9 Nisan 2010 Cuma

Kritik Hafta

Messi'nin futbol ziyafeti, Robben'in tur bazukası, Fulham'ın Europa League rüyasının devamı falan derken yine kürkçü dükkanına geri döndük. Avrupa Kupaları'ndaki mücadeleleri izleyipte kargaşanın hakim olduğu ligimize geri dönünce tabi ister istemez biraz içi burkuluyor insanın ama elde değil, iyisiyle kötüsüyle ligimizi seviyoruz. Burada da 3,5 takımın şampiyonluk mücadelesi kora kor bir şekilde devam ediyor.

Bu hafta aslında herşeyin biraz daha netleşeceği bir hafta olacak bana göre. Öncelikle Bursaspor'un Gençlerbirliği deplasmanında son derece zor bir maça çıkacağını söylemek gerekiyor. Bulundukları noktayı ve kalan maçlarını baz alarak yerlerine Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş'ı koysaydık belki de şimdiden bu saydığım takımları şampiyon ilan etmiştik ancak Bursaspor ile ilgili doğal olarak biraz şüphelerimiz var.

Şampiyonluk yarışının içine resmen girdikleri ve kendilerinin de telafuz etmeye başladığı dönemde üzerlerindeki baskı müthiş artan yeşil beyazlı oyuncuların performansları belirgin bir şekilde düşse de, İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında uğradıkları kazanın dışında diğer maçlarını kayıpsız geçmeyi bildiler. Bu periyodda kendi sahalarında oynadıkları Denizlispor, Manisaspor ve Antalyaspor maçlarını da kazanarak, son beş haftaya en yakın rakiplerinin 3 puan yani bir maç önünde girmeyi başardılar. Bu haftaki maçları son derece kritik bir Gençlerbirliği deplasmanı olacak. Şayet Antalyaspor karşısında gösterdikleri performansı bu maça taşırlarsa mağlup olmaları sürpriz olmaz. Uzun zamandan beridir gece maçı oynadıklarından gündüz maçını biraz yadırgayabilirler. Gençlerbirliği iyi kontraatak yapan bir takım. Bu yüzden kontrollü bir şekilde oynamaları şart. Yoksa başta Hurşut olmak üzere, Mustafa Pektemek ve Burhan Eser gibi oyuncular savunmalarını oldukça yıpratabilir. Yine duran top kovalamaları ve stoperlerin eksta işlerine ihtiyaç duyabilirler. Neticede Bursaspor bu maçı kazanırsa şampiyonluk yolunda önemli bir engeli daha aşmış olacak ama işlerinin bittiğini düşünmemeleri gerekiyor zira arkalarından gelen takımlar bu işin ''kurtları''.

Fenerbahçe bu haftayı maç yapmadan geçecek ve puanını 61 yapacak. Sonraki hafta kritik bir derbi oynayacaklar Beşiktaş ile. Tabi ki hedefleri o maç olacak ve işin iyi tarafı hafta içinde Manisaspor ile güzel bir ''idman maçı'' oynayacaklar. Tabi Bursaspor'un ardından artık Ankara harici deplasmanı kalmayan Fenerbahçe herşeye rağmen şampiyonluğun en güçlü adaylarından birisi durumunda.

Beşiktaş bu hafta olmak ya da olmamak maçına çıkıyor olabilir. Eğer Bursaspor maçını kazanır, Beşiktaş'ta Trabzonspor'a puan kaptırırsa, puan farkları iki maçın üzerine çıkacak. Bursaspor'un oynanmamış Ankaraspor maçını da hesap edersek, olası puan kaybının ardından en fazla bulundukları konumu korumayı düşünebilecekler.

Başta 3,5 takım demiştim. Çımmadık candan ümit kesilmez misali, Galatasaray bu hafta Diyarbakırspor'u kendi sahasında yenip rakiplerinin puan kaybını beklemek durumunda kalacak. En azından bir Bursaspor maçlarının olması zirve yolunda 7 puanlık farkı 4 puan gibi düşünmelerini sağlayabilir ama şu form durumlarıyla bırakın Bursaspor'u yenmeyi, Diyarbakırspor'u yenmeleri bile şüpheli duruyor.

Ligin düğüm haftalarından birisi işte bu hafta. Bursaspor'un puan kaybıyla işler daha da karışabilir ya da Beşiktaş ve Galatasaray'ın puan kayıplarıyla zirve iki takıma kalabilir. Pazartesi günü bambaşka bir şablonla karşılaşacağımızı şimdiden söyleyebiliriz.

Hiç yorum yok: