28 Ocak 2010 Perşembe

Haldun Üstünel Yeteeeeer!


Özellikle Adnan Polat başkanlığından sonra Galatasaray'ı bir yıldız transfer furyası sardı ki sormayın gitsin! Shabani Nonda'dan, Harry Kewell'a, Milan Baros'tan, Leo Franco'ya, Abdulkader Keita'dan, Elano Blumer'a kadar Galatasaray, Haldun Üstünel önderliğinde birçok başarılı transfere imza attı.

Daha birkaç sene öncesine kadar Galatasaray taraftarları takımlarında, Filipescu, Niculescu, Sebastian Perez, Ali Lukunku, Felipe gibi adı sanı bilinmeyen yabancı oyuncuları izlerken, şimdilerde Robinho gibi isimleri telafuz etmeye başlamaları kendileri için hoş bir gelişme olsa gerek.

Sadece futbolcu bazında değil, teknik patronluk anlamında da Galatasaray'da ''çağ değiştiren'' hamleler oldu tabiki. Bugün İspanya ve İngiltere gibi liglerde rahatlıkla iş bulabilecek kapasite de olan Frank Rijkaard ve ekibini Türkiye'ye getiren de yine Galatasaray oldu.

Galatasaray'ın kadrosunda sezon başlarken, Leo Franco, Tobias Linderoth, Milan Baros, Shabani Nonda, Harry Kewell, Abdulkader Keita ve Elano Blumer olmak üzere 7 yabancı futbolcu bulunuyordu. Devre arasındaki ilk icraat Lucas Neill'ın transferi oldu Galatasaray için ve bu transferle birlikte, Futbol Federasyonu'nun koyduğu 6+2 kuralına istinaden Galatasaray'ın yabancı oyuncu hakkı, istiap haddine gelmiş oldu. Halduın Üstünel İngiltere'de kurduğu üsten sürekli yıldız oyuncular, kulüpleri ve menejerleriyle kontak halindeydi. İkinci bomba CSKA Moskova'da yıldızı parlayan ve Manchester City'e 24 milyon pounda transfer olan Jo'nun kiralanmasıyla patladı. Milan Baros'un sakatlığında Nonda'ya güvenmeyen sarı kırmızılılar, Jo'yu bu bölge için kiralayınca, eldeki yabancılardan birinin ''ringout'' olması icap etti. Bu oyuncu da tabi ki 2 yıldır sakatlıklardan başını kaldıramayan Tobias Linderoth'tan başkası olamazdı. Jo işi de bu şekilde çözüldükten sonra, Galatasaray için transferin biteceğini düşünenler yanıldı çünkü bir diğer bomba Tottenham'ın Meksikalı yıldızı Giovani Dos Santos'un kiralanması ile patladı. Dos Santos'un transferi ise Galatasaray'da bir başka meseleyi doğurdu. Şimdi gidecek yabancı oyuncu hangisi olmalıydı?

Galatasaray'ın 2 yabancı oyuncusu Baros ve Kewell'ın en iyi ihtimalle ikişer ay sonra sahalara döneceği kesin gibi ama Galatasaray yönetiminin geçen yılın Turkcell Süper Lig gol kralı Milan Baros'u elden çıkarması pek muhtemel bir hamle değil. Jo, Dos Santos ve Neill zaten yeni geldiler. Keita performans olarak, Kewell ile takımın en çok parlayan yabancı oyuncusu ve taraftarın sevgilisi. Geriye kalan opsiyonlar: Leo Franco, Hary Kewell ve Shabani Nonda oluyor. Elano Blumer'ı tabi ki bu listeye koymuyorum çünkü hem oynadığı bölge hem de beklenilen umutlar dolayısıyla gönderilemez statüsünde.

Harry Kewell, Galatasaray taraftarının tartışmasız en çok sevdiği oyuncu. ''Stay With Us'' pankartı öyle her oyuncu için açılmaz kolay kolay. Kewell'ın oynadığı futbolu, o gülen yüzünü ve abiliğini ben de pek beğeniyorum. ''Takımımda olsa keşke'' dediğim oyunculardan. Nonda ise bana göre iyi bir forvet ama ne yapsa ne etse, bu takımda bir türlü kendi kabul ettiremedi. Kewell'ın nisan ayına kadar ''injury list''te olacak olması kendisini bir anda gönderilecek oyuncular listesinde bir numaraya taşıdı ama taraftarın da buna yaklaşımı son derece sert oldu. Kewell bu takımın Hagi'den sonra en çok bağra basılan yabancı oyuncusu olduğundan dolayı, taraftar Kewell'ın gönderilmesine sert bir reaksiyon gösterdi. Hatta belki bu reaksiyon olmasaydı, Kewell çoktan gönderilmişti bile. Ha Kewell'ın gönderilme hikayesi ise Galatasaray'ın yabancı oyuncu kalitesi anlamında nerelerden nerelere geldiğinin göstergesi aslında. Diğer takımlardan kadro kalitesi olarak birkaç adım öne çıkmış vaziyetteler. Netice de bir diğer büyük Beşiktaş, adı sanı bilinmeyen, Tello mu, Tabata mı tartışmalarının içinde dursun, Galatasaray'ın göndermek için tartıştığı oyuncular bile, diğer takımların ağzının suyunu akıtır.

Piyasa olarak Nonda gönderilmeye en açık oyuncu aslında. Kendisi daha önce Türkiye'de başka bir takımda oynayabileceğini dahi belirtmişti. Kewell içinse ben böyle bir opsiyon bulunmadığını düşünüyorum çünkü Kewell'ın Avrupa piyasası Nonda'ya göre oldukça ilerde. Galatasaray taraftarının tercihi ise Leo Franco. Herkes Ufuk'un kaleyi rahatlıkla koruyabileceğini düşünüyor.

Ben Adnan Polat ya da Frank Rijkaard olsam ve bu yetki ben de olsa kimi gönderirdim? Hiç düşünmeden Nonda derim. Konuyu kapatırım kendi zihnimde. Allah Galatasaray yönetimine sabır versin!

Hiç yorum yok: