14 Aralık 2009 Pazartesi

3 Hafta Sonra 3 Puan...


Gergin bir maç olması bekleniyordu ve öyle de oldu zaten. Fenerbahçe'de, Ankaragücü'de istiyordu maçı ve 90 dakika boyunca çok zevkli bir maç seyrettik Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda.

Maçtan önce arkadaşımla İddaa yorumları yaparken sıra Fenerbahçe'nin maçına gelince arkadaşım ''Herkes Ankaragücü'ne oynuyor'' dedi telefonda ki bu çok normaldi. İddaa tüm olumsuzluklara rağmen iki takımı kantara koymuş ve Fenerbahçe'ye 1.10'luk son derece düşük bir oran vermişti. Fenerbahçe'nin şu anki durumunu düşününce oranın riske edilmeyecek kadar düşük olduğunu ve dolayısıyla Fenerbahçe'nin ''büyük favori'' olmadığını sadece ben değil İddaa ile yatıp kalkan ''futbol ulemalarıda'' biliyordu.

Fenerbahçe önceki haftalara nazaran biraz daha istekli başladı maça ama yine de Ankaragücü'ne karşı bir türlü hakimiyetini hissettiremeyen sarı lacivertliler özellikle oyunun yirminci dakikasından sonra kontrolü ele alıp, üstüste ataklar geliştirmeye başladılar. Golün ''bağıra bağıra'' geliyorum dediği anlarda Gökhan Gönül'ün yerden ortasında Güiza ''ortalığı karıştırdıktan'' sonra Alex fırsatçılığını konuşturup Fenerbahçe'yi öne geçirmeyi başardı. Golden sonra ise Fenerbahçe'nin müzmin ''skoru koruma'' hastalığıyla beraber ünlü İngiliz golcü Darius Vassell'in beraberlik golü geldi. İlk yarı 1-1 sonuçlandıktan sonra ikinci yarının başında Ankaragücü ikinci golü bulunca Fenerbahçe'nin maçı çevirmesi bir hayli zorlaştı ancak Fenerbahçe'nin artık efsane oyuncularından birisi olan Alex de Souza bir kez daha sahneye çıkarak klas bir golle skoru 2-2'ye getirmeyi başardı.

Özellikle 2-2'den sonra maç iki taraf içinde gidip gelmeye başladı ve Güiza son anlarda belki de Fenerbahçe'ye geldiğinden beridir en kritik gollerinden birisini atarak maçı Fenerbahçe'ye getirmeyi başardı.

Öncelikle belirtmem lazım Fenerbahçe yavaş yavaş kambur olmaya başlayan Roberto Carlos'tan özellikle Trabzonspor maçından önce kurtulduğu için çok şanslı. Brezilyalı oyuncu Ankaragücü'nün ikinci golünden sonra lüzumsuz bir şekilde kart görüp Trabzonspor maçından önce cezalı duruma düştü ve Brezilya'ya ''temelli dönüş'' biletini biraz daha öne almış oldu. Maçı yine neredeyse tek başına Alex çevirdi ve aslında 90 dakikaya bakacak olursak Fenerbahçe daha önce üstüste 3 kez kaybettiği maçlardan çokta farklı bir oyun ortaya koyamadı. Özer genel anlamda etkisiz kalsa da ikinci golde Alex'e yaptığı klas asist ve son dakikada göğsüyle engellediği ve çizgiyi geçse de filelelerle buluşmayan topla maçın skoruna takımı lehine oldukça fazla tesir etti.

Maçın son dakikasında yaşanılan pozisyonu açıkçası çok fazla speküle etmeye gerek yok. Maçın hakeminin zaten yapabileceği birşey yok ve defalarca izlendikten sonra karar verilebilecek bir pozisyon için yan hakemi çok fazla suçlamamak lazım. Fenerbahçe 3 hafta sonra kazanıp, ligin ilk devresinin son maçına yine Kayserispor ile puan puana girmeyi başardı. Trabzonspor zorlu bir deplasman ve Fenerbahçe'nin o deplasman için mutlaka ekstra birşeyler yapması gerekecek.

Hiç yorum yok: