22 Şubat 2010 Pazartesi

Ne Şiş, Ne Kebap!

Son birkaç hafadır, gerek başkanlık seçimi, gerekse Mustafa Denizli'nin rahatsızlığı yüzünden hareketli günler geçiren Beşiktaş ile Atletico Madrid deplasmanından yarım kadrosu ile avantajlı bir skorla dönen Galatasaray İnönü'nün çimlerinde 6 puanlık bir maça çıktı.

Herkes Mustafa Denizli'den sürpriz bekliyordu ancak sürprizler Rijkaard'dan geldi. Servet Çetin bu maçta yine 'kesik'' yerken, Hollandalı teknik direktörün ''prensi'' Mustafa Sarp ise sezon başından beri ilk kez yedek kaldı. Servet'in yerine Emre Güngör, Sarp'ın yerine ise Barış Özbek ilk onbirde sahaya çıktılar. Maç kontrollü başlasa da, kazanmaya daha çok ihtiyacı olan Beşiktaş rakip sahaya yerleşmeye başladı. Galatasaray'ın ara sıra denediği kontralar ise Fink - Ernst bariyerini geçemeden eridi. Servet'in eksikliği ilk yarıda özellikle Nobre'nin kurduğu hava hakimiyetinde bir hayli hissedildi. Brezilyalı oyuncu kenardan gelen hemen her topta ceza alanı içini karıştırmayı başarırken, bir hava topunda da Holosko'nun kafa vuruşu Leo Franco'nun sağ elinin avuç içinde eridi.

İkinci yarıda Beşiktaş yine rakibine göre nispeten daha etkili bir oyun ortaya koydu. Defansif güvenlikleri de elden bırakmadan rakibinin üzerine gitmeye çalışan Beşiktaş, özellikle İbrahim Üzülmez'in ''cansiperane'' performansıyla Keita'yı da kilitlemeyi başardı ancak Türk futbolunun şu anda en büyük yıldızı olan Arda Turan, takipçiliğiyle ceza alanı içinde kazandığı topu, zekasıyla kontrol edip, klas bir vuruşla ağlara gönderince İnönü'ye adeta ölüm sessizliği çöktü. Golden hemen sonra sakatlanan Arda oyundan çıkınca, Beşiktaş rakibinin üstüne, skor dezavantajıyla birlikte daha çok gitmeye başladı. Maçın sonlarında da duran toptan oluşan karambolde Sivok'un vuruşu ağlarla buluşunca, iki takım da birer puana razı oldu.

Maçtan önceki beklenti beraberlik ağırlıklı, Beşiktaş galibiyetiydi zaten. Beşiktaş bu beraberlikle hiç olmazsa zirveye tutunmaya umudunu korurken, Galatasaray ise, zorlu Atletico Madrid maçı öncesi, önemli bir kayıp vermemiş oldu. Aslında postun başlığı tam da böyle maçlar için kullanılabilirdi: Ne Şiş Yandı Ne Kebap!

1 yorum:

sami özgür türer dedi ki...

sis yada kebap bilmemde ben cok pis yandım bu iddaa yuzunden macta o kadar korner oldu ama ust olmadı kısmet :D