9 Eylül 2009 Çarşamba

Kader Maçı!


Açıkçası pek fazla A Milli Takım'dan bahsetmek istemiyorum çünkü söyleyeceğim ya da yazacağım şeyler yüzünden tepki almaktan çekiniyorum. Grup kuraları çekildiğinde birisi gelip bana ''Bosna Hersek deplasmanında kader maçı oynayacağız ve berabere kalsak dahi play-off oynayamayacağız'' deseydi, şahsi kanaatimce '' Bravo, çocuklar iyi gitmiş'' derdim ama birçok insan böyle birşey olacağına ihtimal dahi vermezdi. Birçoklarına göre İspanya ile zirve mücadelesi yapacaktık ama bu işin böyle olacağını, bu noktaya geleceğini daha turnuva başlamadan yazmıştım. Euro2008'de oynanan yarı finalin ardından, takımın durumuna, gösterdiği saha içi performansına bakmadan sadece skora yönelik yorum yapanlar şimdi ne diyorlar çok merak ediyorum.

Bosna Hersek buraya kadar alnının akıyla başarılı performansıyla geldi. Çoğu Bundesliga'da oynayan oyuncularıyla tarihlerinde ilk kez büyük bir turnuvanın finallerine katılmak için tabiri caizse yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiler. Herşeyden öte bizden daha çok inanıp, daha yüksek bir takım kimyası oluşturdular. Estonya maçını kasten yazmadım. Dört gollü zafer çığlıkları atılırken, ''gamlı baykuş'' olmak istemedim. Yine o maçla alakalı birşey söylemeyeceğim. Bu akşam berabere dahi kalırsak, bitime iki maç kala turnuvaya veda etmiş olacağız. Statüye göre grup sonuncularından alınan puanlar turnuvaya yansıtılmıyor. Bu durumda Ermenistan ile Türkiye'de oynayacağımız son maçın puan sıralaması adına hiçbir kıymeti harbiyesi kalmayacak.

Bu akşam kazanabiliriz de kaybedebiliriz de. Bu önemli değil, biz bu turnuvaya katılma hakkını zaten Estonya'ya puan kaptırarak mucizelere bırakmıştık. Şimdi o mucizeyi kovalıyor olacağız. Belki de Güney Afrika'ya gitmemek daha hayırlı olur...

Hiç yorum yok: