18 Ağustos 2008 Pazartesi

Gitti...

Denizli'de Galatasaray'a teslim edilen şampiyonluğun ardından Aziz Yıldırım sıklıkla yaptığı gibi yine istifa etmiş ancak geri dönmüş, Christoph Daum ile yollar ayrılmıştı. Nicolas Anelka gitme meyillisi iken Marcio Nobre'de siyah-beyaz formayı giymişti üzerine. Semih Şentürk hala ''nöbetçi golcü'' apoletini çıkarmaya uğraşırken takımın başına Arthur Zico getirilmiş, Edu Dracena, Diego Lugano ve Mateja Kezman Fenerbahçe'nin yeni yabancı futbolcuları olmuşlardı. Dinamo Kiev'e teslim edilen Şampiyonlar Ligi vizesi daha sezon başında sinirleri germişti. Forvet olarak transfer edilen Deivid de Souza birkaç maç sonra sağ kanada kaydırılmış ve Mateja Kezman Zico'nun sisteminde tek forvet olarak rakip defans oyuncularına teslim edilmişti. Kezman kesinlikle ve kesinlikle Marcio Nobre'den daha kötü bir golcü değildi. Nobre Fenerbahçe'de oynarken Kezman Chelsea ve Atletico Madrid'de oynuyordu. Mateja Kezman'ın en büyük dezavantajı Brezilyalı olmamasıydı. Vasat Brezilyalı Deivid de Souza bile yürüye yürüye Fenerbahçe'nin sağ kanadını parsellemişken hemen her maç Fenerbahçe'nin en çok koşan oyuncusu olan Kezman neredeyse gol pozisyonuna dahi giremiyordu. Nobre'nin rüyasında göremeyeceği bir golü Denizlispor filelerine bırakırken, gol sevincini formasının sırt kısmında yazan ismini seyircilere göstererek kutluyordu. Ancak takımın bir lideri vardı. Taraftarın sevgilisi Alex de Souza. O ne isterse Fenerbahçe'de o olurdu. Alex Fenerbahçe'ye kankası Maldonado'yu bile getirmedi mi? Zaman ilerledikçe tek forvet Kezman gol atamaz olmuştu. Kezman'ın gol atamadığı sene Alex de Souza gol krallığı ile birlikte şampiyonluğu Fenerbahçe'ye getirdi. Kezman her seferinde oynadıkları sistemde kendisinin gol bulmakta zorlanacağını, forvetin ikilenmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyordu. O sezon Fenerbahçe UEFA Kupası grubundan güç bela çıkmış ancak iyi oynamasına rağmen AZ Alkmaar takımına elenmekten kurtulamamıştı. Semih Şentürk'ün Alex'le iyi anlaşarak yıldızının parladığı dönem bundan sonrasına denk geliyor. Alex de Souza, Marcio Nobre ve Semih Şentürk'le gayet güzel anlaşırken, Nicolas Anelka ve Mateja Kezman gibi kendisinden katbekat kariyerli oyuncularla bir türlü anlaşamıyordu! Geçen sezon sonu Alex de Souza Semih Şentürk'e gol krallığını hediye ederken takımını şampiyonluğa taşıyamıyordu. Mateja Kezman'ın Ankaraspor maçında kaçırdığı penaltı biletinin kesilmesini hızlandırırken, Maldonado bir forvet olmadığı için Alex de Souza O'nu kurtamarıyor ve Maldonado takımda günbegün sırıtmaya başlıyordu. Sonunda Kezman Paris Saint Germain ile anlaştı ve Fenerbahçe'den ayrıldı. En gerilimli anlarda bile kendisine ''are you big player?'' diye soran insanımsıya arabasını durdurup cevap verdi. Her oynadığı maçta elinden gelenin en iyisini yaptı. Sevilla'ya gol attığında bile O'nun klas kafa vuruşu değil Uğur Boral'ın sağ ayağıyla kestiği orta konuşuldu, Mateja Kezman ne yaptıysa yaranamadı, olmadı. Bu ayrılığın her iki tarafa da hayırlı olmasını diliyorum ancak daha çok Mateja'ya hayırlı olmasını diliyorum. Çok haksızlık yaşadı ama profesyonelliğini elinden geldiğince konuşturdu. Güle güle Mateja Kezman, yaşasın Alex de Souza!!!

1 yorum:

Murat YILMAZ dedi ki...

sayın admin, görüşlerinize malesef katılıamayacağım. Alex'in fenerbahçe'deki ağırlığı bir gerçektir ama Kezman artık fizik olarak futboldan kopmuş. Beyni top oynamak istiyor ama ayakları izin vermiyor. Top stop etmede bile artık yetersiz hale gelmiş. kendisi fenerbahçeye aldığı paranın karşılığını veremeden veda etmiştir, hayırlısı olsun