4 Aralık 2009 Cuma

Uyuduk


Son dönemlerde bu kadar sıkıcı ve silik bir maç daha izlediğimi hatırlamıyorum. Bir tarafta Kewell, Arda, Elano, Nonda, Keita, diğer tarafta ise Djibril Cisse, Katsouranis, Karagounis ve Gilberto Silva gibi kalburüstü isimler varken oynanan futbol tam anlamıyla bunaltıcıydı. Dağ fare doğurdu kısaca.

Maçın başlamasıyla birlikte Galatasaray hemen üstünlüğünü hissettirdi rakibine. İlk maçın ezikliğinden midir anlamadım ama Panathinaikos oyunu kontrol etme işini abartıp durdu maç boyu. Defanslarından çıkmak için yalnızca Cisse'ye uzun top şişirmeye çalıştılar ancak Fransız oyuncu da hep ofsaytta kaldı. Galatasaray'ın Arda menşeili atakları ise sık sık Sabri'nin dağa taşa yaptığı ortalar ve kuşları vurduğu şutlarla heba oldu. Galatasaray takımında Sabri'nin hücum varyasyonlarının içine bu kadar girmesine müsaade edilmemeli bence, bir ara orta sahanın ortasından Nonda'yı ara pasıyla kaçırmaya çalışıyordu. Mustafa Sarp'ın verilmeyen golü 80 metre ofsayttı ama maçın spikerini buna inandırmak oldukça zor oldu. Şu aşırı taraflı maç anlatma saplantısından vazgeçmeliler artık iyice kabak tadı verdi.

İlk yarı karşılıklı pozisyonsuz ve golsüz geçti. İkinci yarı da ilk yarının kopyası gibi oynandı. Duran toptan Mustafa Sarp'ın neredeyse altıpastan taça meyillenen şutu rakibe çarpıp ağlara gidince Galatasaray tam anlamıyla ''mucizevi'' bir gol bulmuş oldu. Golden sonra karşılıklı oyuncu değişikleri ile birlikte Keita'nın Kewell ile yer değiştirmesi maça ayrı bir renk getirse de karşılaşma başladığı gibi kısır, futbolsuz ve uyutucu bir halde sona erdi.

Biraz da olsa futbol oynamaya çalışan Galatasaray yine iyi görüntüler vermedi. Tüm sahanın kesinlikle yıldızı olan Arda Turan'ın bireysel çabasıyla oluşturduğu gol pozisyonları dışında hemen hemen hiç bir oyuncu sorumluluk alıp karşı kaleye yüklenme girişiminde bulunmadı desem yeridir. Elano futbol yerine tam anlamıyla ''perişanları'' oynadı. Brezilya Milli Takımı'nda oynayan bir adamdan daha çok ''varyete'' beklemek hakkımız ama Elano aldığı hemen her topu yanındakini arkadaşına bıraktı ve uyum sürecini(!) henüz atlatamadığını gösterdi.

Bu galibiyetle birlikte Fenerbahçe'den sonra Galatasaray'da grubundan lider çıkmayı garantilemiş oldu. Beşiktaş'ta bir şekilde kapağı Europa League'e atarsa 2011-12 sezonunda Türkiye'nin Avrupa'da 6 takımla temsil edilme şansı doğabilir. Gidişat iyi ancak özellikle bundan sonra hem çekilecek kuraların hem de oynanacak futbolun önemi çok büyük. Artık işin şakasının kalmadığı bir viraja giriyoruz.

1 yorum:

mehmet dedi ki...

Elano'dan çok daha fazlasını beklemek olabildiğince normal bir durum,ama bence durgunluğunun sebebi adaptasyon süreci değil..