18 Nisan 2009 Cumartesi

Tam Kadro Sivas'a Gidiyoruz.

4 haftalık iç saha fobisinin ardından Gençlerbirliğini mağlup ederek iç saha şanssızlığı/beceriksizliğini kıran Trabzonspor, önümüzdeki hafta oynayacağı kritik Sivasspor maçı öncesinde sarı kart sınırında bulunan Selçuk ve Egemen'i de kaybetmeyerek önemli bir sınavdan çıkmış oldu.

İlk 10 dakikasını ufak tefek Brezilyalı Alanzinho'nun forse ettiği oyunun geri kalan kısmı üç aşağı beş yukarı iki takımın dişe diş mücadelesi ile geçti diyebiliriz ancak Gençlerbirliği'nin sahaya daha iyi yayıldığını ve daha pozitif bir futbol oynadığını eklemeden geçmemek lazım. Yattara'nın 2 kez, Alanzinho'nun bir kez servis ettiği topları ya kötü vuruşlarla ya da topun önünde veya arkasında kalmasıyla harcayan Umut'un performansı gol için yetmeyince sahneye ''tek kişilik gösterisi'' ile Yattara çıktı. 4 rakibini arkasına takarak ceza alanına girmeden attığı şutla Trabzonspor'u öne geçirmeyi başardı. Cale'nin kademesi iyi fakat müdahaleleri kötü performansıyla o kanattan birkaç atak geliştiren Gençlerbirliği sahanın bana göre en iyi oyuncusu olan James Troisi'nin devreye girmesiyle birlikte bordo mavililere zor anlar yaşatmaya başladı ancak ilk devrenin bitişine kadar dengeyi sağlayacak golü bulamadı. İkinci yarıda kondisyon olarak tükenen Alanzinho'nun yerine Gökhan Ünal'ı sahaya süren Ersun Yanal tribünlerin protestosuyla karşılaştı. Bana göre de yanlış bir değişiklikti ama her yanlış hareket ıslıklanacaksa işimiz var demektir. 70. dakikadan sonra iyice yorulan Trabzonspor'un üstüne ''can havliyle'' saldıran Gençlerbirliği, Burhan Eşer ile gole çok yaklaşsa da skoru beraberliğe getirmeyi bir türlü başaramadı. Maçın son dakikasında bana göre ofsayt olan pozisyonda Isaac Selçuk'u gördü, Selçuk Gökhan'a asisti yaptı ve yaklaşık 120 gün sonra Avni Aker'de gol atmayı başaran Gökhan Ünal'ın golüyle Trabzonspor maça noktayı başardı.

Aslında maçtan daha çok konuşulması gereken şeyler var. Birincisi Serdar Bali. Bu adamı kim hangi akla hizmet yayıncı kuruluşun ''kadrolu Trabzonspor temsilcisi'' olarak konuşturuyor bilmiyorum ama uzun zamandır beni bu kadar sinirlendiren açıklamaları hiç duymamıştım. Ersun Yanal'ın yaptıklarına değil yapmadıklarına bakmayı alışkanlık haline getiren, bir hafta seyircinin tutumunu yerip, bir hafta öven, ne dediğini kendi dahi bilmeyen Serdar Bali için bir kampanya mı başlatılmalı ne yapılmalı bilmiyorum. Özellikle ''eğer elinde Gökhan Ünal ile Umut Bulut varsa 10 defa, 100 defa Gökhan oynar'' tespitini ayakta alkışlıyorum. 27 haftadır sahada hayalet gibi gezen Gökhan Ünal'ı bu kadar savunmasına hiçbir anlam veremedim. Ayrıca her zamanki gibi Trabzonspor'un şampiyon olacağını ve Fenerbahçe'nin Fortis Kupası'nı alacağını iddia eden Serdar Bali (nasıl bir batıl inançsa artık, iki efsaneninde aynı yılda biteceği tezini nasıl bir mantığa bağladığını anlamış değilim) Gökhan Ünal'ın da şampiyonluğu tayin edecek oyuncu olacağını iddia ediyor. Hem de Ersun Yanal'ın (kendi iddiasına göre) oynatmadığı Gökhan Ünal'ın!. Bu oyuncu 27 maçın 26 tanesinde görev almış şimdiye kadar, nasıl oynatılmıyorsa, acaba kendisini Isaac ile mi karışıtırıyor bilmiyorum?!

Bir başka konu ise taraftarın tüm isteğine, stadı terketmemesine rağmen, kolbastı oynanmaması oldu. Serkan Balcı bu durumun açıklamasını ''kolbastıyı Sivasspor maçından sonra oynayacağız'' diyerek yaptı.

Yattara'nın röportajı Fransızca gerçekleşti ve Yattara bu durumu Türkçe olarak: ''8 aydır vatandaşlık başvurum bekliyor, beni T.C vatandaşı yapana kadar Türkçe konuşmayacağım'' olarak açıkladı. Şu adamın nüfus kağıdını verin artık yahu!..

Hiç yorum yok: