7 Ocak 2010 Perşembe

Football Manager 2010


Özellikle Suudi Arabistan'da çalışırken, bir oyunun başında en fazla vakit geçirme rekorumu oyunun 2005 yılı versiyonuyla kırdığıma eminim ama aradan geçen 5 sene üzerine oyunun geldiği noktayı görünce Sigames çalışanlarının artık neler yapabileceğinin limitini ciddi ciddi düşünmeye başladım.

Adı üzerinde Football Manager, bir menejerlik oyunu ve dünya üzerinde de bu işten en fazla haz alabileceğiniz yapım aynı zamanda. Teknik direktörlerin dahi oyuncu databaseleri için bu oyunu kullandıkları, yaptıkları taktiklerin verdiği sonuçları bu oyun üzerinde kurguladıkları bilinen bir gerçek. Ülkemizde Mustafa Denizli, yurtdışında ise Claudio Raineri ile Arsene Wenger'in bu oyundan yararlandıklarını kendi açıklamalarından biliyoruz ama eminim ki, bunu itiraf eden bu üç teknik direktörün dışında yüzlercesi de vardır.

Football Manager 2010'da, 2009 versiyonunda olduğu gibi 3D görüntü özelliği mevcut. Tabi ki 2D oynama lüksümüz de devam ediyor. Oyunda en beğendiğim özellik kulüplerin yaşadığı finansal sıkıntıların oyuna aynen aktarılması olmuş. Eski versiyonlarda bir sezonda ortalama 15 gol atan bir oyuncunuzu Avrupa piyasasına 11-12 milyon euro civarında pazarlayabiliyorken, şimdi o uçuk fiyatlar ortadan kalkmış durumda. Yaklaşık 8 sezon geçirdiğim oyunda en büyük transferimi Trabzonspor'un başındayken, Sergey Krivets adlı genç oyuncumu 17,5 milyon euro'ya Real Madrid'e satarak yaptım. Bunun dışında öyle satılığa çıkardığınız her oyuncuya büyük talipler çıkmazken, kimi zaman oyuncunun elinizde patladığı da oluyor. Özellikle bonservisi elinde olan oyunculara her geçen gün artan rağbet, oyuna da çok iyi aktarılmış durumda. Şayet bulunduğunuz kulübün finansını zorlayacak hamleler yapmaya kalkarsanız, yönetim kanadından ciddi eleştiriler alabiliyorsunuz. Basınla iletişim her versiyonda olduğu gibi bu versiyonda da geliştirilmiş vaziyette. Sorulan soruya kaçamak bir cevap verdiğinizde, soruyu soran muhabirin cevabı almak için 2 hatta 3 kez sizi zorladığı oluyor. Siz de buna kızıp ''Storm out'' butonuyla toplantıyı terkedebiliyorsunuz ancak sonrasında özellikle yerel basın kanalıyla ''kuyunuzu kazmaya'' çalışan muhabirlerle karşılaşma olasılığınız giderek artıyor. Artık maç içindeki taktik varyasyonlarınızı oyunculara bireysel olarak ''bağırarakta'' verebiliyorsunuz. Misalen, Galatasaray'ın başındayken, sağ kanat oyuncunuz Sabri'ye, ''Önde bas!'' diye bağırmak ya da moralsiz oyuncunuzu ''Hadi koçum'' diyerek motive etme şansınız mevcut.

Kendi adıma belirtmeliyim ki, eski versiyonlarda yaklaşık 10 sezonda dünya devi haline getirdiğim Trabzonspor'un başında ancak 5 sezon dayanabildim bu kez. İki kez lig ikincisi, iki kez lig üçüncüsü olduktan sonraki sezon ligi 7. sırada bitirip, Türkiye Kupası yarı finalinde de Bursaspor'a elenince, Trabzonspor'dan kovulmaktan kurtulamadım. Yaklaşık 6 aylık boşluğun ardından ikinci ligde yer alan Denizlispor'dan gelen teklifi geri çevirmeyip Denizlispor'un başına geçtim. İlk yarının sonunda 9. olarak aldığım takımı sezon sonuna kadar bir arpa boyu yol ilerletemedim ve sezonu yine dokuzuncu olarak kapadım. Finansal krizi aşamayınca yeni sezona bonservisi elinde olan oyuncuları transfer etmeye çalışarak girdim. Yönetimin koyduğu hedef Süper Lig'e terfi etmekti ancak ben yine dokuzunculuk onunculuk arasında gezince 14. haftada Denizli'den de kovuldum ve beklemeye başladım. Ertesi sezonun son dokuz haftasına girerken, kovulan Raşit Çetiner'in yerine Süper Lig'de mücadele eden Gençlerbirliği'nden gelen teklifi geri çevirmeyerek, bu takımın başına geçtim ve o sezon küme düşmekten kılpayı kurtuldum. Finansal sıkıntıları aşamayınca ertesi sezona da kötü sayılabilecek bir kadroyla girdim ancak neyseki yönetim durumun bilincinde olarak hedefi kümede kalmak olarak belirleyince, kovulmadan sezon sonunu getirmeyi başardım ancak küme düşmekten yine son hafta kurtularak ecel terleri döktüm.

Oyun bir hayli zorlaşmış vaziyette kısaca. Bu zorlukta beni inanılmaz derecede cezbediyor. Hala bu oyunu oynamayanınız varsa, bence geç olmadan oyuna başlasın. Football Manager her geçen yıl kendini geliştirirerek, bir menejerlik oyunundan ne bekliyorsanız size bizzat onu sunuyor.

1 yorum:

omanim dedi ki...

bu oyunun kralı benim herhalde.trabzonla ilk sezonumda üçüncü olmuştum.o sezonki birikimlerimle bu yeni oyunu oynasam şampiyon yaparım takımı:)