28 Ekim 2009 Çarşamba

Helvayı Kim Yapacak?


Son Kayserispor maçı da dahil olmak üzere gergin bir on haftayı geride bıraktı Trabzonspor. Bu süre zarfında, tek forvet, çift forvet denemeleri, savunma hattı üzerinde oynamalar, Cale'nin yediği kesik ve Ferhat'tan beklenen verimin alınamaması, Alanzinho'nun iyice harcanması gibi çeşitli oluşumlar ve değişimler yaşadı Trabzonspor.

Son maçta sahaya çıkan onbir ise tamamen intihar meyilliydi. Yattara ve Engin Baytar'ı aynı kanada yakın kullanan ve sol tarafı yine Gabric'e teslim edip ön libero olarak Ceyhun'u tek başına oynatan Hugo Broos, Kayserispor'un resmen ''şov'' yaptığı ilk 25 dakikanın ardından Yattara ve Engin'i kenara alıp sahaya Umut ve Selçuk'u sürünce maçın gidişatı tamamen değişti. 25 dakikada en az 5 %100'lük pozisyonu ziyan eden Kayserispor karşısında Trabzonspor daha ilk yarı bitmeden önce Gökhan Ünal ardından da Ceyhun Gülselam'ın golleriyle daha ilk yarıda maçı lehine çevirmeyi başardı.

Aslında bahsetmek istediğim maçtan çok yapılan değişiklikler ve iskelet onbirin kurulabilmesi hakkında. Kaleciden başlayalım. Bu bölgede Trabzonspor'un üç alternatifi var. Tony Slyva, Tolga Zengin ve Onur Kıvrak. Senegalli kaleci sezon başından beri hatalı goller yemiş olsa dahi hem defansı tanıması hem de mükemmel oyun okuma ve topu oyuna sokma kabiliyetiyle birinci kaleci statüsünü korumalı ancak yalnızca bu sezonluk. Önümüzdeki sezon kale Onur'a devredilmeli ve bir yabancı kontenjanı açılmalı. Stoper mevkiinde dört alternatifi var Trabzonspor'un. Kaptan Egemen Korkmaz, Rigobert Song, Giray Kaçar ve Tayfun Cora. Aslında Ceyhun Gülselam'ı da bu kategoriye koyabiliriz ancak Ceyhun'un hücum gücü son derece yüksek olduğu için O'nu stoperler arasında saymak istemiyorum. Bu mevkide de Song ve Egemen birinci tercihler olmalı. Giray bu sezon yeterince şans aldı ve henüz ciddi bir tecrübe eksikliği olduğu hemen göze çarptı. Özellikle Avni Aker'deki seyirci baskısına ciddi kademe ve zamanlama hataları yaparak cevap veriyor. Bir de kafa toplarında pek iyi değil sanki. Oftaş'tayken milli takıma dahi yükselen Giray'ın biraz zamana ihtiyacı var gibi. Tayfun Cora'nın da esas mevkii sağ bekten çok stoper ama fiziksel olarak o bölge için yeterli olmadığını düşünüyorum. Sağ bek mevkiinde kısıtlı alternatifleri var Trabzonspor'un. Emrah Eren'den sonra o bölgeye bir türlü gerçek bir sağ bek transfer edilmediği için bölgeyi stoper Tayfun Cora ve ön libero Serkan Balcı müdafa etmeye çalışıyorlar. Tabi ki benim oyum Tayfun Cora'dan ziyade sahaya ciğerini döken Serkan Balcı'dan yana. Sol bek mevkiinde ki iki alternatiften Hrvoje Cale, Ferhat Öztorun'a göre bir adım daha önde ama Ferhat özgüvenini kazandıkça forma için yine rekabete girecektir. Galatasaray'dayken milli takımın sol beki olacağını düşündüğümüz Ferhat 4-0'lık Fenerbahçe mağlubiyetinden beridir kendisini bir türlü toplayıp sorumluluk almayı beceremedi. Forma şansı bulduğu maçlardaki çekingen oyunu kendisini hep bir alternatif olarak görmemize neden oluyor. İki ön libero tercihinden birincisi kesinlikle Ceyhun Gülselam. Hem tekniği, hem hava hakimiyeti, hem de top çalma yüzdeleriyle o bölgenin bir numaralı oyuncusu olmayı kesinlikle hakediyor. Zaten yedek başladığı sezonda tırnaklarıyla kazıya kazıya formayı kapmayı başardı. Bölgedeki ikinci oyuncu için geriye üç alternatif kalıyor. Selçuk İnan, Razundara Tjikuzu ve Serkan Balcı. Serkan'ı sağ beke koyduğumuza göre Selçuk ve Tjikuzu arasından yapacağımız seçimde benim oyum uzak farkla Selçuk'a gider. Hele ki, sonradan oyuna girdiği Kayserispor maçındaki gibi sorumluluk duygusu yüksek futbolunu oynasın, ne Tjikuzu'ya ne de başka bir alternatife çok ihtiyacı kalmaz Trabzonspor'un. Orta sahanın solunda Gabric birinci tercih. Getirenlere teşekkür etmek lazım çünkü hem idealleri olan hem de yetenekli bir adam Gabric. Takıma ve şehre uyum sağladıkça çok daha başarılı maçlar çıkaracaktır. Orta sahanın soluna transfer edilen ancak bölgede bir 90 dakika bile oynayamayan Alanzinho ise Gabric transferiyle birlikte zaten o bölgede oynama şansını iyiden iyiye bitirmiş oldu. Sağ kanatta, 61 numaralı formasıyla İbrahima Yattara, Engin Baytar, Barış Memiş ve Alanzinho gibi alternatifleri var Trabzonspor'un. Bunların içerisinde sağlam kafa ve sağlam ayaklı Yattara tabi ki ilk tercih olmalı ancak Yattara'nın sakatlığından sonra tedirginliğini üzerinden atamadığı çok belli. Dolayısıyla Yattara iyileşene kadar Alanzinho o bölgede mutlaka oynamalı. Özellikle kapanan savunmalara karşı çilingir vazifesi görebilecek, etkili driplingleriyle rakiplerinin kart görmesine yol açacak yetenekte bir futbolcu ancak şu meşhur Gençlerbirliği maçında yaşadığı travmayı atlatması gerekiyor Brezilyalının. Geriye iki tane mevki ve üç tane onbir oyuncusu kalıyor Trabzonspor'un. Ofansif orta saha ve forvet. Gustavo Colman takımın olmazsa olmazı olduğuna göre, onbirinci oyuncu olarak ya Gökhan Ünal'ın ya da Umut Bulut'un tercih edilmesi gerekiyor. Eğer bu dizilişte tek forvet oynanacaksa arkaya iyi koşular yapan ve son vuruş gücü Umut'a göre daha etkili olan Gökhan Ünal ilk tercih olmalı ancak Umut ve Gökhan'ın uyumunu düşündüğümüzde bu kez sağ kanadı boşaltıp, Umut'u çizgiye biraz daha yakın oynatıp, Gökhan'a partnerlik etmesi istenebilir. Bu durumda da sağ kanat alternatiflerinin tamamı yedek kulübesini boylar. İşte bu denklemde maçtan maça oluşacak rotasyonlarla belirlenmelidirki, Hugo Broos'un en zayıf kaldığı nokta da bu denklemi kurmak ve sahaya ideal onbiri çıkarmaktan geçiyor. Son beş maçında gol yememiş Kayserispor karşısına tek forvetle çıkmanın bedelini ağır ödememesinin iki sebebi var. Birincisi futbol şansının yanında olması (o maçta Kayserispor'un ilk yirmi dakikada kaçırdığı gol pozisyonlarının tamamını başka takımlar toplam iki maç ve 180 dakikada bulamıyorlar) ikincisi ise müdaheleyi tam zamanında ve doğru oyuncularla yapmış olması. Trabzonspor'un elinde kendi sistemini oynayacak ve rakibe göre kadro çıkaracak bir oyuncu kalitesi ve bolluğu var.

Kısaca un, şeker, helva herşey var şu anda bana göre, helva yapmak için ama helvayı yapacak yetenekte bir teknik direktörümüz var mı? İşte bu sorunun cevabını kalan altı maçta alacağız sanıyorum. Hugo Broos'un Kayserispor maçından dersler çıkarmış olması gerekiyor.

Hiç yorum yok: