11 Şubat 2010 Perşembe

Okay Karacan'a Yapılan...

Dün akşam Okay Karacan'ın başına gelenlere çok ama çok üzüldüm. Gerek Ekşi Sözlük'te, gerekse Twitter'da Galatasaray lehine yanlı anlatımı yüzünden anormal derece de fazla üzerine gidildi Okay Karacan'ın.

Dün akşam maçı anlatanın Okay Karacan olduğunu duyunca pek bir sevindim. Gerçi yanında yine Ömer Üründül vardı ama olsun maçı Okay Karacan anlatıyordu. Zaten ilk dakikalardan itibaren, o güzel üslupla birlikte kendimi La Liga maçı izliyormuş gibi hissettim. Zaten kendisi de NTV'deyken ağırlıkla La Liga maçı anlattığı için aklımda ''La Liga'nın spikeri'' olarak kalmıştı Okay Karacan.

Bir kere belirteyim, kendisi net bir şekilde Beşiktaşlıdır. Bunu zaten kendisi daha önceden açıklamıştı. Futbolun güzelliğine önem veren bir adamdır. Formula 1 anlatırken de yarışın güzelliğine bayılır ''Silverstone'a yağmur indiriyor'' derken ses telleri titrerdi. Galatasaray'ın temposu, oyunu, yetenekli futbolcuları kendisini etkilemiş olabilir ve Türk insanının henüz hazır olmadığı bir üslupla maç anlatmışta olabilir. Buna katılırım. Ki Okay Karacan'ın beyefendiliğini, spora olan tutkusunu bilmeyenleri anlayabilirim. Herşeyi geçtim, bir Antalyaspor taraftarı olsam ve bu anlatıma maruz kalsam sinirlenebilirdim bile.

Murat Murathanoğlu ve Murat Kosova'da taraflı anlatım yaptıkları için çok ağır eleştiriler almışlardı zamanında. Evet aslında bu adamların hepsi taraf ama bu adamlar güzelliğin, sporun, estetiğin taraftarı. Görselliğin, centilmenliğin taraftarı. Daha bizim bilmediğimiz şeyler bunlar. Daha anlamadığımız şeyler. Bize ''Şenol'un annesini tersten götürmeyin, düzden götürün'' diyen adamlar, ''Yok ebenin a.. Ali Sami'' diyen eski efsane futbolcular, ''Ronaldinho 10 kardeş ve bu on kardeşin dört tanesini solak, iki tanesini sağır, iki tanesi de dilsiz'' şeklinde maç anlatan spikerler, ''Futbolcuların her yerini öpen'' adamlar lazım. Okay Karacan'dı, Murat Murathanoğlu'ydu, Murat Kosova'ydı, hepsini bırakın Kaan Kural'dı lazım değil. Erman Toroğlu, Serhat Ulueren, Ahmet Çakar reytingin ''dibine vururken'', bu tip adamların aramızda ne işi var!

Okay Karacan başta olmak üzere, sporun güzelliğini ve estetiğini, kazanmaktan bir adım öne koyan tüm ''sporseverler için'' geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.

Hiç yorum yok: