9 Şubat 2009 Pazartesi

Basın Bildirisi...

Galatasaray Spor Kulübü'nün Kayserispor maçının ardından resmi sitesi olan galatasaray.org'ta yayınlamış olduğu basın bildirisinin tam metnini aşağıdaki postta aynen kopyaladım. Şimdi gelelim kendi konumuza, hatta bu da benim basın bildirim olsun:

Galatasaray'ın, Fatih Terim'in teknik direktörlüğü üstlendiği 1996-97 sezonundan itibaren eski adıyla Türkiye 1. Futbol Ligi'nde ve şimdiki adıyla Turkcell Süper Lig'de oynadığı karşılaşmalarda Galatasaraylı futbolcuların gösterdiği centilmenlik dışı tavırlar, özellikle puan kaybına yüz tutmuş karşılaşmalarda Galatasaraylı futbolcuların gösterdikleri çirkin reaksiyonlar eminim hepimizin malumudur. İsim isim saymak gerekirse başta Fatih Terim olmak üzere, Georghe Hagi ve öğrencisi Emre Belözoğlu, Hasan Şaş, Hakan Ünsal, Arif Erdem, Bülent Korkmaz, Iulan Filipescu, Okan Buruk eski nesilden, Ayhan Akman, Sabri Sarıoğlu, Arda Turan yeni nesilden olmak üzere; hakemin ayağına basma, şeref tribününe hakaret etme, rakip futbolcular gole sevinirken ana avrat küfür etme, rakip futbolculara hakaret, taraftarları provoke etme, kendini yere atarak ya da hakemi kandırarak kendi takımı lehine haksız avantaj sağlama gibi daha vukuatı hatırlayamadığım bir sürü olaya karışarak, Galatasaray'ın özellikle saha içindeki futbol kültürünü ortaya koymuş, bir takım futbolcuların ne idüğü belirsiz tarikat ya da cemaatlerle girdiği, yine ne idüğü belirsiz ilişkiler sonucunda sahaya çıkacak onbire, kadro dışı kalan futbolcuların affı konularına varıncaya kadar neredeyse ''tam yetki'' sahibi olarak donatılmış oyuncuların barındığı bir kulüp haline gelmiştir.

Daha Ankaragücü'ne atılan sekiz golün, Arif Erdem'in o meşhur İstanbulspor maçında ceza sahası içinde kendini yere bırakışını 60 metreden ''penaltı'' olarak değerlendiren hakemlerin, geçen sezon ligin ikinci yarısında oynadığı meşhur Gençlerbirliği maçının, Servet Çetin'in Sivasspor'a 5 metre ofsayttan attığı golün, bu sezon oynadığı Kocaelispor ve Denizlispor maçlarının hesabını veremezken, hakemin her iki takım aleyhine de büyük hatalar yaptığı Kayserispor maçını kıstas alıp yayınladığı basın bildirisi Türk Futbolu için bir utançtır.

Bu tip basın bildirileri artık demode olmuş, Ergun Gürsoyların, Ali Şenlerin görev yaptığı dönemlerde kalmıştır maalesef. Barkovizyonlarda yapılan gösterilerden sonra şimdi de saha dışında uygulanan yeni taktik, ağır basın bildirileriyle federasyonu ve MHK'yi etki altına alıp sahada gösterilemeyen başarıyı, saha dışında elde etmektir ki Galatasaray Camia olarak bu tip başarıları(!) daha önce yakalamıştır.

Türk Futbol Camiası'nın bu tip ucuz oyunlara gelmemesi gerektiğini, hakemlerin yaptıkları büyük hataların her takım aleyhine ya da lehine hemen hemen eşit miktarda olduğunu, ortada bir adaletsizlik varsa her takıma hemen hemen eşit şekilde tezahür ettiği futbolu izleyen hemen her sağduyulu futbolseverin gördüğü önemli bir gerçektir. Hakemlerimizin nasıl eğitilebileceğini düşünmemiz gereken bu ortamda piyasaya sürülen bu tip oyunlar ''komedi'' olmaktan öteye gitmemektir.

UNUTMAMALIYIZKİ HİÇ BİR SPOR KULÜBÜ TÜRKİYE DEĞİLDİR...

Hiç yorum yok: