27 Nisan 2009 Pazartesi

Antipatik Bir Şampiyon Adayı...

Dün Eskişehirspor - Beşiktaş maçını izledikten sonra aklımda kalan tek şey maç sadece beş dakika oynanmış olsa dahi Beşiktaş'ın o beş dakikaya bir gol sığdırabileceği şekilde Eskişehirspor karşısında ''dominant'' taraf olduğu yönündeydi. Sonra radyo ve internet vasıtasıyla maç yorumlarını okurken ve dinlerken benim izlediğim maçın başka bir maç olduğuna kanaat getirdim. Öyle ya ben Beşiktaş'ın Eskişehirspor'u 10 kişiyle yendiğini düşünürken (Delgado tamamen fiyaskoydu) Mehmet Demirkol bile Beşiktaş'ın bu haliyle Sivasspor'tan çok geride olduğunu radyoda söyledi bugünkü yazısında da Mustafa Denizli'yi Üzülmez ile başlamadığı için eleştirdi.

Öncelikle benim gözümle maçtan bahsedeyim biraz. İlk dakikalardan itibaren sazı eline alan Beşiktaş takımıydı. Takım savunması Youla gibi seri bir oyuncuya rağmen son derece iyi işliyor ve rakibe pozisyon vermiyordu. Yalnızca duran toplarda zaaf gösteren savunmayı ilk önce Bülent Kocabey'in etkili kullandığı ve Rüştü'nün kurtardığı frikik ile, bir kornerde bomboş durumdaki kafayı auta vuran Soulaymane Youla zorladı. Bunun dışında Serdar Özkan ve Delgado'nun kötü performanslarına rağmen ne yaptığını bilen Tello ve Holosko ile Beşiktaş önemli pozisyonlara girmeyi başardı. Bu pozisyonları da Iveca'nın sakatlığında kaleyi devralan Sinan önlemeyi başardı. İkinci yarıya Bobo ve Üzülmez ile başlayan ve ofans gücünü arttırmayı düşünen Mustafa Denizli bu öngörüsünde haklı çıktı ve Tello'nun harika pasında Bobo'nun vuruşuyla skor üstünlüğünü eline geçirdi. Golden sonra iyice rahatlayan Beşiktaş'ta 80. dakikada oyunda giren Yusuf Şimşek tek kişilik gösterisiyle Doğa'yı üstüste üç kez çalımlayıp ''çalım hat-tricki'' yaptıktan sonra Holosko'ya ''Şunu içeri yuvarlayıver de bitsin artık bu maç'' pasını çıkarınca skorda, maçta garantiye alındı.

Bilmiyorum Yıldırım Demirören yüzünden mi yoksa Ertuğrul Sağlam'ın gönderiliş şeklinden dolayı mı, sebebi her ne olursa olsun Beşiktaş'a karşı kamuoyunda ciddi bir antipati beslendiğini hissediyorum. Geçmişte hatalar yapılmış olabilir ama şu an elde bulunan kadro ve sahaya konulan oyun bana göre son derece tatmin edici. Sivok'un Zapotocny'nin bonservis bedelleri her daim eleştirilmiş, Cisse'yi devre arasında basın neredeyse afaroz edip göndermeye kalkmıştı. Yusuf transferi yerden yere vurulmuştu. Hepsi de son derece isabetli transferler olarak takımdaki yerlerini rotasyonla birlikte alıyorlar. Omanim takıma ilk geldiği zaman söylemişti Ernst'in katkısının maksimum düzeyde olacağını. Ernst harika bir futbolcu ve seneye gelmesi muhtemel Fink ile birlikte Beşiktaş'ın çok sağlam bir ikiliye sahip olacağı şimdiden belli. Ha şampiyonluğu kim daha çok hakediyor, bunun cevabını da haftaiçinde yazmaya çalışacağım bir yazıyla bulmaya çalışacağım. Beşiktaş bana göre antipatik değil son derece doğru işler yapmaya başlayan sempatik bir takımdır artık. Üzülmez ile başlasa da başlamasa da şampiyonluğun en kuvvetli adaylarındandır.

Son söz Rüştü için: Helal olsun sana, helal olsun senin gibi bir adama... Keşke 50 yaşına kadar kalsan futbolcu olarak Türk futbolunun içinde. Senden öğrenilecek o kadar çok şey varki...

1 yorum:

omanim dedi ki...

ama yalnız sen hakikaten başka bir maç izlemişin sanırım çünki delgado beşiktaşa geldiğinden beri en etkili ve eniyi toplarından birini oynadı.