polonya maçlarını kazanacağını düşünüyorum. Altılı grupta çaprazdan gelmesi muhtemel İspanya'ya karşı kaybedilecek olası maça rağmen, Slovenya ve Sırbistan'ı yenecek güçte olduğumuzu düşünüyorum. Litvanya'ya kaybetsek dahi altılı grup dahil toplamda alınması muhtemel 4 galibiyet bizi çeyrek finalde ''dişimize göre'' bir rakibe düşürebilir. Zaten bu takım bu turnuvada çeyrek final görmezse Tanjevic'in işine ''acil olarak'' son verilmesi gerekir. Jasikevicius'suz Litvanya her daim korkulacak bir ekip. Baş organizatörleri olmasa da oynadıkları hızlı basketbol ve yüksek şut yüzdeleriyle tehlikeli olan takım aynen Türkiye gibi D grubunun liderliği için mücadele verecek. Ev sahibi Polonya kısıtlı kadrosuna rağmen ev sahibi olmanın avantajını sonuna kadar kullanmak isteyecektir. Bulgaristan'ı yenip altılı gruba yükselmeleri çok sürpriz bir sonuç sayılmaz. Bulgaristan için ise bu turnuvada boy göstermeleri dahi onlar için yeterince büyük bir başarı desek abartmış olmayız herhalde.

MİLLİ TAKIMIN FİKSTÜRÜ:

12 Dev Adam ilk maçını pazartesi günü saat 21:15'te Litvanya ile Wroclaw kentinde oynayacak. Salı günü aynı kentte ve aynı saatte Bulgaristan karşısına çıkacak olan millilerin gruptaki son maçı çarşamba günü yine Wroclaw'da saat 18:15'te ev sahibi Polonya'ya karşı olacak. Sonrasında turnuvaya 1 gün ara verilecek ve altılı grup maçlarıyla finaller kesintisiz oynanıp, 20 Eylül'de Katowice'de oynanacak final maçıyla şampiyon belli olacak. Turnuvada milli takımıza sonsuz başarılar diliyorum. Unutmadan; Turnuvanın tamamını NTV ve NTVSPOR kanallarından takip edeceğiz...

Hiç yorum yok: