11 Şubat 2010 Perşembe

İkinci Sürpriz...

Beşiktaş'ın grubundan çıkamamasından sonra ikinci büyük sürprizi dün akşam yaşadık Ziraat Türkiye Kupası'nda. İlk maçta Galatasaray'ı 2-1 yenen Antalyaspor, deplasmanda rakibine 3-2 mağlup olmasına rağmen, turu geçerek yarı finalde Trabzonspor'un rakibi oldu.

Antalyaspor turu aslında tabir-i caizse ''aslanın midesinden aldı''. İlk maçta kendi sahasında 1-0 geriye düşen takım buna rağmen maçı pekte avantajlı görünmeyen bir skorla (nihayetinde galibiyet bir avantajdır tabiki) 2-1 kazanıp, Ali Sami Yen'in çimlerine çıktı. Burada da 30. dakikada yediği golle geriye düşüp, turu yine kaybetti ve normal bir Anadolu takımı hüvetiyetinde ''ezilmesi ve sinmesi'' gerekirken, skoru 1-1'e getirmeyi başardı. Galatasaray bir kez daha kendi seyircisi önünde 2-1'i yakalayıp, işi bitirme kıvamına getirmesine rağmen, Necati'nin ikinci golü geldi. Üçüncü golü de yediler ama, maç biraz daha uzasa eminim skoru 3-3'e getirmeyi başaracak azme sahiplerdi.

Galatasaray kesinlikle kötü bir futbol oynamadı. Dün akşamki karşılaşmayı normal bir lig maçı gibi düşünsek, Galatasaray'ın mücadeleci ve tempolu futbolu hiç kuşkusuz alkış alacaktı ve ''forvetsiz'' olmalarına rağmen 3 gol atmaları ''şanlı medya'' tarafından alkışlanacaktı ancak iş kupadan elenmeye gelince, eleştiri okları sarı kırmızılı takıma doğrultuldu.

Galatasaray'da dün akşam en iyi oyuncu Elano Blumer'dı. Caner'de açığa geçtikten sonra bitirici driplingler yaparak etkili bir futbol oynadı. Uğur Uçar'ın akıbetinin de yakın zamanda Ferhat Öztorun gibi olmasını bekliyorum. Sabri takıma tamamen döndüğü zaman kendisi kolay kolay forma şansı bulamayabilir. Emre Çolak artık bu takımın alternatiflerinden birisidir. Bu da Frank Rijkaard'ın eseridir. Emre Çolak kariyer başlangıcını Frank Rijkaard'a borçludur bence.

Antalyaspor için ne methiyeler düzülür bilmiyorum. Sert oynadılar, şunu yaptılar, bunu ettiler anlamam. Analarının ak sütü gibi helal, tertemiz bir tur geçtiler. Koca Galatasaray'a iki maçta dört gol attılar. Birçok kez de kaçırdılar. Rakam daha da fazla olabilirdi yani. Kalesinde Ömer Çatkıç olan, Orhan Ak, Necati Ateş gibi sönmüş yıldızları ''bir kalıba'' sokan teknik direktörüyle Antalyaspor'u yürekten tebrik ediyorum.

Galatasaray zaten genel olarak formsuz. İkinci devre başladığından beri oynadıkları hiçbir maçta vasatı aşamamışlardı ancak Antalyaspor'a karşı iyi bir performans ortaya koyduklarını söyleyebilirim.

Son olarak; Antalyasporlu Bülent Ertuğrul nasıl bir futbol oynadı aklım almadı. Kaç kilometre koştuğunu ve kaç kez top çaldığını çok merak ediyorum. Bir de son dakikada 50 metre depar atıp kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü atsaydı, herhalde Avrupa'nın köklü kulüplerinden birisine transfer olurdu! Bülent Ertuğrul'un performansının daimi olmasını diliyorum.

Hiç yorum yok: