22 Ocak 2010 Cuma

İyi Bir Başlangıç İçin...


Genel yapısı itibariyle, hem çalkantılı bir şehir, hem de çalkantılı bir camiaya sahip Trabzon. Alınsa, camianın ve taraftarın sesinin kesileceği, müthiş olumlu bir hava getireceği, neredeyse kesin olan Fatih Tekke transferini bile camia olarak elimize yüzümüze bulaştırmış durumdayız. Huzurlu bir kamp dönemi ve tam destekli bir ikinci yarı başlangıcı için neredeyse ''farz'' olmuştu Kaptan'ın transferi ama hala ortada netleşen bir durum yok. Tarafların birbirini suçlaması ve Sadri Şener'in, Fatih Tekke'nin açıklamaları için ''gençlik işte'' diye uyguladığı ''geçiştirme siyaseti'' dolayısıyla Sivasspor maçı da gergin bir atmosferde oynanacak.

Son kupa maçında kendi sahasında Giresunspor'a karşı 3-1 geriye düşmüştü Sivasspor ancak son 15 dakikada attığı 3 golle maçı kurtarmayı başardı. Özellikle ikinci yarının ilk birkaç haftasında alınabilecek bir iki kötü sonuç ve ligin dibine demir atma ihtimali bile Muhsin Ertuğral'ı müthiş şekilde geriyordur eminim. İki takım açısından bakıldığında, Sivasspor'un Trabzonspor'dan daha fazla kaybedeceği şey var gibi gözüküyor ama tabi ki kendi sahasında oynayan Trabzonspor galibiyet için saldırırken, ''hiç olmazsa bir puan'' diyecek olan Sivasspor köşesinde bitirici bir yumruk atmak için tetikte olacaktır.

Rennes takımından Lucien Aubey, Blackburn Rovers takımından Elrio Van Heerden, Xanthi'den Nabil Taider, ve Al Arabi takımından Souleymane Keita, Sivasspor'un devre arası transferleri oldu. Hiçbirisinin adını daha önce duymamıştım ama kesinlikle takviyeye ihtiyacı olan bir takıma birkaç tane ''yeni yüz'' getirmiş oldular.

Trabzonspor ise, Sivasspor'dan Sezer Badur'u, Ankaraspor'dan Murat Tosun'u ve Atletico Juniors takımından Teofilo Gutierrez'i transfer ederken, Razundara Tjikuzu'yu da Diyarbakırspor'a gönderdi.

İki takımın artılarına ve eksilerine baktığımızda tabi ki Trabzonspor'un Sivasspor karşısında ciddi avantajları olduğunu görüyoruz ancak başta da söylediğim gibi ''hır gürün'' eksik olmadığı camiada, Sivasspor karşısında yenilecek erken bir gol dahi bardağı taşırıp, futbolcuları strese sokabilir. Kontrollü bir oyunun sonunda, en azından duran toplardan Trabzonspor'un gol ya da goller bulabileceğini düşünüyorum. Giresunspor'un Sivas'ta attığı 3 gol Trabzonspor için bir avantaj olarak düşünülmemeli çünkü o maçla bu maç arasında dağlar kadar fark var.

Liderle arasına 4 maç fark sokmuş vaziyette Trabzonspor. 3 galibiyet ve 1 beraberlik fazlası var Fenerbahçe'nin Trabzonspor'dan. Arada daha Galatasaray, Beşiktaş, Kayserispor ve Bursaspor gibi takımlar var. Gerçekçi hedef Avrupa Kupaları tabi ki. İşte o hedef doğrultusunda Trabzonspor'un mutlaka ama mutlaka kazanması gereken bir maç Sivasspor maçı. Ligin ilk yarısında bütün lükslerini kullandılar neredeyse. Şimdi maksimum performans gösterme zamanıdır.

2 yorum:

yavusss dedi ki...

Bir fenerbahçe klasiği daha olmuyor olmuyor ne yapsalar olmuyor havasından mı suyudan mı bilmiyorum ama fenerbahçe gelıpte kaybolanları sayısı bir hayli fazla fener büyük takım ama oyuncular asla büyük olmuyorlar yazık oluyor paralara kazımda bunlardan biri...

Faruk dedi ki...

Yanlış post altı :)