24 Eylül 2009 Perşembe

Öyle Bir Başkan Var ki...


Samimi olarak belirtmeliyim ki, Beşiktaş'ın şu anki durumunu sezon başında birileri bana söylese, gülmekten katılır, kendisinin zerre kadar futboldan anlamadığını belirtirdim. Hatta daha iddialı konuşayım; sezon başında şampiyonluk için bir numaralı seribaşım Beşiktaş'tı, ancak ilk altı hafta sonunda siyah beyazlıların 12. sırada kalmasının da çeşitli nedenleri olduğunu düşünüyorum.

Eduard Cisse zaten geçen sezonun devre arasında gözden çıkarılmış ve yerine Michael Fink alınmıştı bile. Fabian Ernst'in geçen sezonki muazzam futboluna ve Beşiktaş'ı sürüklemesine rağmen bu sezon geçen sezonki performansının yarısına bile ulaşamamasının Cisse'nin yokluğuyla bir alakası var mı yok mu sorusunu sorma zamanı geldi sanırım. Cisse'nin bu aralar Marsilya'da sergilediği performansında son derece spektaküler olduğunu belirtmem lazım. Cisse'nin gidişiyle orta sahada bir delik açılmış oldu sanki. Zapotocny yabancı hakkı yüzünden Bursaspor'a kiralandı ama bu da büyük bir yanlış oldu bana göre. Savunmanın da sezon başından beri kendisini toparlayamadığı bir gerçek. Tabata, Beşiktaş'a son derece faydalı bir oyuncu olacakken, hem transferinin gecikmesi, hem de maliyeti, oyuncunun daha maça çıkmadan gereksiz bir baskı altına girmesine sebep oldu. Geçen sezonun methiyeler düzülen futbolcusu bir anda ''tu kaka'' oldu. Nihat, Tello, Holosko, Bobo, Nobre gibi oyunculardan istenilen verimin yarısının bile alınamaması ise şu anki durumun başlıca sebeplerinden.

Sebepleri sayarken Mustafa Denizli'yi atlamak olmaz. Takıntı haline getirdiği belli başlı oyuncular yüzünden (Yusuf, Ekrem, İbrahim Kaş) sürekli sıkıntı yaşamasına rağmen bu oyuncuları her şartta kullanmaya çalışması ve ''ben haklıyımı'' gösterme isteği başını ağrıtıyor ''kurt hocanın''. Hücum hattını her maç birer ikişer oyuncu değiştirip, takımın ''başını döndürmesi'' hocanın gereksiz denemelerinden. Bir de sürekli sanki bu işi gönülsüz yapıyormuş gibi bir havası var ki, aslında en tehlikeli olan bu. Mustafa Denizli'nin takımlarının şampiyon olunan sezonun ardından başarısız olması gibi bir durumda var ancak bu konuya henüz mantıklı bir açıklama getirilmiş değil.

Bunların hepsinin ötesinde Beşiktaş'ın oyuncularına ''kız takımı gibi oynuyorlar'', ''Hoca'nın ve Başkan'ın istifa etmesi gerekir'', ''Mustafa Denizli hesap verecek'' gibi sivri sözleri uluorta söyleyen bir asbaşkanı ve bu duruma müdahele edemeyen aciz bir başkanı var. Nasıl bir koltuksa orası, adam zamk gibi yapıştı kalkmak bilmiyor. Uzun süreden beridir söylediğimiz gibi Beşiktaş'ın Yıldırım Demirören ve yönetiminden bir an önce kurtulması gerekiyor. Bir an önce...

Hiç yorum yok: