11 Ocak 2010 Pazartesi

Ziraat Türkiye Kupası


Bulunduğu 2. Ligde dahi, kendi grubunun son sırasındaydı, Denizli Belediyespor. Sıkıntıları vardı ve bir şekilde Türkiye Kupası grup maçlarına yükselmeyi başarmış bir takımdı. Daha 2. ve 7. dakikalarda iki gol birden atınca bordo mavili rakipleri, gardları çabuk düştü. Beklediğimizden de zayıf çıktı 2. Lig temsilcisi. Maçla ilgili söylenebilecek birkaç şey var. Trabzonspor 2007 yılında oynadığı Türkiye Kupası yarı final maçında yabancısız sahaya çıkmıştı. Cumartesi günü, o günden bu güne ilk kez yine yabancısız sahadaydı. Şenol Güneş üç oyuncu değişikliğini de yabancılardan yana kullandı. Colman, Alanzinho ve Cale dahil oldu oyuna. Sezer Badur ilk onbir çıktı ve iyi bir futbol oynadı. Umut Bulut hat-trick'i bize hiç lazım olmayan bir maçta yaptı. Kendisinin ikinci takımının beşinci golü jeneriklikti. 61. dakika kutlaması yapılırken dördüncü golün gelmesi seyircinin sevincini katmerledi. Gökhan Ünal yine ''ruhsuz'' oyunun devam ettirdi. Bir an önce ayrılmak istiyor ancak bunu dile getirmek yerine sahada göstermeye çalışıyor olmalı.

Fenerbahçe ''bir çuval'' eksiğine rağmen Eskişehirspor'u deplasmanda yenmeyi başararak, kupanın tek anlamı olan ''kupasızlıklarına'' bu sene de bir çare arayacağını gösterdi. Burak Yılmaz'ın kaçırdığı gollerden sonra, ikinci yarıda sahaya biraz daha hakim olan Fenerbahçe'nin ''kurnaz'' futbolcusu Alex'in yarattığı poziyonda doğan penaltıyı da yine kendisi iki kez(!) ağlara göndererek maçı Fenerbahçe'ye getirdi. Klasman atlayan Cüneyt Çakır'da, Alex'in penaltısında uyguladığı kuralla, diğer hakemlerle arasında neden bu kadar fark olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

Galatasaray rakibinin 5. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen, özellikle ilk yarının son 15 dakikasında epey zorlandığı maçı 3-0 kazanmayı başardı. Nonda sıklıkla yaptığı gibi, yine fiş çekildikten sonra devreye girip takımının son iki golüne imza atmayı başardı. Arda'nın pozisyonunda çıkan kırmızı kart kararı ağır gözükse de doğruydu. Tamamen tabanla, rakibin kaval kemiğine yapılan müdaheleyi maçın hakemi iyi süzdü ve doğru bir karar verdi.

Fortis Türkiye Kupası iken daha bir havalıydı kupanın ismi. Şimdi Ziraat olunca, biraz daha ezik gibi durdu sanki. Böyle Yayla Kupası, Vatan Kupası gibi bir garip geldi bana. Tabi ben saçmalıyor da olabilirim. Bilmiyorum artık...

1 yorum:

omanim dedi ki...

trabzonspor kaldığı yerden devam ediyor.bşr arpa boyu yol alınamadığını gördük ikinci lig klasman grubunun son sırasındaki rakibe karşı.yine defans orta saha kopuk yine takım iki pas yapamadı yine organize olamadı.altı gol attılar altısı da kontrataktan.ayrıca isim konusunda sana katılıyorum.fortis gerçekten havalı ve karizmatik yapmıştı kupayı ziraat ise ezdirdi.