10 Aralık 2009 Perşembe

Kötü Bir Macera...


Birinci torbadan Manchester United ve ikinci torbadan CSKA Moskova geldiği zaman B Grubu'nun lideri belli olmuştu aslında. Manchester United ile başedebilecek ve altedebilecek takımların tamamı birinci ve ikinci torbaya konuşlandığından geriye kalan ekipler ancak ikincilik, dördüncü torbadakilerin bazıları ise prestij, bilemedin Avrupa Ligi için sahaya çıkacaklardı. B Grubu'nun üçüncü takımı Beşiktaş olurken, dördüncü takımı ise Wolfsburg oldu.

Beşiktaş ikinci torbadan CSKA Moskova'yı çekerken ne kadar şanslı ise dördüncü torbadan Wolfsburg'u çekerken o kadar şanssızdı ancak yine de uzaktan bakıldığında Beşiktaş'ın ikinci ya da üçüncü olamayacağı bir grup değildi.

Aslında sorgulanması gerekenler şunlar olabilir. Grubun ''dozeri'' ManU'dan CSKA Moskova 1, Wolfsburg 0 puan aldılar grup maçları boyunca. Beşiktaş ise İngilizlerden 3 puanı alıp CSKA'nın 2 Wolfsburg'un da 3 puan önüne fırlayıverdi ancak rakipleri gözüyle bakılan Wolfsburg'a 4, CSKA'ya ise 6 tam puan kaybedince sonunculuk kaçınılmaz oldu. Bu tip işlerde niyet çok önemlidir. İddia ediyorum şu kadronun başında Mircea Lucescu olsaydı Beşiktaş şu an ikinci turdaki rakibini bekliyor olacaktı. Ben bir büyük takımın bırakın Şampiyonlar Ligi'ni, kendi liginde bile bu kadar defansif anlayışla mücadele ettiğini hatırlamıyorum. Mutlak galibiyetin lazım olduğu Manchester United ve CSKA Moskova maçlarına çıkan kadroların ve oyun anlayışının hiç bir izah tarzı yok aslında. Mustafa Denizli Beşiktaş'ı idare edemedi ve belki de yaşı ilerledikçe değişen futbol felsefesinin kurbanı oldu.

Şampiyonlar Ligi maçları boyunca dikkat ettiğim bir başka hususta Beşiktaş'ın özellikle geriye düştüğü maçlardan sonra hiç bir direnç göstememesi oldu. İçerde oynadığı 3 maçtan puan çıkaramayan Beşiktaş'ın o dillere destan taraftarı ancak sahaya girip futbolcuları arkadan iteklese istediği başarıyı elde edebilirdi belki.

Mustafa Denizli grup maçlarından sonra emeğimize yazık oldu dedi ve ben şaşırdım kaldım. Hangi emek yahu? En ufak bir emek emaresi yokken ortada, nasıl bu kadar ''kendini bilmezce'' konuşabiliyor hayret ediyorum. Beşiktaş'ın bu sezon Avrupa Kupaları'ndan elenmesinin baş sorumlusudur Mustafa Denizli, gerisi teferruattır...

Hiç yorum yok: