20 Mart 2009 Cuma

Trajik Son...

Son birkaç adım kalmıştı oysaki, 2 gollük avantaj ve çeyrek final için kalan yalnızca 37 dakika. Stopersiz Galatasaray 2 farklı üstünlüğü yakalamasına rağmen, Hamburg'u devirip tur vizesini alamadı. Yarım saatte 3 gol yediler ve tura veda ettiler. Başta Baros, Arda, Barış, Ayhan ve Kewell olmak üzere tabiri caizse kanının son damlasına kadar savaştı Galatasaray ancak başaramadı. Mehmet Topal, Servet Çetin, Emre Güngör ve Emre Aşık'tan yoksun savunma hattı Guerrero'nun driplinglerine boyun eğerken, dün maç öncesinde yazdığım ''Anahtar adam De Santcis'' turun Galatasaray'da kalmasını sağlayacak kritik kurtarışları yapamayınca, Galatasaray üstüste yediği 2 ''playstation'' golüne engel olamayarak turu önce zora soktu, son dakikada Olic'in aşırtmasıyla da böğrüne hançer yedi. İki maça da baktığımız zaman aslında turu hakeden tarafın Galatasaray olduğunu rahatlıkla söyleyebilirm ancak önemli olan skordu ve Galatasaray 3 golde kalırken Hamburg 4 gol atmayı başardı.

Dün akşam Arda'ya bayıldım bayıldım bayıldım... Baldırındaki krampon deliğiyle, iğneyle çıktığı sahada yorgunluktan ölene kadar canını dişine taktı, kah savunma yaptı, kah takımını atağa kaldırdı, Baros'un golüne harika bir asist yaptı ancak tüm çabası tura yetmedi. Baros kendisine yardım gelmeyince, orta sahaya gelip top aldı, taşıdı, şut attı, orta yaptı, faul aldı, korner yaptırdı, elinden gelen tüm çabayı gösterdi ancak bu da yetmedi. Kewell işi olmasa bile mecburen savunduğu kalesini tüm iyi niyetiyle, tecrübesiyle müdafa etti, gollere engel olamasa bile profesyonelliğini konuşturdu. O'na en çok ihtiyaç duyulan zamanda hücumdaki yerini alamasa da takımının yaşadığı sıkıntıda sorumluluk alarak önemli bir rol üstlendi.

Lincoln'ün oyundan çıkarken kenara baş parmağını havaya kaldırarak yaptığı işaret hiç olumlu bir işaret değildi bana göre. Hakemin kararınını beğenmeyen futbolcunun hakemi alkışlaması gibi bir protesto gösterisiydi sanki. Bülent Korkmaz ile Lincoln'ün arası hiç düzelmeyecek gibi duruyor. Trabzonspor maçında Brezilyalıyı kenara alarak O'nu cezalandıran Korkmaz'a misilleme yaptı sanki dün akşam Lincoln.

2-2'den sonra bir Galatasaray'a bir Hamburg'a giden maç ve tur en son Hamburg'ta kaldı. Ülkenin yarısı sevinirken, diğer yarısı üzüldü. Maçtan önce asılan pankart ''Kadıköy'e metrobüsle gideceğiz'' idi. Maçtan mağlup ayrılınca Galatasaray bu kez ''Türk değil misiniz ulan ezikler!'' muhabbeti yapılmaya başlandı. Halkımız çok garip maalesef. Kimse Galatasaray'ı desteklemek zorunda değil, bütün UEFA macerası boyunca Kadıköy'de final oynayacağız dedikten sonra kaybedilen ilk turda ''Türklük'' muhabbeti yapmak yakışık almıyor. Arda maçtan sonra ''Turu geçeceğiz diye birilerinin yüreğine inecekti'' dedi. Yanlış yaptı. Turu kaybetsende birilerinin yüreğine inecekti, sen sana inananlar için, destekleyenler için oradasın. Önümüzdeki cumartesi günü tüm ülkenin kalbi birlikte atarken, emin olki İspanya'ya yenilirseniz ülkenin büyük çoğunluğunun kalbine inecek. O platform ülkenin tek yumruk olduğu platform. Bu değil. Umarım er ya da geç bu olguyu anlarız. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki bu olguyu...

5 yorum:

Murat YILMAZ dedi ki...

Arda kardeşe sormak lazım, GS Kadıköy'de en son galip geldiğinde kendisi ne yapıyordu? Muhtemelen sokakta donuyla misket oynuyordu. O finali görseler bile kupayı kaldıramazlardı, maçın Kadıköy'de olduğunu unutuyorlar.
Espri bir yana, aylardır ezeli rekabetin germe unsurunu kullanıp Kadıköy muhabbetleri yapanların dünkü renk değişimlerini yine her zamanki gibi etrafa çamur sıçratarak yansıtmaları ne güzeldi. İstiyorlar ki herkes onları sevsin, şımartsın ve çanak tutsun. .öt olduğun zaman efendi gibi susacaksın, etrafa saldırmayacaksın!

Melih Kazdağ dedi ki...

Ahahaha... Murat Admin süper söylemiş... Seviyoruz Hamburger'i,Guerrero gibi Oliç gibi profesyonel oyuncuları...

Unknown dedi ki...

Cinconum acıkmış, hamburger sipariş etmiş ama yerine yanlışlıkla sosisli gelmiş, artık onunla idare etsinler :) Arda kardeşime 1.5 porsiyon olsun!

Murat YILMAZ dedi ki...

Admin uyuma taraftara sahip çık :)

Adsız dedi ki...

hocam maçın ikinci yarısını izlemek üzere gittiğimiz gölge cafede daha içeri girip televizyonu karşımıza alamamışken gelen ikinci galatasaray gölünden sonra sana ısrarla bir hatırlatma yaptım.bir önceki turda ki werder bremen milan eşleşmesi.ilk maç almanyadaydı tıpkı hamburg galatasaray eşleşmesindeki gibi ilk golü milan atmıştı tıpkı galatasaray gibi daha sonra bremenin attığı golle maç 1-1 bitmişti tıpkı hamburg galatasaray maçı gibi.ikinci maçtada milan 2-0 öne geçmiş tıpkı galatasaray gibi fakat werder bremen bulduğu iki golle maçı 2-2 bitirerek turu geçen taraf olmuştu.maç 2-0 olunca sana ısrarla bunu hatırlattım.hatta anlatırken fazla rağbet göstermediğini görüp dinliyonmu diye sorunca anlattıklarının bitmesini bekliyorum demiştin.maç 2-0 giderken de 2-1 oluncada sürekli bunu hatırlattım sana ısrarla ama son dakikada olic ölüm vuruşunu yaptı ayıp etti:)adeta biz werder bremen değiliz sizde milan değilsiniz diyerek olaya noktayı koydu.fenerlilerde çocuk doğurmuş kadar rahatladı.zaten martin jol de maçtan önce fenerlileri üzecek bir skor almayacakları teminatını vermişti.fenerbahçede bu şekilde bu sezonu şampiyon olarak tamamladı.türk futbolunun kısır çekişgenlerininden bir kısır kadıköy çekişmesi daha son buldu bizde rahatladık.