26 Ocak 2009 Pazartesi

Sonuç Getirmeyen Müthiş Tempo...

Maçtan önceki büyük beklenti Fenerbahçe'nin Trabzonspor'u Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda yeneceği yönündeydi. Maçın başladığı andan itibaren ise bütün yorumlar ve beklentiler bitmiş sahada korakor bir mücadele yaşanmaya başlamıştı.

Umut Bulut ve Deivid de Souza'nın karşılıklı kaçırdıkları gol pozisyonlarından sonra özellikle 20. dakikadan itibaren Trabzonspor oyuna hakim olan rakip kalede daha çok oynayan taraftı, Yattara ve Colman'ın organizasyonlarıyla pozisyonlar yakalamaya çalışan deplasman takımı özellikle son pasları yapamayarak sonuca gitmekte zorlandı. İlk yarıda Fenerbahçe adına akılda kalan tek pozisyon Güiza'nın sağ çarprazdan kaleci ile karşı karşıya kaldığı ancak Slyvia'nın engellediği pozisyon olurken, Trabzonspor adına Colman, Gökhan Ünal ve Umut Bulut birçok pozisyonda ya son pası ya da son vuruşu yapamayarak devrenin golsüz bitmesine yardımcı oldular.

İkinci yarıda Fenerbahçe Alex'in auta giden şutuyla daha iyi bir futbol oynayacağı sinyalini versede Trabzonspor özellikle 50. dakikadan sonra tempoyu iyice arttırıp üstüste pozisyonlar yakalamaya başladı. İki kez sol çarprazdan Cale, biri çok net karşı karşıya olmak üzere iki kez Gökhan Ünal çok ciddi gol pozisyonlar yakalasada Volkan Demirel'in gününde olması ile birlikte forvet oyuncuların beceriksizliği Trabzonspor'un skor üstünlüğü yakalamasını engelledi. 80. dakikadan itibaren Trabzonsporlu oyuncularda yoğun tempoya nazaran başgösteren yorgunlukla birlikte oyun dengelenmiş oldu, özellikle maçın son dakikasında Fenerbahçe kendine yetecek golü de bir korner atışı esnasında bulacaktı neredeyse ancak maç müthiş temposuna rağmen golsüz berabere sona erdi.

Aslında bu karşılaşma için kullanışlacak en iyi tabir ''Ne şiş yandı ne kebap'' olur herhalde. Trabzonspor 2. sıradaki yerini korurken, Fenerbahçe bir basamak alta düşerek 5. sıraya indi. Evsahibi takımda sezon başından beri kanayan bir yara olan ''isteksizlik'' bu maçta da kendini gösteren en belirgin karakter oldu sarı lacivertliler için. Alex'in oyuna hemen hemen hiç katılamaması (ki bunda Trabzonspor orta sahasının müthiş presinin de büyük etkisi var) Emre Belözoğlu'nun sorumluluk almaktan uzak oyun anlayışı, Selçuk Şahin'in ön liberoda kaptırdığı sayısız topun yanında oradan oyun kurabilecek hünerde olmayışı ve Daniel Güiza'nın Fenerbahçe'ye transfer olduğu günden beri oynadığı hemen hemen en kötü karşılaşma Fenerbahçe'nin gol bulma şansını sıfıra indirdi. Rakibini rahatsız edecek pozisyon bulmakta dahi zorlanan sarı lacivertliler Trabzonspor'un oyunun belli bölümlerinde yirminin üzerinde pas yapmasına dahi izin verdi ve özellikle bu mahkum oyun tribünlerin yoğun tepkisini çekti. Fenerbahçe savunmasının verdiği ciddi açıkları ise Trabzonspor'un (zaten belli olan beceriksizlikleriyle) forvet hattı değerlendiremedi. Ben Fenerbahçe'de başta Volkan Demirel olmak üzere Gökhan Gönül ve Roberto Carlos'u beğendim. Uğur Boral sahada yok gibiydi adeta. Colin Kazım-Richards oyuna girdikten sonra bir hareket getirmesi beklense de milli futbolcuda dün akşam günüde değildi. Luis Aragones'in en kötü ihtimalle 60. dakikadan itibaren Semih'i oyuna sürmemesi ise tamamen bir ''futbol cinayeti'' oldu bana göre. Fenerbahçe'nin gol atabilecek belki de tek oyuncusu Semih Şentürk'tü dün akşam ancak başarılı oyuncu yalnızca 8 dakika forma giyme şansı bulabildi. Daniel Güiza oyundan çıkarken ıslıklanırken önümüzdeki hafta oynanacak maçta da forma giyme şansını riske attı. Tabi bunu söylerken Dede'nin insiyatifini değil Aziz Yıldırım'ın müdahalesini kastediyorum.

Trabzonspor için söylenecek çokta fazla birşey yok aslında. Yine mücadelenin topla oynamanın üst seviyede olduğu, yapılan presle rakibin ''anormal'' şekilde bunaltıldığı klasik bir Trabzonspor izledik dün akşam. Her zamanki sorun olan forvetlerin gol atamaması skoru bordo mavililerin lehine çeviremeyen en büyük unsurdu. Isaac Promise'ye gerekli şansı vermenin zamanı geldi artık bence ancak Ersun Yanal sezon başından beridir koruduğu iskeleti bozmaya yeltenir mi bunu bilmiyorum. Haftaya yine kritik bir maçı var Trabzonspor'un Ankaraspor ile deplasmanda. Bu maçtan çıkmayan 3 puanın Ankaraspor maçında mutlaka çıkması gerekiyor zirveden uzaklaşmamak için, bakalım bordo mavililer bunu başarabilecekler mi?

Trabzonspor deplasmanda Fenerbahçe'yi bu maçla birlikte 11 yıldır, yani 11 maçtır yenemiyor. Tam 9 mağlubiyet ve yalnızca 2 beraberlik alabilen Trabzonspor herhalde bu 11 maç içinde en çok bu kadar haketmişti galip gelmeyi ancak hem futbol şansı hem de sınırlı hücum gücü bu şanssızlığı kırmayı engelledi...

Hiç yorum yok: