7 Aralık 2008 Pazar

Aykut Kocaman'ın Takımı...

Geçen hafta oynadıkları derbilerde Beşiktaş Fenerbahçe'ye 2-1, Ankaraspor ise Ankaragücü'ne 1-0 mağlup olmuştu. İki yaralı takımın mücadelesinde Beşiktaş'ı adeta sahadan silen Ankaraspor net bir galibiyet alıp zirvedeki mücadelesine devam etme kararı aldı.

Neca bizim Colman'a pek benzeyen bir futbolcu, çok iyi paslar ve şutlar atıyor ancak oyunun geri kalan bölümünde pek ortalarda gözükmüyor, Ankaraspor'un bu sezon yıldızı ''iyice'' parlayan iki oyuncusu Özer Hurmacı ve Murat Tosun'u canlı olarak izleme şansı bulduğum yanılmıyorsam üçüncü karşılaşma oldu bu ve bu adamlar her izlediğim maçta biraz daha iyi oynuyorlar, Aykut Kocaman gibi de büyük bir şans var ellerinde. Son dakikalarda ''laubalilik'' yapmasalardı Beşiktaş'a ''unutamayacağı'' bir fark atabilirlerdi.

Beşiktaş için sezon başından beri hep söylüyorum, maçlarını izlerken hep bir güvensizlik hissediyorum. Eğer rakipleri biraz dişini gösterir, biraz mücadele ederse hemen geri adım atıyorlar, Delgado ve Tello saha içi liderleri konumundalar ancak liderlikten başka herşeyi yapıyorlar. Sivok'un kendi kalesine attığı gol ise hakikaten büyük bir becerisizlik örneğiydi. O kadar rahat pozisyonda o vuruşu nasıl yaptı anlamak mümkün değil. Kalede Rüştü yerine Hakan olsaydı bana göre maç daha ilk devrede biterdi. Mustafa Denizli'nin Holosko'yu kenarda oturtmasını ise hayretler içerisinde karşılıyorum, bu adamın geçen sezon attığı golleri verdiği gol paslarını, oynadığı futbolu birilerinin Mustafa Denizli'ye göstermesi lazım çünkü belli ki kendisi görmemiş.

İlker Meral'in Sivok'u atma kararı ne kadar doğruysa, yardımcısının Tello'nun aparkatını pas geçmesi o kadar üzücüydü. Tamamen önünde cereyan eden ve yalnızca 2 dakika önce Sivok atıldığı için pozisyonun içinde bulunan Weeks'e ceza vermek isteyen Tello'nun yumruğunu kendi suratına da yemiş kabul etmeli ismini hatırlamadığım yardımcı hakem.

Aykut Kocaman çok sinirliydi maçtan sonra, konuşmak bile istemedi ama zoraki birşeyler söyledi. Hakemlerin biraz daha kuvvetli olmasını istedi. Ömer Güvenç'in sorduğu: ''Hocam maçı nasıl kazandınız?'' sorusuna ''Vallahi ben de bilmiyorum nasıl kazandığımızı bu ortamda'' cevabı ise kendisine duyduğum saygıyı yavaş yavaş hayranlık boyutuna ulaştırmaya başladı. Ediz'in kafasına yağan sayısız yabancı madde, koro halinde Aykut Kocaman'a edilen küfürler...

Maçta küfür işinden Erman ve Şansal'da nasibini aldı. Erman Toroğlu'nun yorumu ise gerçekten müthişti: ''Beşiktaş taraftarı yine bize tezahürat yaptı... Tersten!!!''

4 yorum:

Melih Kazdağ dedi ki...

Bu maçta asıl konuşulması gereken bence Hakem rezilliğidir.İlk yarıda iki takım adına da o kadar saçma sapan kararlar verdi, o kadar bariz sarı-kırmızı kartlık pozisyonlara faul bile vermedi ki maçı katletti.Ben bizim ligde maçların daha sert yönetilmesini istiyorum,mücadele artsın,ufacık temasta futbolcular kendilerini bırakmasınlar. Dün ilk 5-10 dakika Hakem'i dikkatle izledim.Sahaya bu maçı sert oynatacağım,her şeye çalmayacağım,oyunu durdurmayacağım diye şartlı çıkmıştı.Buna eyvallah.Ama Ankarasporlu ve özellikle Beşiktaşlı oyuncular o kadar taktik,kasti fauller yaptılar ki bunların hiçbirine faul bile çalmayan hekem maçı çığırından çıkardı.Ben Ankarasporlu oyuncuları tebrik ederim.Ama maçı kazandıkları için değil bu kadar sakin,iyi niyetli oldukları için.Beşiktaş'lı oyuncuların ise (Bazıları) Ne kadar karaktersiz,basit insanlar olduklarını herkes dün akşam gördü.Her pozisyonda Hakeme güvenip tekmeyi,yumruğu yapıştırdılar.

Aykut Hoca'da takımını kendisi gibi,çalışkan,üretken ve en önemlisi terbiyeli,ahlaklı yapmış.En büyük Tebrik aslında ona..

Murat YILMAZ dedi ki...

Hakemler yine çok formda, maşallahları var :) Bu adamlar 70 cm içeri giren topu göremiyor, her maç yığınla yanlış faul veriyorlar, kartlar fiyasko.
Ankaraspor orta sahası süper oynadı. Aykut hocanın en büyük hatası Neca gibi araya oynayan ve isabetli şut atan bir oyuncuyu ikinci devrenin hemen başında çıkarmasıydı. Neca oyunda kalsa skor farklı olurdu. Faruk M.Tosun'la ilgili olumlu şeyler yazmış, hayretle okudum. Şu andaki oyun zekası ve tekniği 2.lig ayarında olan bu futbolcunun yerine De Nigris olsa yine skor farklı olurdu. Denizli Lig TV'nin başındayken Holosko ilk 11 oynar diye atıp tutuyordu, kendisi neden oynatmıyor merak ediyorum. BJK'yi Metalist maçından sonra ilk defa bu kadar savruk gördüm. Sahada alan parsellemeleri bile çok kötüydü. Denizli Sivok'u orta sahda oynatmaktan vazgeçip asıl yeri Zapo'nun yanına göndermeli.

Melih Kazdağ dedi ki...

Murat'ın görüşlerine katılıyorum.Bir takımın dengesi defans adamlarından başlar.Beşiktaş tam aradığı tandemi buldu derken Denizli Hoca bu tandemi bozdu.Zapo-Sivok yanyana oynadığında çok zor geçit veren bir ikili.Zaten daha önceki takımlarında da yanyana oynamışlar(en azından antremanlarda;bu da birşeydir.)Ancak bu ikili 4'lü defans tandemidir.Ertuğrul Hoca bu ikiliyi Zan ve Toraman'ı 1 senede çözüp adam olmadıklarını anladıktan sonra bilerek aldırdı.Denizli Hoca bakalım ne zaman anlayacak?

Bunun dışında bu maçta anlaşıldı ki Cisse çok önemli bir oyuncu beşiktaş için.Çok iyi oyuncu olduğundan değil onun yerine oynayacak aynı kalitede yedek olmadığından.U.İnceman ne yapacağını şaşırmış halde sahada dolanıp durdu.

Ülkemizde oyunun iki yönünü de oynayan orta saha oyuncuları ne yazık ki yetişmiyor.Dikkat ederseniz oyuncuları konuşurken hücumu iyi ama defansı çok zayıf ya da defansı çok iyi ama yana pas atmaktan başka bir şey yapamıyor diyoruz.Tuncay,Aurelio ve Appiah'ın önemleri buradan geliyordu.Süper Lig'de M.Topuz dışında gözüme çarpan bu tarz oyuncu yok gibi..

Murat YILMAZ dedi ki...

Cisse'nin kalitesi vasat ama nerede duracağını biliyor. Yedeği olmadıüı için BJK'de banko oynamalı. Koray nerelerde şu anda bilmiyorum ama bu takımda inanın oynardır. Zan, Toraman ve Üzülmez bu takıma artık birşey veremeyeceklerdir, dolayısıyla devre arasında alternatiflerini düşünmek lazım. Ayrıca Bobo ve Özkan'ın da ara sıra yapılacak hazırlık maçlarıyla takıma ısınması şart, BJK'nin ciddi hücum gücü bu isimler.
Melih'in listesine ilave Musa Aydın, Özer, Selçuk İnan hemen aklıma gelenler. Ayrıca Theo Weeks, Aurelio'nun alternatifi olarak ciddi ciddi düşünülmeli, gözüm üzerinde.