
31 Temmuz 2008 Perşembe
De Sanctis 1 Sene İçin Galatasaray'da.

Bu transferden sonra geçen sezon kaleyi koruyan ikili, Orkun Uşak ve Aykut Erçetin'e yine kulübe yolu gözüktü. Bence Galatasaray gerçekten ihtiyacı olan bir mevkiye transfer yapmış oldu. Kaleciyi pek fazla tanımadığım için hakkında bir yorum getiremeyeceğim ama bu kadar uğraşıldığına göre oldukça iyi referanslara sahip. Orkun ve Aykut'un ne tepki verebileceğini kestiremiyorum ancak eğer kaleci iyi çıkarsa Galatasaray savunmasının bu sene kelimenin tam anlamıyla ''taş'' gibi olacağı bir gerçek...
Dream Team İkide İki...

Kaptanlığı Dualarla Aldım.

2008-09 sezonunun başlangıcı. Onunla aynı dönemde gelen Karel D'Haene ve Kurt Van Der Paar'ın nerede oldukları bilinmiyor. Hans Sommers ise Hollanda'da futbol yaşantısını sürdürüyor. O Trabzonspor ile birlikte Almanya'da sezon öncesi hazırlık kampında. Osnabruck denen bir takımla hazırlık maçında bordo-mavi formasıyla sahada. Takım Kaptanı Hüseyin Cimşir oyundan çıkıyor, çıkarkende kaptanlık pazubandını O'na teslim ediyor. Kaptanlık pazubandını koluna takıyor... Bir öpücük konduruyor...
Maçtan sonra basın mensupları soruyo O'na: O öpücüğü neden kondurdun pazubanda? O cevaplıyor: Hüseyin çıkarken dua ettim aman bir aksilik olmasında pazubandı koluma takayım, herşey yolunda gitsin diye, Trabzonspor'da kaptan oldum işte. Sorumluluğumun arttığını hissettim. Ben oyundan çıkarken pazubandı Song'a teslim ettim. Surat ifadesini görmeliydiniz...
Efsane kadroyu geçiyorum. Adı üstünde zaten ''efsane'' onlar. Efsane kadrodan sonra efsane oyuncular geçti Trabzonspor'dan. Hami Mandıralı, Şota Arveladze, Fatih Tekke, Gökdeniz Karadeniz gibi. O'da bir efsane, yaşayan efsane hemde. Trabzon için Trabzonspor için bir futbolcudan çok öte. İbrahima Yattara başka birşey...
Sen bizi ne kadar çok seviyorsan, biz seni daha çok, ölesiye seviyoruz. 5 sene oluyor bu sezon birlikte olduğumuz, nice 5 senelere Gine asıllı Sürmeneli, bilekleri lastik adam.
Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu İlk Maçları Oynandı.
Salı ve Çarşamba günü oynanan karşılaşmalarla Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turu maçları start aldı. Toplu sonuçlar ise:
Brann Bergen - Ventspils:1-0
Inter Bakü - Partizan Belgrade:1-1
Drogheda United - Dynamo Kiev:1-2
FC Glasgow Rangers - Zalgiris Kaunas:0-0
Tampere United - Artmedia:1-3
Sheriff - AC Sparta Praha:0-1
Aalborg BK - Modrica:5-0
Beitar Jerusalem - Wisla Krakow:2-1
Fenerbahçe - MTK Budapeşte:2-0
IFK Göteborg - FC Basel:1-1
Anderlecht - FC BATE Borisov:1-2
Anorthosis Famagusta - Rapid Wien:3-0
Panathinaikos - Dynamo Tiflis:3-0
Domzale - Dynamo Zagreb:0-3
şeklinde. Trabzonspor'u 3 sezon önce yine bu turda kupanın dışına iten Anorthosis'in Rapid Wien karşısında aldığı skor ile birlikte Aalborg'un da gecenin en farklı skoruna imza atması etkileyiciydi. Anderlecht kendi sahasında kaybedip taraftarlarını üzerken Dynamo Kiev'de işi ilk maçta bitiren takımlardandı...
Brann Bergen - Ventspils:1-0
Inter Bakü - Partizan Belgrade:1-1
Drogheda United - Dynamo Kiev:1-2
FC Glasgow Rangers - Zalgiris Kaunas:0-0
Tampere United - Artmedia:1-3
Sheriff - AC Sparta Praha:0-1
Aalborg BK - Modrica:5-0
Beitar Jerusalem - Wisla Krakow:2-1
Fenerbahçe - MTK Budapeşte:2-0
IFK Göteborg - FC Basel:1-1
Anderlecht - FC BATE Borisov:1-2
Anorthosis Famagusta - Rapid Wien:3-0
Panathinaikos - Dynamo Tiflis:3-0
Domzale - Dynamo Zagreb:0-3
şeklinde. Trabzonspor'u 3 sezon önce yine bu turda kupanın dışına iten Anorthosis'in Rapid Wien karşısında aldığı skor ile birlikte Aalborg'un da gecenin en farklı skoruna imza atması etkileyiciydi. Anderlecht kendi sahasında kaybedip taraftarlarını üzerken Dynamo Kiev'de işi ilk maçta bitiren takımlardandı...
30 Temmuz 2008 Çarşamba
Kolay Oldu.

Maçın başlamasıyla birlikte rakip kaleyi abluka altına alan, Alex'in önderliğinde soldan Uğur ve Roberto Carlos, sağdan Gökhan ve Kazım ile etkili olup iki forvet Semih ve Güiza'ya sık sık pozisyon hazırlayan Fenerbahçe aradığı golü 15. dakikada Roberto Carlos'a göre yeterince sert olmayan ancak müthiş bir falso alan şutuyla buldu. Golden sonra daha kontrollü ancak baskısını azaltmadan oynayan Fenerbahçe, özellikle de Güiza'nın gününde olmamasından dolayı devreyi 1-0 ile kapattı. İkinci yarıda ilk yarının kopyası gibi geçti. MTK savunma yapıp kontraatakla gol bulmayı, Fenerbahçe'de farkı artırıp kendine yetecek skoru bulmaya çalıştı. 59. dakika da Selçuk'un şutuyla farkı ikiye çıkartan Fenerbahçe'de kalan dakikalarda Colin Kazım'ın tek kişilik şovu sahne aldı. Aldığı her topta sağ kanadı felç ederek geçen, rakiplerine sahayı dar eden Kazım, buna rağmen getirdiği toplarda isabetli ortalar yapamadı. Fenerbahçe adına sahanın en kötüsü olan Daniel Güiza Semih Şentürk'ün ortasında mutlak bir golü kaçırıp farkın açılmasına yardımcı olamadı. Uğur Boral'ın yerine Gürhan Gürsoy'un, Semih Şentürk'ün yerine Emre Belözoğlu'nun oyuna girmesiyle hücum gücünü tekrar tazeleyen Fenerbahçe pozisyonlar yakalasada farkı üçe çıkaramadı.
Maçta Kazım ve Emre'nin birer şutu direkten dönerken, Selçuk Şahin sarı kart gördü. Maçın hakemi de kolay maçı kolay bir şekilde idare etti.
Fenerbahçe adına Edu ve Lugano başta olmak üzere çok çalışan Uğur Boral ve Gökhan Gönül'de maçın iyilerindendi. Ön libero transferinin mutlaka gerekli olduğu Selçuk Şahin'in bu geceki performansıyla gözler önüne serilmiş oldu. Gereksiz bir kart görmesinin ötesinde saatli bomba gibi ve ne zaman ne tür bir hata yapacağı belli değil. Yine de tüm iyi niyetiyle elinden geleni yapıp orta sahayı ayakta tutmaya çalıştı. Roberto Carlos ve Gökhan Gönül hazır bir görüntü verirken, Daniel Güiza'nın zamana ihtiyacı olduğu gözüktü. Genel hatlarıyla Fenerbahçe oyun disiplininden 90 dakika boyunca kopmayan rakibi karşısında yeterli skoru almayı bildi.
Emre Belözoğlu oyuna girdikten sonra gerek orta sahayı toparlaması, gerek driplingleri, gerekse Kaptan Alex ile olan uyumuyla ne kadar isabetli bir transfer olduğunu oynadığı kısa süre içinde gösterdi. Umarım sakatlık sorunu yaşamaz çünkü Emre Belözoğlu'nu izlemek gerçekten büyük bir keyif...
İbrahim Toraman Affediliyor ya da Osasuna'ya Gidiyor.

İbrahim Toraman Beşiktaş'ta resmen satılık listesinde olan, kadro dışı kalan ve PAF takım ile idman yapan bir oyuncu. Affedilme prosedürlerinin hepsini abilerinin tavsiyeleriyle harfi harfine uyguluyor, henüz 26 yaşında ve milli bir futbolcu. Zaten kulüpte ederini 4,5 milyon euro olarak açıkladı. Stoper mevkiine Zapotocny'i getirmişti Beşiktaş. Tomas Sivok muhtemelen ön libero oynayacak Eduard Cisse ile birlikte. Uğur İnceman'da iyiden iyiye zorlamaya başladı o mevkiyi. Stoperde Gökhan Zan'da var. İbrahim Toraman affedilirse sağ bekte oynayabilir belki ama sanki yedek kalacakmış gibi geliyor bana. Gökhan Zan'ın sakatlık sorunu var. Toraman ve Zapotocny o bölgenin bankoları olabilirler ilerleyen haftalarda. Kısaca Toraman'ın kalması Beşiktaş'ın menfaatlerine...
Madalyonun diğer yüzü ise başkanın Toraman ile konuştuğu halde Üzülmez ile herhangi bir diyalog içine girmemesi. (En azından basına yansımadı) Kavga eden iki futbolcuya yapılan iki farklı muamele, kaldı ki kurallara uymayan Toraman, tabi ki tekme tokat kavga etmesi Üzülmez içinde kötü referans ama yine de kurallara uymayıp terlikle yemeğe inen Toraman. Şimdi ne olacak merak ediyorum. Beşiktaşlılık duruşu Üzülmez için uygulanırken, Toraman için pas mı geçilecek? Yoksa Toraman'ın affedilmesi gerektiği için basın önünde öpüştürülüp barıştırılıp iki eski kaptan birden affedilecek mi? Osasuna resmi görüşmeler ve teklif için kurmaylarını İstanbul'a gönderiyor. Bu da ilginç bir gelişme, bakarsınız Toraman gitmek ister bonserviste anlaşılır ve Beşiktaşlılık duruşunu kurtarır yönetim. Bu gelişmelerin ışığında Toraman'ın affedilip Üzülmez'in gönderilmesi rezalet olur bence. Kavgayı eden ikisi, ya ikisi de gidecek ya ikisi de kalacak. Başka alternatifi yok.
Bu konu biraz daha gündemde kalacak gibi duruyor. Beşiktaş'ın komik ve aciz yönetim kurulu bakalım bu konuda ne kararlar alacak, merakla bekliyorum...
Lincoln'e Tarihi Ceza...

Kampa geç katıldıktan sonra ''Verilecek her türlü cezaya razıyım'' diyen Lincoln'un tepkisini açıkçası merakla bekliyorum. Bu ceza sezonun başlamasına az bir süre kala Galatasaray'da bir kriz yaratır mı sorusunun cevabını da ilerleyen günlerde alabileceğimizi sanıyorum...
Will Solomon Toronto Raptors'ta!

29 Temmuz 2008 Salı
Fenerbahçe SK - MTK Budapest
Yarın akşam saat 21:00'de Fenerbahçe resmi maçlardaki sezon açılışını MTK Budapeşte ile oynayacağı Şampiyonlar Ligi ikinci ön eleme turu maçıyla yapıyor. Deivid de Souza, Wederson da Silva ve Tümer Metin bu karşılaşmada sakatlıkları dolayısı ile forma giyemeyecekler. Karşılaşmayı Belçika Futbol Federasyonu'ndan Serge Gumienny yönetecek.
Maçtan bir gün önce maç kadrosuna Mateja Kezman ve Maldonado'yu almayarak (bana göre) büyük bir sürpriz yapan Luis Aragones sanki bu hareketiyle maça tek forvet başlayacakmış izlenimi verdi, belki de Shaktar Donetsk maçında olduğu gibi, Semih'i orta sahaya yakın oynatıp okçu Güiza'yı forvette Alex ve Semih ile besleyecek. Maça çıkması muhtemel kadro ise:
Volkan Demirel
Gökhan Gönül
Edu Dracena
Diego Lugano
Roberto Carlos
Selçuk Şahin
Colin Kazım Richards
Uğur Boral
Alex de Souza
Semih Şentürk
Daniel Güiza
şeklinde gözüküyor, ancak içimden bir ses Semih Şentürk'ün yerine Emre Belözoğlu'nun ve Uğur Boral'ın yerine Gürhan Gürsoy'un da oynayabileceği şeklinde. Fenerbahçe'nin MTK takımını fazla zorlanmadan gerekli skoru elde edip geçmesi gerekiyor. 10 yıl önce yaşanılan acı tecrübenin bu maçın psikolojisine etki edeceğini düşünmüyorum. Yalnızca henüz sezon başı olması, sakatlıklar ve hakem faktörleri tesir edebilir Fenerbahçe'nin alacağı skora. Ben kefenin iki tarafındaki takımlara baktığıma Fenerbahçe'nin ağırlığının MTK ile karşılaştırılamayacağını düşünüyor ve rahat bir galibiyet bekliyorum. İddaa oranlarında da Fenerbahçe 1.05 ile tüm Şampiyonlar Ligi maçlarında ki en favori takım konumunda.
Karşılaşmayı şifreli yayında D-Smart'ta izleyeceğimizi hatırlatıyor, temsilcimize Macar rakibi karşısında başarılar diliyorum.
Maçtan bir gün önce maç kadrosuna Mateja Kezman ve Maldonado'yu almayarak (bana göre) büyük bir sürpriz yapan Luis Aragones sanki bu hareketiyle maça tek forvet başlayacakmış izlenimi verdi, belki de Shaktar Donetsk maçında olduğu gibi, Semih'i orta sahaya yakın oynatıp okçu Güiza'yı forvette Alex ve Semih ile besleyecek. Maça çıkması muhtemel kadro ise:
Volkan Demirel
Gökhan Gönül
Edu Dracena
Diego Lugano
Roberto Carlos
Selçuk Şahin
Colin Kazım Richards
Uğur Boral
Alex de Souza
Semih Şentürk
Daniel Güiza
şeklinde gözüküyor, ancak içimden bir ses Semih Şentürk'ün yerine Emre Belözoğlu'nun ve Uğur Boral'ın yerine Gürhan Gürsoy'un da oynayabileceği şeklinde. Fenerbahçe'nin MTK takımını fazla zorlanmadan gerekli skoru elde edip geçmesi gerekiyor. 10 yıl önce yaşanılan acı tecrübenin bu maçın psikolojisine etki edeceğini düşünmüyorum. Yalnızca henüz sezon başı olması, sakatlıklar ve hakem faktörleri tesir edebilir Fenerbahçe'nin alacağı skora. Ben kefenin iki tarafındaki takımlara baktığıma Fenerbahçe'nin ağırlığının MTK ile karşılaştırılamayacağını düşünüyor ve rahat bir galibiyet bekliyorum. İddaa oranlarında da Fenerbahçe 1.05 ile tüm Şampiyonlar Ligi maçlarında ki en favori takım konumunda.
Karşılaşmayı şifreli yayında D-Smart'ta izleyeceğimizi hatırlatıyor, temsilcimize Macar rakibi karşısında başarılar diliyorum.
Komiksiniz...
İki gündür takip ediyorum. Önce Beşiktaş yönetim kurulundan Ertunç Soğancıoğlu bir açıklama yaparak; gerekli izinlerin alınamadığını, bu yüzden İnönü Stadyumu'nun yıkım işlemlerinin kısa vadede gerçekleşemeyeceğinden önümüzdeki sezon Beşiktaş futbol takımının maçlarını İnönü Stadyumu'nda oynayacağını, taraftarların kombine kartlarını bu doğrultuda satın almaları gerektiğini belirtti. Kaldı ki bunun böyle olacağını futbolu takip eden, az çok anlayan herkes biliyordu. Doğmamış çocuğa don biçilmişti zaten. Açıklamayı duyunca ''kombine satamadılar insanları kandırmaktan vazgeçtiler'' dedim. Meğer komedi bitmemiş. Bu açıklamanın ardından bugün öğle saatlerinde Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Levent Erdoğan; İnönü Stadyumu'nun hala yıkılma olasılığının bulunduğunu, gerekli işlemler yapılır yapılmaz yıkıma başlanacağını ve bu yüzden Beşiktaş'ın maçlarını oynayacağı stadın İnönü Stadyumu olamayabileceğini söyledi. Gelen soru üzerine de Ertunç Soğancıoğlu'nun açıklaması için ''kombineleri satmak için öyle söylemiştir'' diye asırlık çınar Beşiktaş Jimnastik Kulübünün nasıl yönetildiğini gözler önüne seren bir cevap verdi. Ancak komedi bitmemişti. Akşam saatlerinde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün resmi internet sitesinde ''maçların İnönü Stadyumu'nda oynanmasında herhangi bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır'' şeklinde bir açıklama yapıldı!
Gecenin ilerleyen saatlerinde Levent Erdoğan'dan ''hayır hayır stadı yıkabiliriz ama görüş ayrılığı yok'' şeklinde bir açıklama gelirse hiç şaşırmayacağım, tüm kalbimle söylüyorum. Beşiktaş'ın başında ne tür bir bela var anlamış değilim, Süleyman Seba mı yapacak başka birisi mi yapacak kim yapacaksa yapsın, bu kulübe cidden bir ''darbe'' şart olmuştur. Bunlar dalga mı geçiyor koca camiayla? Hayret ki ne hayret! Ne hale geldi bu kulüp, bir gören yok mu?
Gecenin ilerleyen saatlerinde Levent Erdoğan'dan ''hayır hayır stadı yıkabiliriz ama görüş ayrılığı yok'' şeklinde bir açıklama gelirse hiç şaşırmayacağım, tüm kalbimle söylüyorum. Beşiktaş'ın başında ne tür bir bela var anlamış değilim, Süleyman Seba mı yapacak başka birisi mi yapacak kim yapacaksa yapsın, bu kulübe cidden bir ''darbe'' şart olmuştur. Bunlar dalga mı geçiyor koca camiayla? Hayret ki ne hayret! Ne hale geldi bu kulüp, bir gören yok mu?
Şampiyonlar Ligi'nde Gruplara 2 Adım Kala Eşleşmeler...

Bu akşam ve yarın akşam oynanacak olan maçları bir hatırlayalım hemen:
Brann Bergen - Ventspils
Inter Bakü - Partizan Belgrade
Drogheda United - Dynamo Kiev
FC Glasgow Rangers - Zalgiris Kaunas
Tampere United - Artmedia
Sheriff - AC Sparta Praha
Aalborg BK - Modrica
Beitar Jerusalem - Wisla Krakow
Fenerbahçe - MTK Budapeşte
IFK Göteborg - FC Basel
Anderlecht - FC BATE Borisov
Anorthosis Famagusta - Rapid Wien
Panathinaikos - Dynamo Tiflis
Domzale - Dynamo Zagreb
Karşılaşmalar oynandıktan sonra sonuçları için yeniden burdayız...
28 Temmuz 2008 Pazartesi
Unutulmaz Maçlar Serisi (Fenerbahçe:6 Galatasaray:0 6 Kasım 2002)

Fenerbahçe karşılaşmaya;
Rüştü Reçber
Fatih Akyel
Ümit Özat
Ogün Temizkanoğlu
Yusuf Şimşek
Samuel Johnson
Ariel Arnaldo Ortega
Miroslav Stevic
Tuncay Şanlı
Serhat Akın
Washington
ilk onbiriyle çıkarken, Galatasaray ise;
Faryd Aly Mondragon
Ümit Davala
Emre Aşık
Bülent Korkmaz
Hakan Ünsal
Ayhan Akman
Joa Batista
Ergün Pembe
Fabio Pinto
Hasan Şaş
Christian
onbirini tercih etmişti. Aslında maça Galatasaray iyi başlamış ve daha organize bir görüntü veriyorken 9. dakikada kazanılan korner atışında, Ortega'nın ceza alanı içine ortaladığı topu kafayla ağlara gönderen Tuncay Şanlı gol perdesini aralıyordu. Golden sonra oyunun kontrolü yine Galatasaray'a geçmiş gibi gözükürken, Fenerbahçe frene basmış bir haldeydi. 38. dakikaya gelindiğinde son derece şık ve organize bir atakta Ümit Özat'ın sağdan arka direğe kestiği ortaya bomboş durumdaki Ortega kafayı vuruyor, Mondragon'un da hatalı çıkışının sayesinde top boş kaleye ilerliyordu. 2-0. Devre biterken Aziz Yıldırım bizzat hoparlörlerden sahaya yabancı madde atılmaması gerektiği anonsunu yapıyordu. Gerçekten de sahanın içindeki pet şişe sayısı azımsanmayacak rakamlarla ifade edilebilirdi. İkinci yarının başlamasına az bir süre kala Fatih Terim kulübedeki yerini almaya giderken havada kendisine doğru süzülen bir pet şişeyi yarım voleyle savuşturuyor, yaşadığı gerginliği belki de böyle ifade ediyordu. Kurt hoca aynı zamanda asli işi olan teknik direktörlüğü yapıp ikinci yarıya Ayhan Akman'ın yerine Arif Erdem'i alarak başlıyordu.
İkinci yarının hemen başlarında Arif Erdem yüzde yüzlük iki golü kaçırırken 58. dakika da ise Ariel Ortega Ümit Davala'ya kontrolsüz ve sert bir faul yapınca hakem Mustafa Çulcu Arjantinli oyuncuyu tereddütsüz kırmızı kartla cezalandırıyordu. Herkes dengelerin eşitleneceğini, Galatasaray'ın oyuna ortak olacağını düşünürken 69. dakikada ikili oyunlar ve verkaçlarla rakip cezasahasına giren Serhat Akın Stevic'in soldan yaptığı ortaya dokunup aradaki farkı üçe çıkarıyordu. Bu dakikadan sonra Galatasaray oyun disiplininden tamamen kopuyor, rakibinin üzerine saldırdıkça kalesinde ciddi gol pozisyonları yaşamaya başlıyordu. 75. dakikada Galatasaray bir ofsayt taktiği denerken Serhat Akın kaleciyle karşı karşıya kalıyor ve topu Mondragon'un bacaklarının arasından ağlara gönderip skoru 4-0 yapıyordu. Fenerbahçe tarihi fark için rakibinin üstüne gitmeye başlıyor 79. dakikada bu sefer Ceyhun Eriş Kolombiyalı kaleci ile karşı karşıya kalıyor ve klas bir vuruşla takımının beşinci golünü Galatasaray ağlarına bırakıyordu. 84. dakikada Emre Aşık hakemden kırmızı kartı görüp sahadaki futbolcu sayısını iki takım içinde eşitlerken, bir golde ben atayım diye ileri çıkan Ümit Özat 87. dakikada tarihi skoru tabelaya yazdırıyordu. Fenerbahçe:6 Galatasaray:0...
UEFA Kupası'na Katılacak Son 11 Ekip Belli Oldu.
Intertoto Kupası'nda finallerin ikinci maçları da oynandı ve UEFA Kupası'na katılacak takımlar belirlendi. Grasshoppers, Vaslui, Sturm Graz, Stade de Rennes, Deportivo La Coruna, Aston Villa, Elfsborg, VFB Stuttgart, Rosenborg BK, Napoli ve Sporting Braga takımları UEFA Kupası ikinci ön eleme turundan itibaren bu kupada ülkelerini temsil edecekler. Stade de Rennes Tavriya'yı penaltılarla 10-9 geçip ecel terleri dökerken Stuttgart ise Saturn'ü ancak uzatmalarda bulduğu gollerle geçebildi.
Bakalım yeni bir Bordeaux mucizesini UEFA Kupası'nda yeniden görebilecek miyiz?
Bakalım yeni bir Bordeaux mucizesini UEFA Kupası'nda yeniden görebilecek miyiz?
Edgar Davids %99 Kocaelispor'da!
Eyvah 1 Ağustos'ta Güneş Tutulacak!

Tutulmanın eyvahlık kısmı ise, son tam tutulmadan bir-iki hafta sonra üstüste yaşadığımız Gölcük ve Düzce depremleri. Tabi ki hurafelere inanmıyorum ama beynimi tırmayalan soruya da yanıt bulamıyorum. Ya güneş tutulmasıyla depremlerin bir ilişkisi varsa?..
Flaş Transfer Anketi Hakkında...
Elimden geldiğince flaş ya da bomba diye nitelendirebilecek transferleri ekledim ankete. Listede göremediğiniz ya da olmasını düşündüğünüz futbolcuyu bu başlığın altına ekleyebilirsiniz. Belki yılın en flaş transferi anketten değil, bu başlığın altından çıkar...
PKK: Saldırıyı Kınıyoruz!!!

Anket Kapandı. En Avantajlı Fikstür Galatasaray'da.
Yüzeysel bakıldığı zaman şampiyon olacak ya da küme düşmeyecek, Avrupa Kupalarına katılacak takımların 34 maçlık önceden belirlenmiş fikstür doğrultusunda programını ve hazırlığını yapıp oynayacağı maçlara konsantre olması gerekir. Bu açıdan bakıldığında fikstürün pek önemli olmadığı görülür.
Bundan birkaç gün önce, son yıllarda ratingi yüzünden Fenerbahçe'nin fikstürünün çekilmediğini yayıncı kuruluş tarafından ''belirlendiğini'' düşündüğüm için bir yazı yazmıştım. Arkasından da bu tip bir anket yaparak, az çok fikrimin doğruluğunu öğrenmeye çalıştım. 27 oyun sadece 4 tanesini alabilen Fenerbahçe bu kura çekiminden en zararlı çıkan takım olarak gözükmüş anketimde. 9 oy alan Beşiktaş'ı 12 oyla Galatasaray geçmiş ve en avantajlı fikstüre sahip takım olarak gözükmüş. Fikstürü inceledikçe başka detaylarda çarptı gözüme, örneğin Galatasaray ile İstanbul'da oynayacak takımların bir önceki maçlarının da deplasmanda olması. Tüm ekipler üstüste 2 deplasman oynayacak ve bunların ikincisi Galatasaray deplasmanı. Çok fazla mı komplo teorisi üretiyorum acaba? Ya da Trabzonspor Camiası'nın Fenerbahçe'ye bakışı belli olduğundan son iki sezondur hep ligin son maçlarını bu iki takımın Trabzon'da oynamasının sebebi, bir şike ihtilamine karşı önlem midir? Hepimiz biliriz ki, Trabzonspor'un küme düşmesi kesinleşip Fenerbahçe maçına öyle çıksa bile maça tüm gücüyle asılır ve kazanmak ister. Para ya da hatır teklif dahi edilemez. Belki de uzmanlar bu sezon ligin bu iki takım tarafından finalleceğini ve son maçı oynayıp şampiyonu belirlemesini istemişlerdir. Eğer niyet buysa umarım gerçekleşir ve 1996'nın rövanşı niteliğinde bir maç olur.
Herşeye rağmen kafamdaki tüm teorileri temizleyip ligin tadını çıkarmaya çalışacağım, işin güzel yanı ise Bülent Demirlek ve Hakan Sivriselvi gibi adamlar bu ligde olmayacak, inşallah yerlerine yenilerini tayin etmemişlerdir diye de umarak...
Bundan birkaç gün önce, son yıllarda ratingi yüzünden Fenerbahçe'nin fikstürünün çekilmediğini yayıncı kuruluş tarafından ''belirlendiğini'' düşündüğüm için bir yazı yazmıştım. Arkasından da bu tip bir anket yaparak, az çok fikrimin doğruluğunu öğrenmeye çalıştım. 27 oyun sadece 4 tanesini alabilen Fenerbahçe bu kura çekiminden en zararlı çıkan takım olarak gözükmüş anketimde. 9 oy alan Beşiktaş'ı 12 oyla Galatasaray geçmiş ve en avantajlı fikstüre sahip takım olarak gözükmüş. Fikstürü inceledikçe başka detaylarda çarptı gözüme, örneğin Galatasaray ile İstanbul'da oynayacak takımların bir önceki maçlarının da deplasmanda olması. Tüm ekipler üstüste 2 deplasman oynayacak ve bunların ikincisi Galatasaray deplasmanı. Çok fazla mı komplo teorisi üretiyorum acaba? Ya da Trabzonspor Camiası'nın Fenerbahçe'ye bakışı belli olduğundan son iki sezondur hep ligin son maçlarını bu iki takımın Trabzon'da oynamasının sebebi, bir şike ihtilamine karşı önlem midir? Hepimiz biliriz ki, Trabzonspor'un küme düşmesi kesinleşip Fenerbahçe maçına öyle çıksa bile maça tüm gücüyle asılır ve kazanmak ister. Para ya da hatır teklif dahi edilemez. Belki de uzmanlar bu sezon ligin bu iki takım tarafından finalleceğini ve son maçı oynayıp şampiyonu belirlemesini istemişlerdir. Eğer niyet buysa umarım gerçekleşir ve 1996'nın rövanşı niteliğinde bir maç olur.
Herşeye rağmen kafamdaki tüm teorileri temizleyip ligin tadını çıkarmaya çalışacağım, işin güzel yanı ise Bülent Demirlek ve Hakan Sivriselvi gibi adamlar bu ligde olmayacak, inşallah yerlerine yenilerini tayin etmemişlerdir diye de umarak...
26 Temmuz 2008 Cumartesi
Okçular!

Yan hakemin suratına pet şişedeki suyu savurduğunda bile kızamadım adama, sempatik bile geldi. Bazı futbolcular vardır, hangi takımda oynarsa oynasın, herkesin sempatisini ve beğenisini toplar, Roberto Carlos bu tip futbolcu profiline de çok iyi bir örnek teşkil ediyor...
Carlos Tevez Manchester United'in Bütçesini Sarsacak mı?

Sivasspor Kötü Bitirdi.
Intertoto Kupası'nda önündeki son engeli aşarak UEFA Kupası'na katılmak isteyen Sivasspor kendi sahasında 2-0 yenildiği rakibine deplasmanda da 3-0 kaybederek, UEFA Kupası hayallerine nokta koydu. Böylece Türkiye'de UEFA Kupası'nda 3 takımla temsil edilme şansını kaybetmiş oldu.
Dream Team - Kanada

Tamam mı Devam mı?

En azından Sezer ve Mehmet Yıldız oynayabilseydi tur mucize olarak adlandırılamayabilirdi, ancak görüntüye göre Sivas halkı bir mucizeyi bekleyecek...
25 Temmuz 2008 Cuma
Geliyor mu?

Davids Hollanda futbolunun efsane isimlerinden biri. Birçok üst düzey takımın formasını giydi, müthiş bir kariyere sahip. 35 yaşında. Geçen sezonun başlarında ayağı kırıldı ve Ajax formasını neredeyse bütün yıl giymedi. Bonservisi elinde. Bana göre öyle çok aman aman bir yaşı yok, çok deli paralarda istemiyormuş, ayağı sağlamsa, oynayabilecek durumdaysa ve Kocaelispor bile bu transferi bitirebilecek aşamaya gelmişse, şaka yapmadan tüm samimiyetimle söylüyorum: Fenerbahçe alsın Davids'i... Kaç gündür ön libero aramıyorlar mı? En iyilerinden birini önerdim. Değerimi bilsinler...
Volkan Demirel 50 Maç Kesintisiz Oynar mı?

Fenerbahçe büyük bir yanlışa imza attı, kim ne derse desin Serdar Kulbilge'yi göndermeyecekti. Oturulup konuşulup orta yol bulunacaktı ve o sarışın adam kulüpte kalacaktı. Bakın şimdiden söylüyorum, Demirel'in formsuz zamanı olacaktır, sakat zamanı olacaktır ya da deli tarafına denk gelecektir birisi. Fenerbahçe ciddi bir kaleci sıkıntısı yaşayacak sezon içerisinde ve umarım bu sıkıntı sezonun ikinci yarısının sonlarına doğru olmaz, çünkü epey sıkıntı yaşar bu durumda Luis ve kurmayları...
Anket Kapandı. Fenerbahçe'den Yarı Final Bekliyoruz.
Geçen sezon tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi Organizasyonu'nda çeyrek final oynama başarısı gösteren Fenerbahçe, bu sezon aynı kupadaki macerasına, MTK Budapeşte maçıyla başlayacak. Fenerbahçe'nin alabileceği derece hakkında yaptığım anketimin sonucuda Fenerbahçe'nin daha fazlasını başarabileceği şeklinde. 24 oy Fenerbahçe'nin yarı final oynama potansiyeli olduğunu gösterirken, gruptan çıkamaz diyenler 9 oy göndermiş ankete. Blogumu takip eden arkadaşlarıma göre Fenerbahçe ya daha iyi olacak, ya da geçen sene geldiği noktanın yanından bile geçemeyecek. Bu arada 1 oy da Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna çıkmış ki, bu oyu realistliğinden dolayı tebrik ederim!
Ben de kendi adıma Fenerbahçe'nin iyi bir kura çekebilirse, en kötü ihtimalle grubundan çıkabileceğini düşünüyorum. Bu hususta Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'da Fenerbahçe'nin en büyük itici güçlerinden...
Ben de kendi adıma Fenerbahçe'nin iyi bir kura çekebilirse, en kötü ihtimalle grubundan çıkabileceğini düşünüyorum. Bu hususta Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'da Fenerbahçe'nin en büyük itici güçlerinden...
Trabzonspor 2008-09 Sezonu İlk Onbirini Açıkladı!
Bobo 3 Güiza Eder!

Yıllar önce Jean Jacque Misse Misse Trabzonspor'a geldiği zaman o dönem bordo-mavililerin hocası olan Yılmaz Vural kıyaslamıştı: '' Misse Misse Okocha'dan iyi!''
Fenerbahçe'yi baz alan sadece Sinan Engin değil, içi rahat olsun...
24 Temmuz 2008 Perşembe
Milli Takımı Bırakabilirim.

Halil'in bu tarz düşüncelere sahip olmasını hiç yadırgamıyorum, gerçekten de Halil'e tercih edilen Mevlüt Erdinç ne Halil'in kariyerine, ne de Avrupa Futbolunda edindiği saygıya sahip. Fatih Terim'in anlamsızca A Milli Futbol Takımı'mıza küstürmesi yüzünden gelecekte oldukça faydanalacağımız bir oyuncuyu kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldık. Euro 2008'deki başarımızdan ziyade, yapılan kadro seçimi yüzünden oluşacak çatlakların bizleri daha çok hırpalayacağı gerçek, Yıldıray Baştürk ne yapacak? Eylül ayında Ermenistan maçının aday kadrosunu merakla bekliyorum açıkçası...
İnanılmaz Bir Transfer!

Efes Pilsen'den Bir Bomba Daha!

Bu sezon Beko Basketbol Ligi şampiyonluğu ve Euroleague'de önemli başarılar hedefleyen Efes Pilsen, Yunanistan Basketbolu'nun önemli isimlerinden Michalis Kakiouzis'i renklerine bağladı. 32 yaşındaki oyuncu aynı zamanda Avrupa'nın en önemli oyuncularından biri olarak kabul ediliyor. Bu transferle birlikte Efes Pilsen bana göre şampiyonluğun en önemli adayı haline geldi. Şimdi önemli olan Ergin Ataman ile birlikte basketboldaki en önemli olgu olan ''takım kimyası''nı yakalayabilmek. Asıl Mario Kasun'u bekliyorum ben, şayet Kasun gelirse, Efes Pilsen'in önümüzdeki sezon rakiplerine ciddi anlamda sıkıntı yaşatacağı çok aşikar...
23 Temmuz 2008 Çarşamba
Braga Burst Sivasspor Bubble!
Eğer yanlış çevirmiyorsam, UEFA'nın resmi internet sitesi uefa.com'da çıkan Sivasspor-Braga maç yorumunun başlığı ''Braga Sivasspor balonunu patlattı'' şeklinde. Resmi internet sitesi taraftar sitesi gibi başlık atarsa, hem de maçı izlemeden, sahada kimin futbol oynadığını görmeden ''balon'' yorum yaparsa, ben de herkesten özür dileyerek ''dikkat edinde rövanşta Sivasspor o balonu bi yerlerinizde patlatmasın'' diye cevap veriririm kendilerine ki vermiş oldum zaten...
350'ye olur mu?!

Allah Seni Utandırmasın!

Belli ki Aziz Başkan Emre Belözoğlu'nu çok seviyor ve destekliyor, eleştirilerden de bunalmış ve duygusal bir psikolojiye girmiş. Ne diyelim allah Fenerbahçe Camiası'nı da, Aziz Yıldırım'ı da, Emre Belözoğlu'nu da hayatının hiç bir döneminde utandırmasın...
Lig Fikstürü ve Fenerbahçe
Yeni çekilen Turkcell Super Lig fikstürünün hemen ardından Fenerbahçe taraftarlarının isyanı gündeme oturdu.
Yeni çekilen fikstüre göre Fenerbahçe 2 derbi birde Trabzonspor maçını ligin ilk yarısında kendi sahasında oynarken, ikinci yarıda yani bir anlamda ''sezonun kızıştığı'' dönemde deplasmanlarda oynayacak. Trabzonspor maçı ise geçen sene olduğu gibi yine ligin son haftasında ve Trabzon'da.
Son birkaç yıldır Fenerbahçe bu şekilde ciddi bir fikstür dezavantajıyla lige başlıyor. Haluk Ulusoy döneminde olan şey, Hasan Doğan'ın vefatından sonra boşalan başkanlık koltuğunda da aynen devam etti. Yani pek komplo teorilerini sevmem ama sanki fikstür çekimine birileri el atmış gibi gözüküyor. Neden 3 büyükler birbirleri ile ilk 6 hafta eşleşmiyor, bu da enteresan. Yayıncı kuruluş olan Digiturk'un kaygılarını anlayabiliyorum ama daha adil bir kura çekimi ve Fenerbahçe'ye yapılan bu haksızlıkların artık bir son bulması gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe'nin her sezon yaşadığı bu fikstür rezaleti artık tesadüf olmaktan çıktı bence...
Yeni çekilen fikstüre göre Fenerbahçe 2 derbi birde Trabzonspor maçını ligin ilk yarısında kendi sahasında oynarken, ikinci yarıda yani bir anlamda ''sezonun kızıştığı'' dönemde deplasmanlarda oynayacak. Trabzonspor maçı ise geçen sene olduğu gibi yine ligin son haftasında ve Trabzon'da.
Son birkaç yıldır Fenerbahçe bu şekilde ciddi bir fikstür dezavantajıyla lige başlıyor. Haluk Ulusoy döneminde olan şey, Hasan Doğan'ın vefatından sonra boşalan başkanlık koltuğunda da aynen devam etti. Yani pek komplo teorilerini sevmem ama sanki fikstür çekimine birileri el atmış gibi gözüküyor. Neden 3 büyükler birbirleri ile ilk 6 hafta eşleşmiyor, bu da enteresan. Yayıncı kuruluş olan Digiturk'un kaygılarını anlayabiliyorum ama daha adil bir kura çekimi ve Fenerbahçe'ye yapılan bu haksızlıkların artık bir son bulması gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe'nin her sezon yaşadığı bu fikstür rezaleti artık tesadüf olmaktan çıktı bence...
Fernando Meira İmzayı Attı.

Fikstür Belli Oldu.

Lig 22 Ağustos Cuma günü start alırken, 21 Aralık'ta devre arası olacak. İkinci Yarı 23 Ocak 2009'da başladıktan sonra sezon 31 Mayıs 2009 günü sona erecek. Tüm takımlara başarılar dileyip, ilk hafta eşleşmelerini veriyorum:
Galatasaray-Denizlispor
Gaziantepspor-Fenerbahçe
Antalyaspor-Beşiktaş
Trabzonspor-Ankaraspor
Sivasspor-Kayserispor
Hacettepe-Bursaspor
İstanbul Büyükşehir Bel.-Eskişehirspor
Gençlerbirliği-Kocaelispor
Konyaspor-Ankaragücü
22 Temmuz 2008 Salı
Türk Evlatları!!!
Bugün Ankara Sheraton Hotel'de Pekin Olimpiyatları'na katılacak 68 sporcu basına tanıtıldı. Tanıtım esnasında, beklenen madalyalar, ülkenin tanıtımı gibi klişeler devam ederken, Spordan sorumlu devlet bakanı Murat Başesgioğlu ''68 Türk evladı ülkemizi temsil edecek, bu 68 evladımız 15 milyon sporcu evladımız içinden seçilmiş elit sporculardır'' dedi. İçim cız etti. 68 Türk evladı öyle mi? Mesela 1 günde devşirilen 3 Ukraynalı yüzücüde Türk evladı mı? 2 tane de Çinli var masa tenisi oynayacak. Bunlarda mı Türk evladı? 4-5 tane de atlet vardır en azından. Geçen olimpiyatlarda 17 yaşında gümüş madalya alırken ekran karşısında onunla beraber ekrandaki Kübalıya yumruk salladığımız Atagün Yalçınkaya Türk evladıdır. Özbeöz Türk evladıdır hemde. Nerde Atagün? Daha 2 ay önce NTV Spor'da ağlarken gördüm, ''elimden tutmadılar'' diye. Ben de ağlayacaktım neredeyse. Tamam kabul ediyorum bizde hatalıyız, bir olimpiyat madalyasını 2 ay aklımızda tutamıyoruz ama fi tarihindeki bilmem ne maçındaki hata yapan dördüncü hakemin ismini çat diye hatırlıyoruz. Bu çuvaldızdı. İgnenin büyüğü ise, sporcuların ne hallerde, nerelerde, ne yaptıklarını bilmeden, işin kolayına kaçıp başka milletlerin insanlarını devşirip ''Türk evladı'' diyenlere. O federasyonların başkanlarına, bir Süreyya Ayhan'a sahip çıkamayanlara, yetiştiremeyenlere. Taner Sağır'ı hatırlayan var mı içinizde? Geçen olimpiyatlarda halterde altın madalya kazanmıştı. Eşref Apak nerelerde ne yapıyor hiç bilmiyoruz. Biz de bu sporlara sahiplenmiyoruz ama asıl sahiplenmesi gerekenler bizden beter ya asıl ben buna üzülüyorum...
Essien'de İmzaladı.

Unutulmaz Maçlar Serisi (Beşiktaş:1 Fenerbahçe:2) 18 Eylül 2005

Oscar Cordoba
Ali Güneş
İbrahim Toraman
Koray Avcı
Daniel Pancu
Tayfur Havutçu
Kleberson
Tümer Metin
Adem Dursun
Souleymane Youla
Ailton
ilk onbiriyle başlarken, Fenerbahçe ise:
Volkan Demirel
Serkan Balcı
Fabio Luciano
Önder Turacı
Ümit Özat
Stefan Appiah
Marco Aurelio
Selçuk Şahin
Tuncay Şanlı
Alex de Souza
Nicolas Anelka
ilk onbirini tercih etmişti.
Bu maç aynı zamanda tribünlere giriş yasak olmasına rağmen açık tribüne sızan ve üstlerindeki kıyafetleri çıkarıp, Fenerbahçe formasıyla kalan taraftarların ''Truva'' operasyonuyla da anılacaktır. Bu taraftarların maçı izlemelerine müsade edilmemiş ve polis kontrolünde dışarı çıkartılmışlardır. Karşılaşma tatsız tutsuz devam ederken 18. dakikada Nicolas Anelka atılan uzun topta müthiş bir depara kalkmış, sağ çarprazdan aldığı topla ceza alanına girerken de Koray Avcı'ya en ufak bir müdahele şansı bile vermeyip topu dar açıdan çok klas bir vuruşla Beşiktaş ağlarına göndermişti. 0-1. Bu golden sonra Beşiktaş devre sonuna kadar cılız ataklar geliştirsede devreye 0-1 mağlup gidiyordu. İkinci yarıda da etkisiz futbol devam ederken 81. dakikada Nicolas Anelka adeta bir futbol şovla Beşiktaş ceza sahasına sokuluyor, ancak Ahmed Hassan tarafından yere indirilince Fenerbahçe farkı ikiye çıkarma fırsatı yakalıyordu. Oyuna sonradan giren Marcio Nobre penaltı atışını dışarıya gönderiyor ve farkı ikiye çıkartamıyordu. Son dakikaya girilirken Beşiktaş'ın azalan ümitleri Kleberson'un muhteşem golüyle tekrar yeşeriyor ve İnönü tribünleri şahlanıyordu. Ancak Fenerbahçe'nin kadrosunda bu skoru kabullenmeyen bir adam vardı. Tuncay Şanlı... Herkes maçın bu skorla biteceğini düşünürken Tuncay sahneye çıkıyor ve İnönü Stadyumu tribünlerinin kanını donduruyordu...1-2...
1-0'a Karşı Kampanya!
Etrafımdaki dostlarıma Radyospor'da her salı Murat Murathanoğlu ve İsmet Badem'in yaptığı Asist programından bahsederim. İnanılmaz keyifli bir program oluyor ve her hafta yeni şeyler öğreniyorum basketbol hakkında. Son birkaç haftadır birkaç dinleyicinin de katkısı ile bir kampanya yürütülüyor programda. 1-0'a karşıyız kampanyası. Bu kampanya nedir diye soranlara hemen izah edeyim: Normal sezonda rakibini iki kez yenen takımın play-offlara 1-0 önde başlamasına karşı oluşturulan oluşum. Enteresandır Murat Murathanoğlu'da her hafta bu konuyu gündeme getirip 1-0 kuralını savunurken geçen hafta bundan çarkettiğini belli etmişti. Dinleyicilerden o kadar makul sorular geliyordu ki, açıkçası ben de artık 1-0 kuralının saçma sapan bir kural olduğu kanaatindeyim. Asıl söyleceğim şu aslında: Programın bu haftaki konuğu Aydın Örs'tü. Yine 1-0 konusu açılınca Aydın Örs'e görüşü soruldu. Aydın Hoca'nın yanıtı çok güzeldi: ''Efes Pilsen'deyken bu kuralın çok meyvesini yedik ama o zamandan beridir ben de bu kurala karşıyım''
Bir insan bu kadar mı özel ve temiz olur ey allahım!
Bir insan bu kadar mı özel ve temiz olur ey allahım!
Delgado'nun Rekor Kontratı

Bundan sonrası biraz karışık. İsviçre tarihinin en pahalı transferi olarak Beşiktaş'a geldiğinde, Türkiye'de sansasyon yaratan bir transfer olduğu gün gibi aşikardı. Neticede bir sezon önce UEFA Kupası'da gol kralı olmuş bir oyuncuydu, hemde orta sahada oynarken. Beşiktaş kariyeri o kadar sükseli olmadı Delgado'nun. Sık sık deplasman maçlarına kasten gitmediği, maçlarda pasif kaldığı, sorumluluk alamadığı ve en önemlisi maç kurtaramadığı yazıldı çizildi. Şahsi kanaatimde Delgado'nun beklenildiği kadar iyi bir futbol ortaya koyamadığı yönünde. Beşiktaş dün kendisiyle yani taze kaptanıyla 2 yıllık daha mukavele imzalarken kulüp rekoru kırarak 2.1 milyon euro yıllık ücrete imza attı. Bu rakam Beşiktaş' ta daha önce kimselere verilemişti. Aklıma Daniel Amokachi, Sergen Yalçın, Pascal Nouma ve İlhan Mansız gibi oyuncular geliyor yakın geçmişten. Bence hepsi bu kulüp rekorunu kırabilecek oyunculardı. Bana birazcık duygusal bir karar gibi geldi, zor günler yaşayan Beşiktaş, denize düştü ve Delgado'ya sarıldı. Bakalım Delgado hem kendini hem yönetimi o çalkantılı suyun üstünde tutabilecek mi? Hep beraber göreceğiz...
21 Temmuz 2008 Pazartesi
Intertoto Kupası Final İlk Karşılaşmaları Oynandı.
Intertoto Kupası'nda UEFA Kupası'na kalacak 11 takımın belirleneceği final karşılaşmalarının ilk ayakları oynandı. Sonuçlar şöyle:
Sivasspor - Sporting Braga: 0-2
Grasshoppers - Chernomorets Burgas: 3-0
Neftçi - Vaslui: 2-1
Sturm Graz - Honved: 0-0
Stade de Rennes - Tavriya: 1-0
Bnei Sakhnin - Deportivo La Coruna: 1-2
OB - Aston Villa: 2-2
Elfsborg - FK Skonto Riga: 1-0
Saturn - Stuttgart: 1-0
NAC Breda - Rosenborg BK: 1-0
Panionios - Napoli: 0-1
Bu karşılaşmaların rövanşları 26-27 temmuz tarihlerinde oynanacak ve UEFA Kupası ön elemelerine katılacak 11 takım belli olacak...
Sivasspor - Sporting Braga: 0-2
Grasshoppers - Chernomorets Burgas: 3-0
Neftçi - Vaslui: 2-1
Sturm Graz - Honved: 0-0
Stade de Rennes - Tavriya: 1-0
Bnei Sakhnin - Deportivo La Coruna: 1-2
OB - Aston Villa: 2-2
Elfsborg - FK Skonto Riga: 1-0
Saturn - Stuttgart: 1-0
NAC Breda - Rosenborg BK: 1-0
Panionios - Napoli: 0-1
Bu karşılaşmaların rövanşları 26-27 temmuz tarihlerinde oynanacak ve UEFA Kupası ön elemelerine katılacak 11 takım belli olacak...
Cristiano Ronaldo'nun Frikik Kullanmadan Önce Verdiği Poz!
Gökhan Zan Sonunda İmzaladı!
Uzun süredir gidecek mi kalacak mı diye basının gündemini meşgul eden Gökhan Zan 850.000 YTL garanti para artı maç başına 25.000 YTL'ye Beşiktaş Kulübü ile bir yılı opsiyonlu olmak üzere iki yıllık kontrat imzaladı. Böylece Gökhan Zan Beşiktaş'a karşı olan sevgisini bu kontratı imzalayarak göstermiş oldu!!! Bu imzanın iki taraf içinde hayırlı olmasını temenni ediyorum...
Son takım Almanya

Sivasspor Taraftarı, Bülent Uygun ve Volkan Ünlü...
Dün yazmıştım Volkan Ünlü'nün yediği goller yüzünden Sivasspor'un oldukça iyi oynamasına rağmen Sporting Braga'ya mağlup olduğunu. Bugün Bülent Uygun'un açıklamasını duydum. Diyor ki: Volkan Ünlü'yü kiralık göndermeyi düşünüyordum ama şimdi vazgeçtim. O'nu takımda tutup kazanacağım.
Tüm kalbimle, tüm içtenliğimle tebrik ediyorum hocayı. Dün akşam bunu düşündüm bende maçtan sonra. Soyunma odasında ne haldedir, ne kadar çok üzülmüştür diye. Ayrıca Sivasspor taraftarını da gönülden kutluyorum, bilhassa ikinci goldeki hatası olacak gibi değildi, futbol şakalarına girecek cinsten bir gol yedi ama golden hemen sonra ilk topla buluşmasında taraftar O'nu bağrına bastı, alkışladı, destekledi. Keşke her futbol maçı böyle olsa, yenilgiyi ve hatayı bu kadar kolay ve güzel kabullenebilsek...
Tüm kalbimle, tüm içtenliğimle tebrik ediyorum hocayı. Dün akşam bunu düşündüm bende maçtan sonra. Soyunma odasında ne haldedir, ne kadar çok üzülmüştür diye. Ayrıca Sivasspor taraftarını da gönülden kutluyorum, bilhassa ikinci goldeki hatası olacak gibi değildi, futbol şakalarına girecek cinsten bir gol yedi ama golden hemen sonra ilk topla buluşmasında taraftar O'nu bağrına bastı, alkışladı, destekledi. Keşke her futbol maçı böyle olsa, yenilgiyi ve hatayı bu kadar kolay ve güzel kabullenebilsek...
O Doğuştan Kaptan!

Petr Cech Kontrat Yeniledi.

Anket Kapandı. En Başarılı Transferi Yapan Takım: Fenerbahçe
Fenerbahçe transfer sezonuna Emre Belözoğlu'nu Newcastle United takımından transfer ederek başladı. Sonrasında teknik direktör olarak İspanya'nın şampiyon hocası Luis Aragones'i takımın başına getirdi. Trabzonspor ile anlaşamayan Burak Yılmaz'ı da kadrosuna katan Fenerbahçe son olarak La Liga'nın gol kralı Daniel Güiza'yı transfer ederek forvet hattını güçlendirdi. Kuvvetle muhtemel bir de ön libero transferi yapacaklar. Tek tek bakacak olursak:
Luis Aragones: Disiplinli bir hoca ama Brezilyalılarla mutlaka ama mutlaka iyi geçinmek zorunda yoksa alınacak bir iki kötü sonuçtan sonra basına epey malzeme çıkar.
Burak Yılmaz: Kısa ve net söylüyorum, ben Fenerbahçe gibi büyük hedefleri olan bir camiaya bu transferi yakıştıramadım. Umarım zaman beni haksız, Burak Yılmaz ve Fenerbahçe yönetimini haklı çıkarır.
Emre Belözoğlu: Sağlıklı bir Emre'ye ödenecek bu paranın lafı bile olmaz, çok yetenekli, çok kalburüstü bir oyuncu, ancak yönetimin bir kumar oynadığını da belirtmeden geçmemek lazım.
Daniel Güiza: Kariyeri pek parlak olmayan, geçen sezon La Liga'da 27 gol atmış (penaltısız) enteresan bir adam. Ben O'nu Zafer Biryol'a benzetiyorum. Kariyerindeki anlık patlama ile 14 milyon euro ödenmiş bir adam. Türkiye Ligi'nde mutlaka yararlı olur neticede La Liga'da atılan 27 gol az buz bir iş değil. Ancak avrupa kupalarında ne olur? Bekleyip görmek lazım...
Bu anketi sezonun başlamasına az bir süre kala tekrar edeceğim...
Luis Aragones: Disiplinli bir hoca ama Brezilyalılarla mutlaka ama mutlaka iyi geçinmek zorunda yoksa alınacak bir iki kötü sonuçtan sonra basına epey malzeme çıkar.
Burak Yılmaz: Kısa ve net söylüyorum, ben Fenerbahçe gibi büyük hedefleri olan bir camiaya bu transferi yakıştıramadım. Umarım zaman beni haksız, Burak Yılmaz ve Fenerbahçe yönetimini haklı çıkarır.
Emre Belözoğlu: Sağlıklı bir Emre'ye ödenecek bu paranın lafı bile olmaz, çok yetenekli, çok kalburüstü bir oyuncu, ancak yönetimin bir kumar oynadığını da belirtmeden geçmemek lazım.
Daniel Güiza: Kariyeri pek parlak olmayan, geçen sezon La Liga'da 27 gol atmış (penaltısız) enteresan bir adam. Ben O'nu Zafer Biryol'a benzetiyorum. Kariyerindeki anlık patlama ile 14 milyon euro ödenmiş bir adam. Türkiye Ligi'nde mutlaka yararlı olur neticede La Liga'da atılan 27 gol az buz bir iş değil. Ancak avrupa kupalarında ne olur? Bekleyip görmek lazım...
Bu anketi sezonun başlamasına az bir süre kala tekrar edeceğim...
20 Temmuz 2008 Pazar
Sivasspor 0 Volkan Ünlü 2

Tümer'de sakatlandı

Rigobert Song Kalp Hastası mı?

Yeni MSN Kabusuna Dikkat

''bu resim senin mi?'' sorusuna karşılık olarak http://www.%20designportal.com/resimleri.php?id=murat???@hotmail.com (murat burada örnek, isim mutlaka senin ismin oluyor) linkini tıklamamızı istiyor. Ancak linke tıklandığı zaman bir tür ''keylogger'' devreye giriyor ve bundan sonra bilgisayarınızda yapacağınız her tıklama bu hacker kardeşlerin eline gidiyor. Bilhassa internet bankacılığı yapan arkadaşları uyaralım istedim...(Burdaki linke tıklamayın aman aman)
Vizeyi Alan İlk İki Takım: Hırvatistan ve Yunanistan

Sivasspor Braga'yı Ağırlıyor

19 Temmuz 2008 Cumartesi
Hansa Rostock Zafer Yelen'i Geri Çağırdı!
Trabzonspor'un resmi internet sitesi http://www.trabzonspor.org.tr/ den yapılan açıklamaya göre; Zafer Yelen transferinde futbolcu ile kesin olarak anlaşamaya varıldığı ancak kulübü Hansa Rostock'un transferin tüm prosedürleri yerine gelmeden, futbolcunun Trabzonspor ile birlikte idmanlara çıkmasının uygun olmayacağını belirtmesi üzerine olayın gerçekleştiği ve prosedürlerin en kısa zamanda halledilerek bu sorunun aşılacağı belirtildi. Tüm prosedürler yerine getirilmeden hangi akla hizmet futbolcuyu Trabzon'a getirip idmanlara çıkarmaya yeltendiniz, ben de bunu anlamış değilim, ya bu transfer gerçekleşmezse ne olacak? Tony Slyva'da aynı şekilde Trabzon'a geldi, sözleşme imzaladı ancak şimdi de eski kulübü problem çıkartıyor. Profesyonellik anlamında öğrenmemiz gereken çok şey var çook...
Saraçoğlu'na Hep Çekinerek Çıktım!

Haluk Ulusoy Federasyon Başkanı Adayı mı Oluyor?

Unutulmaz Maçlar Serisi (Fenerbahçe:3 Beşiktaş:4)

17 Nisan 2005 günü, Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nu dolduran futbolseverler yıllarca unutulmayacak bir maça tanıklık edeceklerinin farkında bile değillerdi. Fenerbahçe sahaya: Rüştü, Önder, Luciano, Deniz Barış, Ümit Özat, Anelka, Aurelio, Selçuk Şahin, Tuncay, Alex, Nobre onbiriyle çıkarken Beşiktaş'ta sahaya: Cordoba, İbrahim Toraman, Ronaldo, Mustafa Doğan, Ali Tandoğan, Ahmed Hassan, Tayfur, Koray Avcı, Tümer Metin, Ahmet Dursun ve John Carew onbirini yerleştiriyordu. Maçın ilk dakikalarından itibaren tempo her geçen dakika artıyor ve 27. dakikada Tümer Metin savunmanın bir anlık anlaşmazlığında araya girip klas bir gole imza atarak takımını deplasmanda 0-1 öne geçiriyordu. Bu golden yaklaşık 7 dakika sonra Fenerbahçe'nin gizli golcüsü Fabio Luciano sahneye çıkıyor, attığı golle Fenerbahçe'ye 1-1'lik beraberliği getiriyordu. Bu golden sonra Fenerbahçe baskıyı biraz daha artırıp ikinci golü aramaya başlarken, Beşiktaş ise kalesini iyi savunup uzun toplar ve kontraataklarla gol arıyordu. İlk devrenin son dakikasında kazanılan serbest vuruşta Tümer'in ortasına John Carew kafasıyla dokunuyor ve devreye Beşiktaş 1-2 önde giriyordu.
İkinci yarı ile birlikte Fenerbahçe beraberlik için bastırsada golleri Beşiktaş kaçırıyordu, Ahmed Hassan'ın pasında çarprazdan kaleci Rüştü ile karşı karşıya kalan Ahmet Dursun'un aşırtma vuruşu üstten auta gidiyor, birkaç dakika sonra Ali Tandoğan'ın etkili şutunda Rüştü topu parmaklarının ucuyla kornere çeliyordu. 69. dakika ise Fenerbahçe'nin ikinci kez beraberliği yakaladığı dakika oluyordu. Bu dakikada soldan Anelka'nın yaptığı ortaya Cordoba'dan önce davranan Alex de Souza kafayı vuruyor ve 2-2'lik eşitliği sağlıyordu. Maç inanılmaz bir tempo kazanmış, iki takımda maçı kazanabilecek pozisyonlar yakalıyor, oyuncu değişikleri yapılıyor, kenarda teknik direktörler savaşı olurken, futbolcularda kazanmak için vargüçleriyle mücadele ediyorlardı. Bitime 15 dakika kala oyuna sonradan giren İbrahim Akın Tuncay'dan kaptığı topla ceza alanına girmeden süper bir şut çıkarıyor ve topu üçüncü Beşiktaş golü olarak Fenerbahçe ağlarına gönderiyordu: 2-3. Bu skor ve futboldan sonra da uzun süre unutulmayacak olan maç son 15 dakikası ile efsane olacaktı adeta.
78. dakikada ceza alanı içindeki Tuncay, Cordoba ve Çağdaş ile girdiği ikili mücadelede yerde kalıyor, hakem Bülent Demirlek tereddütsüz penaltı noktasını gösteriyordu. Bu pozisyon için uzun süre itiraz eden Cordoba kaledeki yerini bir türlü almıyor ve dakikalar artık 82'yi gösteriyordu. Hakem Bülent Demirlek itirazları sonucunda Oscar Cordoba'yı ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışına geçiyor, kaleye ise daha sonra ''Kadıköy Panteri'' olarak anılacak Daniel Pancu geçiyordu. 84. dakikada penaltı vuruşunu kullanan Alex de Souza topu filelerle buluşturuyor ve skoru 3-3'e getiriyordu. Beşiktaş 10 kişi ve kalesini Pancu korurken, artık herkes maçın ya bu skorla biteceğini ya da Fenerbahçe'nin kazanacağını düşünüyordu. Sadece sahadaki 10 siyah-beyazlı oyuncu hariç. Onlar son sözlerini söylememişlerdi. 90. dakikada İbrahim Akın'ın getirdiği topta Tayfur'un ceza yayına çıkardığı topa Koray Avcı sert vuruyor maçın skorunu ilan ediyordu: Fenerbahçe:3 Beşiktaş:4...
Fahri Tatan ve Beşiktaş'ın Yönetim Şekli

Fahri Tatan'ı hocası tercih etmemiş olabilir, ya da alternatifleri vardır, ihtiyaç yoktur bu takımda, apayrı birşey. Benim dışarıdan gördüğüm kadarı ile Fahri Tatan'ın gönderilmesi büyük bir yanlış, gönderiliş şekli ise büyük bir çirkinlikti...
18 Temmuz 2008 Cuma
Hacettepe Spor Kulübü in Gençlerbirliği OFTAŞ out!

Beşiktaş Colaturka durmuyor!

Onu Almam Sakatlanıyor!

Rivayete göre Beşiktaş'tan istediği parayı koparamayan Gökhan Zan eski başkanı Celal Doğan'ı arayarak, ''başkanım Fenerbahçe'de futbolculara yüklü miktarda garanti para ödeniyor, bi ricacı olsanız da ben kapağı atsam Fener'e'' tadında bişeyler söyleyince, Celal Doğan Aziz Yıldırım'ı arayıp Gökhan için ricacı oluyor ama aldığı cevap net oluyor eski başkanın: Onu almam sakatlanıyor! Senede 15 maç oynamıyor.
Eh be Gökhan Zan, Beşiktaş'ta kaç maç oynadın ki yıllık 1 trilyon garanti para istiyorsun, bu kadar kolay mı bu işler böyle? Sen şimdi iyice bi dinlen, Eylülde Ermenistan maçı var, kampta falan görün, ordan alırsın garanti parayı...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)