8 Mart 2010 Pazartesi

Mucizevi Galibiyet

3 maçlık beraberlik serisinin ardından artık kazanmak isteyen Trabzonspor ve birkaç galibiyet daha alıp, korkulu rüya görmek istemeyen Gençlerbirliği'nin mücadelesine sahne oldu geçtiğimiz cumartesi akşamı Hüseyin Avni Aker Stadyumu.

Gençlerbirliği amacının bir puan olduğunu ve defansif bir anlayışla mücadele edeceğini daha maç başlamadan, Mustafa Pektemek, Burhan Eşer ve Hurşut Meriç gibi ofansif gücü yüksek oyuncularını kenarda oturtarak göstermişti zaten. Trabzonspor'da ise ideal ancak son üç haftanın başarısız onbirinde eksik halka olan cezalı Engin Baytar'ın yerine Burak Yılmaz görev aldı. Geçen hafta da Gustavo Colman'ın yokluğunda, Antalyaspor deplasmanında onbir çıkan Burak Yılmaz golünü de atmayı başarmıştı.

Maçın başlamasıyla birlikte etkili olan taraf Trabzonspor'du. İlk dakikadan itibaren rakip yarı sahaya yerleşen bordo mavili takımda ön liberolardan Serkan Balcı'da sık sık ileri çıkarak takım arkadaşlarına destek verdi ancak Umut Bulut'un ceza alanı dışından gönderdiği ve Serdar Kulbilge'nin kornere çeldiği şut haricinde pek pozisyon yakalayamadı bordo mavililer. İlk yarım saat sona ererken, ilk etkili ve organize atağını geliştiren Gençlerbirliği, Sandro ve Vranjes'in organizasyonunda golü atarak Trabzon deplasmanında 1-0 öne geçmeyi başardı. Golden hemen sonra Burak Yılmaz'ın karşı karşıya aşırttığı topu ise eski Hacettepeli Orhan Şam çizgi üstünden çıkarmayı başarsa da, beş dakika sonra Burak Yılmaz'ın attığı şans golüne engel olamayan Gençlerbirliği skor üstünlüğünü uzun süre korumayı başaramadı. İlk devrenin sonuda az pozisyonlu ancak karşılıklı iki golle geldi.

Berbat bir gününde olan Colman'ı, Gabric ile değiştirerek başladı ikinci yarıya Şenol Güneş. Alanzinho'nun son derece etkisiz kaldığı devrede, son yarım saatte galibiyet adına Hurşut Meriç'i sahaya gönderen Thomas Doll'a Şenol Güneş, Burak Yılmaz - Ceyhun Gülselam değişikliğiyle cevap verdi. Maçın 75. dakikası kırılma anlarından birisi oldu. Gelişen Gençlerbirliği atağında Mahmut'un altıpastan vurduğu kafayı çelmeyi başaran Onur Kıvrak, Trabzonspor'un skorda geriye düşmesini engelledi. 90. dakika oynanırken ise bu kez devreye ''mangal gibi yüreğiyle'' Serkan Balcı girdi. Yaklaşık 60 metre sürdüğü topu içeriye çevirmeyi başaran Serkan'dan gelen topta oluşan karambolde sol çarprazdan sert ve düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderen Gabric, Trabzonspor'un beraberlik serisine son verirken, Umut'un 90+'da gelen kafa golü yalnızca farkı arttırmaya yaradı. Bu sonuçla Trabzonspor üç maçlık beraberlik zincirine son verip, maç kazanmayı başardı.

Trabzonspor'un son üç maça nazaran en kötü futbolu oynadığı karşılaşma oldu Gençlerbirliği karşılaşması. Birisi sezon başında bana Trabzonspor Engin Baytar'ın yokluğunu hissedecek dese inanmazdım ama Engin Baytar'ı dün çok aradı Trabzonspor. Orta saha ile forvet arasında bağlantı kurması gereken oyunculardan Alanzinho, Colman ve Selçuk günlerinde olmayınca (Zaten ben Selçuk'un gününde olduğu bir gün hatırlamıyorum) gol arama işi, Egemen ve Giray'ın ileriye şişirdiği toplara kaldı. Burak Yılmaz son derece savruk bir oyuncu olduğu için, arkadaşlarının Burak'ın yapacağı hamleleri hesap etmeleri neredeyse imkansız hale geliyor. Oyundan çıkana kadar Burak'ın içinde bulunduğu bir verkaç girişimi, kanattan bindirme ya da duvar pası göremedik. Yalnızca ilk golde yaptığı koşuyu iyi gören Umut Bulut ile yaptıkları varyasyonu neticelendirmeyi bildi. Ceyhun Gülselam Trabzonspor'un ''yumuşak'' orta sahası içinde kendisine mutlaka ilk onbirde yer bulmalı. Benim bu bölgeden kesilecek favori adayım ise Selçuk İnan. Trabzonspor'un sağ bek mevkii kanayan bir yara gibi adeta. Ömer Aysan'ı o bölgede izledikçe, Daum'un Volkan Demirel'i kalede gördüğünde yaşadığı hislere kapılıyorum. Acil transfer gereken ilk bölgesidir sağ bek Trabzonspor'un. Teofilo Gutierrez bu maçta da oynamadı ve iş iyice laz fıkrasına döndü. Fatih Tekke'ye tercih edilen oyuncunun ve Eto'o, Forlan gibi oyuncuların bulunduğu listeye giren Kolombiyalı oyuncu bakalım ne zaman forma şansı bulabilecek Trabzonspor'da.

Gençlerbirliği'nin kaybettiği maç aynen Beşiktaş'a İstanbul'da kaybettikleri maça benzedi. O maçta da iyi oynayan, pres yapan, savunması kuvvetli olan ve gol kovalayan takım Gençlerbirliği olmasına rağmen maçı Beşiktaş farklı kazanmıştı. Bu kez de aynı şey oldu ve Gençlerbirliği makus talihini kıramadı. Sakatlıktan iyice kurtulan Serkan Çalık'ı ben çok beğendim. Kanatlarda da, forvet arkasında da, Kahe'nin yanında da görev yapabilecek tam bir joker kendisi. 61 numaralı formayla hatırlıyoruz genç oyuncuyu Galatasaray'da. Umarım yolu yakın zamanda Trabzon'a düşer. Gençlerbirliği'nde öyle çok fazla öne çıkan bir oyuncu olmadı. Takım gibi takımlar, iyi oynuyorlar ancak sekiz maçtır kazanamıyorlar. Thomas Doll maçtan sonra ''Bunun için ne yapılması gerektiğini inanın ben de bilmiyorum'' dedi ki, gerçekten bir takım için en sorunlu, en karmaşık dönemler bu dönemler olsa gerek.

Trabzonspor haftaya Gaziantepspor deplasmanına gidiyor. Öyle aman aman bir takım olmasa da, Gaziantepspor kendi sahasında hem Fenerbahçe'yi, hem de Beşiktaş'ı devirmiş bir takım. Bu deplasmandan galibiyet çıkarılırsa Avrupa Kupaları iddiası artar. Hazır Kayserispor'da çaptan düşmüşken...

Hiç yorum yok: