20 Nisan 2009 Pazartesi

Başkalarının İşine Yarayacaksa Bizim İşimize de Yarar!

Ertuğrul Sağlam büyük bir destek altında çıktı İnönü Stadyumu'na. Taraftar O'nu ve emeklerini unutmamıştı. Gönderiliş şeklinin ne kadar yanlış olduğunun bilincindeydi hepsi, sahip çıktılar eski hocalarına.

Beşiktaş Nobre'nin yokluğunda Holosko ve Bobo'yla sahaya çıkarken, Delgado bu ikiliye destek vermek için kaptanlık pazubandıyla beraber sahadaydı. İlk dakikalardan itibaren Bursaspor'un kolay lokma olmadığı ve maçın son derece ''sert ve tansiyonu yüksek geçeceği'' belli olmuştu. İbrahim Toraman'ın iki sarı kartıda çok acemiceydi. İlk bakışta ikinci sarı kart için ''ağır bir karar'' diye düşünsem de pozisyonun tekrarlarını izleyince kararın çok net doğru olduğunu farkettim. Deniz Çoban tutmadığım hakemlerden biridir ama zerre eyyam yapmadan, seyirciden etkilenmeden adamakıllı düzgün bir maç yönetti.

Taraftar Trabzonspor maçında yaptığını yine yaptı ve Bursaspor için ''Ayağa kalkın, erkek gibi oynayın'' tezahüratları yükseldi. Romaschenko sakatlandığı sırada ayağa kalkacak durumu yoktu açıkçası, sahayı topallaya topallaya zor terketti. Bursaspor tabi ki zaman geçirme teşebbüslerinde bulundu ama Beşiktaş'ın muhteşem taraftarının istediği ''erkekçe'' futbolu da sonuna kadar oynadı hatta biraz daha ''paylaşımcı'' olsalar gidişat itibariyle farklı bir galibiyet elde edebilirlerdi. İlk yarıda ''direkleri dövdükleri'' pozisyon gerçekten büyük bir şanssızlıktı ve o pozisyon gol olsa maç orada biterdi bana göre.

İkinci yarıda Ekrem Dağ girdiği pozisyonu amatörce harcadı. Kalecinin sağı bomboş durumdayken o saçma ve acele bir vuruşla en net pozisyonu heba etti, oysaki o gol gelse Beşiktaş şampiyonluğa inanılmaz biçimde yaklaşmış olabilirdi.

Maç beklediğim gibi geçti, sert ve tansiyonu yüksek. Devre arasında Beşiktaş taraftarı ''Ertuğrul takımın ayakta kalsın'' diye bağırıyordu ama Bursaspor takım olarak dimdik ayaktaydı, 10 kişi kalmanın verdiği ''ekstra motivasyon'' bile maçı Beşiktaş'a getirmeye yetmedi. Trabzonspor ve Galatasaray'ın da yaklaşmasıyla şampiyonluk yarışı iyiden iyiye kızıştı.

Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun Konyaspor beraberliğinden sonra ne alakaysa(!) ''Bu puan bizi şampiyon yapacak!'' demişti. Dün Mustafa Denizli, Ömer Güvenç'in bir puanla ilgili sorusunu ''Başkalarının işine yarıyorsa, bizim işimize de yarar'' diye cevaplayıp, taşı tam gediğine koymuş oldu. Mustafa Denizli bu sezon şampiyon olursa, 3 büyükleri birden şampiyon yapan tek hoca olacak, kırılması güç bir rekor olur. Saygı duymak lazım...

1 yorum:

Melih Kazdağ dedi ki...

Hakem taraftardan etkilenmedi,bu hakemlik ve bu hakem adına çok iyi birşey,sonuna kadar da destekliyorum bu hakemleri ancak Beşiktaş'ın da apaçık bir penaltısını vermedi.Maç 0-0 bittiğine göre skora etki eden hakeme adamakıllı yönetti veya dört dörtlük yönetti demek çok yanlış olur bence...Ama cesuryürek olmaya çalışan bu hakemi ileriki haftalarda da izlemek isterim.Bir defa futbolcularla ilişkisi 0. Oyuncu yanına gelip birşeyler anlatmaya çalışıyor ama o eliyle çok konuşma hareketi yapıp'' bakın ben ne sert hakemim kimse bana birşey diyemez''i oynuyor.Futbolcu tabiki hakemle konuşacak ve itiraz da edecek.Bu aşırıya kaçtığında uyarırsın ve kartlarına başvurursun.. Kısaca bu hakemi diğer şampiyonluğa oynayan takımların maçlarında da görmek isterim.Çünkü Bu takımlar bu tür hakemlerle oynamak istemezler.Eyyam yapacak kendi lehlerine dönebilecek hakemlerle oynamak isterler..Sivasspor maçına verildi diyeceksin şimdi..Orda da Bülent Hoca'ı(Bayaa abartıydı ama) çıldırtmıştı