20 Ağustos 2010 Cuma

Anfield Road Heyecanı

Son Ankaragücü maçının onbirinden yalnızca Alanzinho'yu yanına alıp, yerine Umut'u oynatarak başladı maça Şenol Güneş. Hodgson ise Gerrard ve Kuyt'ı maç kadrosuna dahi almayarak, sürprizlerin en büyüğünü yaptı. Sahaya çıkan kadro itibariyle Hodgson gerçek değil ''çakma'' Liverpool'u sürmüştü sahaya.

Genç Kelly'nin koruduğu sağ kanat, aslında Trabzonspor'un atak geliştirmesi için bir hayli elverişli durumdaydı. Onur'un önünde oynayan stoperler Glowacki ve Egemen, sağlarına Serkan Balcı'yı, sollarına da Hrvoje Cale'yi almıştı. Hemen önlerinde Ceyhun Gülselam ve Gustavo Colman, biraz önde ise Selçuk İnan bulunuyordu. Orta sahanın sağında Burak Yılmaz oynarken, sol tarafta yağışla birlikte ''yeller'' esiyordu. Forvet ikilisi olan Umut ve Teofilo ise sahaya ''arkalı önlü'' çıkmışlardı. Gerçi Umut zaman zaman sol kanada koşular yapıyordu ama genç Kelly'yi zorlayacak en ufak bir hamlede bulunamadı Trabzonspor. Liverpool'un sahada bulunan en etkili iki ismi, Joe Cole ve Ryan Babel, sık sık kanat değiştirerek ve savunma arasına koşular yaparak dengeleri bozmaya çalıştı. Egemen bu tufana zaman zaman kapılıp, dağılırken, Glowacki maç boyunca kademesini bir kez dahi kaybetmedi. Maç boyunca kaleci Onur ile birlikte Ceyhun Gülselam soğukkanlılıklarını korumayı başaran iki futbolcu oldu Trabzonspor'da. Colman tamamen silinip giderken, Burak futbola dün başlamış gibi oynadığı futbol tarzıyla yine saç baş yoldurdu. İlk yarının en önemli anlarından birisi Kyrgiakos'un vurduğu kafa şutu oldu. O topu da yine Onur çelmeyi başardı. Devrenin sonunda ise Glowacki'nin kafayla uzaklaştırmaya çalıştığı top Ceyhun'a çarpıp, en olmaması gereken adamın yani Joe Cole'un önüne düştü. Tamamen kademesiz yakalanan Trabzonspor, solda Babel'i de unutunca, Cole'dan aldığı topu mükemmel düzeltip, Onur'un yanından plaseleyen Babel takımını 1-0 öne geçirmeyi başardı.

İkinci devreye golü atan Babel'i kenara alıp Fernando Torres ile başlayan Hodgson, ilerleyen dakikalarda N'Gog'u da oyuna sokup, forveti çiftledi. Poulsen, Lucas ve Joe Cole'un sık sık destek verdiği ileri ikilinin atakları karşısında iyice bunalan Trabzonspor'da ilk önce Egemen Joe Cole'u düşürdü ancak net penaltıyı maçın hakemi atladı. 2 dakika sonra ise bu kez Serkan Balcı ters tarafta Lucas'ı indirince penaltı kararı geldi. Atışı kullanan Joe Cole, Onur'u geçemeyince, Liverpool farkı arttırma şansını kullanamadı. Neyseki bu pozisyondan sonra oyuna biraz daha denge geldi ve Trabzonsporlu oyuncular rakip yarı alanda biraz daha fazla görünmeye başladılar. Trabzonspor adına maçın tek gol pozisyonu 66. dakikada Selçuk'un mükemmel pasını altıpasa yakın iyi kontrol eden ve Reina'yla burun buruna kalan Umut Bulut yakaladı. Umut'un Anfield'da atacağı golü ise Reina'nın dirseği engelledi. Yağışın da etkisiyle iki takımında temposu sonlara doğru iyice düştü. Burak'ın yerine Alanzinho'yu, Colman'ın yerine Giray'ı oyuna alan Şenol Güneş, Yattara'yı ise ancak 86. dakikada düşündü ve Umut'un yerine oyuna sürdü. İki takım, maç boyunca başka gol bulamayınca karşılaşma 1-0 Liverpool üstünlüğüyle sona ermiş oldu.

Bir kere Liverpool'un bu kadrosu bile Trabzonspor onbirinden çok daha iyi gözüktü bana. Temponun arttığı dakikalarda, Türkiye'nin en iyi orta sahası olarak gösterilen Trabzonspor orta sahası oyundan bir hayli fazla düştü. Ceyhun zaman zaman çok kritik müdaheleler yaparak tehlikeli olabilecek Liverpool ataklarını başlamadan bitirdi. Orta sahada Engin ya da Alanzinho gibi seri stilli bir oyuncu olmayınca Umut ve Teofilo'ya top taşımak yerine top şişirmek zorunda kaldı sık sık Trabzonspor. Bu topların ise hiçbiri Liverpool savunmasını aşmadı. Colman ,muhtemelen talimat doğrultusunda, neredeyse orta sahayı geçmedi diyebilirim. Selçuk biraz daha sorumluluk alarak top taşımak istesede fizik olarak rakibin karşısında çok ezildi. İkinci yarıda oyuna giren Alanzinho'da beklenen tempoyu takıma getirmeyi başaramadı. Yattara, Ömer Üründül tabiriyle oyuna biraz daha ''zamanlamalı'' girebilse, çok şeyi değiştirebilirdi. Şenol Hoca'nın Burak ısrarı, artık gerçekten çok komik olmaya başladı. İbrahima Yattara Trabzonspor'un kadrosundaysa ve futbol oynayabilecek durumdaysa, sağ kanat kendisine aittir. Şenol Güneş'in artık bu yanlışından dönmesi en büyük dileğim.

Hodgson maçtan sonra memnun olmadığını belirten açıklamalar yaptı. İkinci maça da umuyorum Gerrard'ı yine getirmez. Şu şekliyle Liverpool'u Trabzon'da bir şekilde eleyebiliriz belki. Aslında kura esnasında diğer takımlara baktığımızda Liverpool'un da kötü bir kura çektiğini söyleyebiliriz. Trabzonspor'dan başka birçok müsait takım vardı onlar için. Torres sadece 45 dakika oynadı ama savunmayı hallaç pamuğu gibi atmayı başardı. Çok seri, çok yetenekli. Joe Cole'da çok yetenekli ancak bal yapmayan arı misali. Oyun tarzı Engin Baytar'a çok benziyor. Hep bir ''panik durumu'' varmış gibi davrandı saha içinde. Dediğim gibi ikinci maça da buna yakın bir kadro gelirse, Trabzonspor rakibine bir sürpriz yapabilir ama en büyük dezavantajımız skorda geriye düşmemiz oldu. Eğer berabere ya da galip bir şekilde Trabzon'a dönebilseydik, Liverpool maçı çevirmek için daha fazla risk almak zorunda kalacaktı. Ben Şenol Hoca'nın yerinde olsam takıma bol bol duran top çalıştırırım çünkü Anfield'da 7 korner atan 8 kez de ceza alanı civarında faul kazanan Trabzonspor'un Trabzon'da bu sayıları arttırması çok olağan.

Gelelim Anfield'ın yıldızı Onur'a. İsteyen dalga geçsin, isteyen gülsün. Onur Recep Kıvrak şu an dünyanın sayılı kalecilerinden birisi durumunda. Tamam Türkiye'de ki performansı çok etkileyiciydi gerçekten ama uluslararası ilk maçında Anfield'a çıkan, karşısında Babel, Torres, Joe Cole gibi oyuncular gören bu yaşta bir kalecinin bu denli soğukkanlı olması, bu derece oyuna hakim olması akıl alacak gibi değil. Hayran hayran izledim kendisini sadece. Bu sezon Spor Toto Ligi'nde şampiyonluk yarışı yapacaksak bu yarışın içinde bizi tutacak yegane adam İzmirli bu esmer genç olacaktır bana göre.

İlker Yasin yine komikti, yine spiker değildi, yine berbattı. Maç boyunca hem Serkan Balcı'ya, hem de Glowacki'ye ''Glowacki'' diye hitap etti. Kendisine göre, Trabzonspor sahada 10 kişiydi ama Glowacki ''iki kişilik oynayarak'' bu açığı kapattı. Liverpoollu oyuncuların ayağına top geldiğinde ismi ''tutturma oranı'' %60 civarındaydı! İkinci maçıda anlatacaksa bizlere şimdiden sabırlar diliyorum.

Hiç yorum yok: