26 Mayıs 2009 Salı

Orlando Magic ve Denver Nuggets

Cleveland Cavaliers Doğu Konferansı'nın, Los Angeles Lakers ise Batı Konferansı'nın favorileriydi zaten 2009 play-offları öncesinde. Bu iki takımda otoriteleri yanıltmayarak kendi konferanslarının finallerine yükselmeyi başardılar. Hikaye bu kısmında herşey rutin bir şekilde gidiyor... Asıl hikaye Orlando Magic ve Denver Nuggets'ın isyanıyla başlıyor.

Orlando Magic'in kadrosu aslında yabana atılacak bir kadro değil. Dwight Howard, Rashard Lewis, Hidayet Türkoğlu ve Rafer Alston zaten NBA'in gediklisi olmuş tecrübeli oyuncular. Özellikle Hidayet'in bir buçuk sezondur gösterdiği form sıçramasıyla bu başarının sinyallerini veriyorlardı az çok. Normal sezonu 59-23'lük galibiyet-mağlubiyet oranlarıyla bitiren Orlando Magic play-off'un ilk turunda bana göre doğu ve batı dahil olmak üzere tüm play-off'un en zayıf takımı olan Philadelphia 76'ers'i 4-2 geçerken iki maç kaybederek yarı finalde Boston'a süpürülecek izlenimi versede, bir sonraki turda Boston Celtics'i 4-3 ile geçmeyi başardılar. Boston'da süperstar Kevin Garnett'in sakatlığı yüzünden serinin tamamında oynamaması büyük bir etken gibi gözüksede Paul Pierce ve arkadaşlarını safdışı bırakmakta gerçekten büyük bir başarı olmalı. Özellikle Rajon Rondo'nun seri boyunca gösterdiği ekstra performans çok etkileyici olmasına rağmen, Orlando Magic'i safdışı bırakmaya yetmedi. Konferans finallerindeki rakip ise buldozer görüntüsündeki Cleveland Cavaliers. Cavs takımı buraya rakiplerini ''süpüre süpüre'' geldiği için Orlando'nun akıbetininde bundan farklı olmayacağı düşünülüyordu ancak Orlando bu rüyayı sürdürmeye kararlı olarak çıktığı ilk maçta Cavs'ı hem de deplasmanda hançerlemeyi başararak seride 1-0 öne geçti. İkinci maçın son bir saniyesine önde girmeyi başaran Magic, son şutta ''King James'i'' durdurmayı başaramayınca oldukça dramatik bir maç kaybetti. Şayet LeBron'ın son saniye şutu girmese iddia ediyorum bu ritim Orlando'nun Cavs'ı süpürmesini sağlayabilirdi. Üçüncü maç için Orlando'ya geçildi ve Magic bu karşılaşmayı bu kez riske atmayarak 10 sayı farkla kazandı ve seride 2-1 öne geçti. Serinin dördüncü maçı yine Orlando'da oynanacak ve şayet Magic bu maçı kazanabilirse seriyi kazanma yolunda inanılmaz bir avantajın sahibi olacak. Hidayet için ayrı bir yazı hazırlıyorum zaten şu play-off hengamesi bitince ''yıldızım'' için ayrı bir post yazacağım Sportif Platform'a...

Denver Nuggets Carmelo Anthony'ye yardım edecek bir oyuncu ararken, Allen Iverson'la anlaşıp, ''Körün istediği bir göz'' ile başlayan atasözünün NBA'de ki temsilcisi olmuştu, geçen sezonun ortasında ancak Iverson ile Nuggets'ın kimyası uyuşmayınca Denver geçen sezon play-offların birinci turunda safdışı kalmıştı. Bu sezon Allen Iverson'ı Detroit'e gönderip karşılığında Chauncey Billups'ı kadrousuna katan Denver'da taşlar bir anda yerine oturmuş oldu. Sezonu 54-28 yaparak bitiren takım play-off'un ilk turunda Chris Paul'un takımı New Orleans Hornets ile karşılaştı. Ortada gözüken seriyi domine eden Nuggets (4-1) konferans yarı finalinde San Antonio Spurs'u 4-1 deviren Dallas ile eşleşti. Bu seriyi Denver Nuggets yine 4-1 ile kazandı ancak hakkını yemeyelim, bu serinin hakemleri gerçekten de Denver'ı çok kolladılar. Belki Denver Nuggets bu turu geçecekti zaten, ancak bu kadar kolay olur muydu? Bunun cevabını vermek oldukça güç. Konferans finalinde NBA şampiyonluğunun en güçlü iki adayından biri olan Los Angeles Lakers ile karşılaşan Denver Nuggets deplasmanda bir maç kazanmayı başararak evine 1-1 ile döndükten sonra kendi sahasındaki ilk maçı kaybedip seride geriye düşsede dördüncü maçı 19 sayı farkla kazanıp seriyi 2-2'ye getirmeyi yani ''geri dönmeyi'' başardı. Bundan sonrası iki takım içinde ortada olan bir seri artık ancak gönlüm Orlando Magic'ten yana olduğu gibi bu seride de fazlasıyla Denver Nuggets'tan yana.

NBA Organizasyonu'nun bu iki ''isyankar'' takımını da finalde görmek en büyük dileğim. Umarım bu iki takımdan birisi şampiyonluk yüzüğünü parmağına takarak, süperstarların değil, takım olmanın ve takım ruhunun asıl başarıyı getirdiğini kanıtlamış olurlar...

Hiç yorum yok: