Oktay Derelioğlu: Herhalde onun ismi ile beraber bütün Belçika'yı çalımlayarak attığı gol akla gelecektir, gerçi maçı kaybetmiştik ama İlker Yasin'in şu sözleride o maça damgasını vurmuştu: (Emile Mpenza için) Elin zencisi, elin arabı golleri atıyor, bizimkiler oturmuş seyrediyor değerli futbolseverler!!!
Saffet Akbaş: Parma deplasmanında kendi kalesine attığı klas gol hemen hafızalarda canlanmıştır eminim.
İbrahim Üzülmez: 2002-03 sezonunda Ali Sami Yen'de Galatasaray'a sol çarprazdan sağ ayağıyla attığı gol ona göre biraz ''klas'' kaçmıştı.
Marco Van Basten: Tabi ki böyle bir listeye bir çok mükemmel gole imza atmış bir futbolcu alınmamalı ancak, yıllar geçsede S.S.C.B ile oynadıkları Avrupa Şampiyonası Final Maçında Dassaev'e attığı fizik kurallarına aykırı gol, hep onun ismiyle birlikte anılacaktır.
İlhan Mansız: Senegal'e attığı ''altın gol'' onu da bu kategoriye almamı sağlayan yegane neden.
Samuel Johnson: Galatasaray'a frikikten attığı gol, Fenerbahçe'nin en kötü dönemlerinden biri olmasına rağmen yine de bir Galatasaray galibiyetine vesile olduğu için unutulmazlar arasında yerini alacaktır.
Cevat Prekazi: Monaco'ya 8882 metreden attığı inanılmaz frikik golü sayesinde O'nu hala o golle anıyoruz.
Turan Sofuoğlu: O'nu da hepimiz 103 gollü sezonun 100. golünü atan oyuncu olarak hatırlıyoruz.
Bir de Recep Çetin var ama o istisna onun iki tane golü var ki biri Malmö maçında kendi kalesine attığı mükemmel voleşata golü ve İsviçre maçında 5856 metreden ceza sahasına şişirdiği topun ağlarla buluşması. Bu maçtan sonra Recep Çetin ''inandım vurdum'' demişti, ben de televizyonun karşısında ''yok ebenin ..ı Ali Sami'' demiştim, ki daha Turgay Şeren'in bu küfürü sarfetmediği yıllara denk gelir bu açıklama...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
1990-91 sezonunda İsmail Kartal'ın inönünde 2 Beşiktaşlı oyuncuyu çok estetik biçimde çalımlayıp attığı harika gol (maçı beşiktaş 2-1 kazansada ismailin golü çok konuşulmuştu, önce ayın sonra da yılın golü seçilmişti), 1988-89 türkiye kupası finali ilk maçında kadıköyde les ferdinandın 4 fenerbahçeli defans oyuncusunu yerlerde süründürüp attığı muhteşem gol (gol yememize rağmen ayakta alkışlamıştım) ve mustafa doğan isimli muhteşem yeteneğin 2004-2005 sezonunda rüştü abisinin tavuk karası bir gününe denk geldiği maçta kafayla attığı futbol hayatında ki ilk ve son golü de bu listeye girebilir. Ayrıca marco van basten gibi sayısız gole lokal ligimizde imza atmış aykut kocamanın trabzonda şampiyonluk getiren vuruşuda bu listeyi kesinlikle zorlar. Sadece maçı değil şampiyonluğu getiren bir goldü çünkü o.
Aykut'un golünü atlamışız, Aykut Kocaman'da bizi yakan o golle anılabilecek futbolculardandır.Tam bir şampiyonluk golüydü o gol...
hakan kardeşimizin hafızası süperdir ama Fb-BJK maçı 1-1 bitmişti. BJK Metin'in atılmasıyla onkişi kalmıştı, ikinci yarıda tek kale oynayıp sonlarda İsmail'in golüyle berabere kalmıştık. Aynı İsmail'in Trabzon'a Kadıköy'de kırk metreden sağdan attığı bir gol vardır, hayatında attığı en güzel gol odur.
Liste mükemmel olmuş. Trabzonlu Faruk dostumuz Orhan'ın Lyon'da maçı 4-3'e getiren golü de hatırlamasını beklerdim. Lakin Orhan'ın başka öyle önemli golünü hatırlamıyorum. Bir de Dobi Hasan'ın Kadıköyde Fenerimize attığı ve Trabzona son şampiyonluğunu getiren golü (gerçi şampiyonluk daha sonra resmileşmişti ama o golle aramız açılmıştı), Dobi'nin de başka önemli golünü hatırlayamıyorum.
Haklısınız murat bey, o maçtan 1-2 hafta önce gene inönüde oynanan gs-fb maçının skoruyla karıştırmışım, o maçı 2-1 kaybetmiştik. Dediğiniz gibi metin o maçta atılmıştı, hiç unutmam maçın hakemi özcan oal'dı, metin'i kendisine 'allah belanı versin' dediği için atmış, metin'de 'allah belanı vermesin' dedim diyerek kendini savunmuştu :) O yıllarda ışıklandırma sadece inönüde olduğu için bütün gece maçları ve derbiler orada oynanırdı. Hiddink ile başlayıp tınaz tırpan ile bitirdiğimiz, rıdvan'ın hep sakat, schumacher'in sarılık olup aylarca olmadığı, sezona 1-6'lık aydın yenilgisiyle başladığımız tarihimizin en kara sezonuydu o, allah göstermesin bir daha.
Recep Çetin'in 'inandım vurdum' demecini gölgede bırakacak bir demeç daha hatırlıyorum. Sene 2003-2004, ligin 6.haftası. Olimpiyat stadında gs ve fb oynuyor. Fb maçı 2-1 önde götürürken Gs.nin ne idüğü belirsiz sağbeki prates yaklaşık 35-40m.den kaleye bir şut sallıyor ama şut demeye bin şahit lazım. Top acaba autmı gitsem yoksa tacamı çıksam diye kararsız bir şekilde havada ilerlerken bir anda şaban şükür'ün ceza yayı civarında kafasında patlıyor ve aynı vuruş bir milyon kere tekrar edilse asla tekerrür etmeyecek bir biçimde inanılmaz bir şandel alıp 90 dan kaleye giriyor. Tribünler şaşkın, kaleci şaşkın, oyuncular şaşkın ama en şaşkını içlerinde Şaban. O hala kafasına çarpan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor, bir yere bir göğe bakıyor. Sonuç olarak maç 2-2 bitiyor ama Şaban hayatımın sonuna kadar unutmayacağım o eşsiz nacizane demecini patlatıyor; 'golü zihinsel olarak düşündüm!!!' Böyle bir zihine sakarya belediye başkanlığı feda olsun bence :)
bence r.carlos fransaya attigi o mukemmel frikik unutulmamalidir.Barthezın yuzu gorulmeye degerdı .daha maradonanın ingiltereye elle attigi gol var.aslında ronaldonun 2002 dunya kupasında yarı fınal macında attıgı golde unutlmaz olması gerekır cunku fınal bızım macımızla bıttı sımdılık bunlar var aklımda
r.carlos'un tenerife attığı golü gördüysen eğer, bi kere daha düşün derim sana özgür:) Maradona'yı da düşündüm ama dünya kupalarının en güzel golünü atmıştı hatırlarsan, hem elle attığı gol hem de hemde bütün ingiltereyi çalımlayıp attığı gol aynı maçtı yanlış hatırlamıyorsam, ronaldo'nun golünü listeye alırsak, Lahm'a ayıp olur o yüzden ikisi de dışarda kalsın:)
koray diyorum 3-4 istanbul hatırası diyorum susuyorum :D
Hakikaten Koray'ı atlamışız, tam bu tarife uyan bir goldü. Hatırlattığın için teşekkür ederim dostum...
Yorum Gönder