20 Nisan 2010 Salı

Bilica'nın Çukuru...

Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin doğal olarak en çok konuşulan konusu, Türk Futbol tarihinin en çirkef oyuncularından birisi olan, Fabio Bilica'nın Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'na kazdığı çukur oldu.

Bir futbolcu maç esnasında kendini yere atar, sakatlanmış numarası yapar veya zaman geçirmek için ağır hareketlerde bulunur. Bunların hemen hepsi an itibariyle karar verilmiş anlık hareketler olur. Keita'nın, Roberto Carlos'u yumruklaması mesela. Tamamen saliseler içinde verilmiş bir kararın uygulayıcısı olmuştur Fildişili futbolcu. Fair Play adına olumsuz bir hareket ancak futbolcunun olaydan sonra pişmanlık duymaması için bir neden yok zira o anki psikolojisi tamamen gözünü karartmış durumda. (Tabi Keita'nın da az günahlarının olmadığını ve su damlacıklarından etkilenip sedyeyle saha kenarına alındığını unutmayalım) Bilica'nın durumu ise biraz farklı. Fabio Bilica, yaptığı penaltının ardından, herkes hakemin etrafına kümelendiği esnada, penaltı noktasına gidip, atışın kullanılacağı yeri ''eşelemeye'' başlıyor. Operasyon bittikten sonra da, hakemin yanına gidip, atışın yerinden yapılması için ''direktifler'' veriyor.

Bu Bilica'nın ilk vukuatı değil maalesef. Bu sezon Fenerbahçe kadrosunda, Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Andre Santos, Christian Baroni, Emre Belözoğlu, Diego Lugano ve hatta kimi zaman Semih Şentürk'e kadar bir çok kez hakemlere oynayan futbolcu gördük. Az kalsın Mehmet Topuz'u unutuyordum. Ben aslında bunun ''taktiksel'' anlamda düşünülmüş hareketler olduğu kanaatindeyim. Özellikle Beşiktaş maçında tavan yapan ve çok sevimsiz kaçan bu görüntüler bir yana, Fabio Bilica'nın sezon biter bitmez Fenerbahçe ile ilişiğinin kesilmesi gerikiyor.

Bu kadar soğukkanlı planlanan bir hareketin ve fiile geçmesinin Fenerbahçe kanadında yarattığı kırıklığında farkındayım. Son olarak Bilica için bir çift lafım var: İnşallah o kazdığın çukura düşersin!

1 yorum:

sami özgür dedi ki...

malesef ki gercekten istemediğimiz bi hareketti baskalarına kızarken boyle oyunculara ıhtıyacımız yok bızım . . . en yakın zamanda gitmesi dileğiyle