2 Aralık 2008 Salı

Fırtınalar Kopacak!

Sadettin Saran ile Aziz Yıldırım'ın arası bir nedenle açılmıştı vakti zamanında. İş çığrından çıkıp Sadettin Saran'ın kulüpten ihracına kadar yürüdü gitti. Saran ihraç olmamak için çok uğraştı, mahkemelere gitti ve en sonunda başardı. Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Fenerbahçe Spor Kulübünün aldığı ihraç kararını bozdu ve Sadettin Saran'ın kulüp üyesi olduğunu ilan etti.

Sadettin Saran'ın Fenerbahçe başkanlığı için kurduğu hayalleri bilmeyen yok ama açıkçası kulüp içinde yeteri kadar destekçisi var mı bilmiyorum. Kulübün sportif anlamda kendi çıtasına göre başarısız günler geçirdiği dönem de Sadettin Saran için bir şans aslında. Aziz Yıldırım muhalifleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamışken tam da istedikleri bir lider gibi duruyor Saran.

Bence Aziz Yıldırım'ın kulübün başkanlığını bırakması Fenerbahçe için pek hayırlı sonuçlar doğurmaz zira Aziz Yıldırım'ın kulübü nereden alıp nereye taşıdığı ortada. UEFA Kupası finalini kulübün imkalarıyla kendi stadına getirmeyi başarmasından, gerek Türkiye'ye getirdiği yıldız oyuncular gerekse vizyonu ve hedefleriyle Aziz Yıldırım'ın yapacağı daha çok iş var Fenerbahçe'de. Tabi Sadettin Saran'ın hedeflerini ve yapacaklarını da bilmek gerekiyor, vaadler doğrultusunda oy toplayan bir ülkede yaşadığımıza göre önümüzdeki seçimde Fenerbahçe Kongresi son derece hararetli konuşmalara sahne olacak buna eminim ancak hem Aziz Yıldırım'ın hem de Sadettin Saran'ın aday olması gerekecek önce...

25 yorum:

Adsız dedi ki...

yesinler birbirini allah beter etsin bunları en iyi günleri böyle olsun:)

Murat YILMAZ dedi ki...

sayın admin lütfen bu tip yorumları lütfen yayınlamayın.

fatih çimen dedi ki...

admin aziz yıldıvımın fb nın basında kalmasıyla ılgılı goruslerınden sankı bır gs lı konusuyor gıbı hıssettırdın bana malum azız yıldıvım fbnın basındayken gs nın almadıgı kupa kalmadı dımı ole bı pankart hatırlıyorum :P

Faruk dedi ki...

sonunda gülücük işareti olan aziz yıldırım ile sadettin saran için yazılmış bir yorum... şimdiye kadar yayınlananlardan pek bir farkı yok sayın admin...

Fatih Aziz Yıldırım bana göre Türk futboluna ivme kazandırmış bir başkandır...

Murat YILMAZ dedi ki...

zaten o nedenle 'bu yorumu' değil, 'bu tip yorumları' ifadesini kullandım. Sonundaki gülücük (!) işaretinin anlamını kavrayacak kadar zekiyim, şükrolsun..

Faruk dedi ki...

Sayın Admin elimden gelen gayreti göstereceğime şüpheniz olmasın. Uyarınız için teşekkür ediyorum...

Melih Kazdağ dedi ki...

Sevgili Faruk.. Blog'u Trabzonspor Fan Club'e çevirmeyiniz..

Yukarıdaki Yorum''Allah Belalarını versin :) '' ile aynı anlamdadır.Sonundaki gülücük ifadeyi yumuşatmaz.Bunu kendi aranızda hatta kendi aramızda,günlük hayatta,telefonda,mailde konuşup yazabiliriz,ancak burada yazamayız,yazsak bile yayınlayamayız..

Sevgiler.

Faruk dedi ki...

Bu yorumu yapanın Galatasaraylı, Kastamonusporlu ya da Sivereksporlu olmasının neyi değiştirdiğini anlayamadım. Bloğun Trabzonspor Fan Club'a çevrildiğine dair sizden ''örnek'' rica edeceğim Sevgili Balthazar...

Ayrıca sizin de okuduğunuz ''Allahın malları!!!'' yorumuna neden bu uygar tepkiyi vermediğinizi de öğrenmek isterim.

Saygılar...

Tolga Şener dedi ki...

Bravo Admin bravo ne kadar güzel bir blog haline geldi burası helal olsun, sanada böyle bir blog yakışırdı zaten, şu yaklaşım tarzına bak! eğer sana göre "allahın malları" bir hakaret içeriyorsa yayınlamazsın olur biter; yazıyı yazanada gerekli açıklamayı yaparsın, ama sen ne yaptın, heh madem öyle bi yorum yaparsınız bizde böyle yorumlar yaparız diyerek olayı körüklemeyi tercih ettin, eee nolcak admin ne halleri varsa görsünler yorumunun üstüne bende daha ağır bir şey yazayım yayınlayabilecek misin? bu işin sınırı sonu var mı? bitmiştir bu blog admin senin tarafından bitirilmiştir, tarafsız olma olgunluğunu gösterememen sayesinde bitmiştir, he göstermek zorunda değilsin tabiiki, günde 20 ye yakın blog geziyorum herkes tuttuğu takımın bayrakları futbolcularıyla süslüyor bloğunu ister girer okur istersen okumazsın, ama bir kaçıda gerçek bir spor bloğuna uyan şekilde ve çizgide davranıyor, bunu yapmak biraz kalite ve potansiyel gerektiriyormuş demek ki,
ben senin hangi haberleri hangi amaçla yazdığını çok iyi biliyorum
hayatın Fenerbahçe ve düşmanlığı üstüne kurulu, senin burda Fenerbahçeyle ilgili yaptığın bir geyik Fenerbahçe üstüne yaptığın bir espirinin seni ne kadar mutlu ettiğini biliyorum, gözlerinin üstüne perde indirmiş bu düşmanlık admin geç bunları artık, nasıl ki bu blogu açarken sana destek vermişsem şimdide bir tavsiyede bulunuyorum, her tarafı boya süsle trabzon resimleriyle Hami'nin Şota'nın resimlerini koy kimliğini belli et, bizde skor oyunumuza katılıp çekilelim efendi gibi hiç polemikte olmasın, tarafsız takılmaya çalıştıkça çok daha komik oluyorsun bol geliyor sana!
benim işim olmaz artık bu blog'da onuda bilesin!

Faruk dedi ki...

Tavsiyelerinize teşekkür ediyorum öncelikle.

Net çizgilerle belirtmeliyimki hiçbirşeyi körüklediğim falan yok, yalnızca Balthazar'a ithamlarına dair bir cevap verdim ve tekrar bana geriye dönmesini istedim, buradaki amacımda hata yaptığım yeri görmek ve düzeltmektir. Kimsenin avukatlığına soyunmadım şimdiye kadar, lütfen sizde soyunmayın, zaten tahmin yapıp çekiliyordunuz köşenize, şimdi okumasanızda olur, problem değil, sürekli Fenerbahçe'yi öven haberler görmek istiyorsanız fenerbahce.org'a, Galatasaray'ı öven haberler için galatasaray.org'a, Beşiktaş ile ilgili güzel haberler için besiktas.org'u ziyaret edebilirsiniz.

Şu işe de bir açıklık getireyim hemen ortada kalmasın;

Allahın malları ibaresini ben Sevgili Demirel'in ne amaçla ve ne şekilde kullandığını çok iyi biliyorum ancak bunu bilmeyen arkadaşlar var tek tek cevap vermek zorunda kaldım telefonda. Daha önceden yorumlar hakkında bir uyarı yapmıştım, eğer ben görmedim dersen arar bulur kopyalarım buraya, Sevgili Demirel'in yorumları ve bloğa göstermiş olduğu ilgi her zaman söylediğim gibi benim için her zaman önemli, bu doğrultuda bakınca da ondan gelen bir yorumu yayınlamamak zor oluyor, zaten bir yorumu yayınlamamak başlı başına zor bir iş, daha önce de söylemiştim blog yazan birisi için herhalde en güzel şey paneli açtığında gördüğü yorumlar olmalı, en azından ben böyle hissediyorum, postlarda da kimseye karşı düşmanlık yapmadım, tez elden ispatlayabilirsiniz düşman postları bana, arşiv duruyor olduğu gibi, sadece görüşlerimizi düşüncelerimizi paylaşalım, oyunlar oynayıp hoşça vakit geçirelim istedik, ben ne ömer üründül'üm ne de uğur meleke, hep söyledim trabzonspor kimliğimin altında takımlara eşit mesafede yaklaşıp kimseyi kızdırmamak istediğimi ama yine her zamanki gibi biraz da türk insanına uygun bir hareketle en kolay yolu seçip verilen bu kadar emeği gözardı edip kaçmayı seçiyorsunuz hemen, o zaman ben de skor tahmin oyununu kaldırmalıyım yani öyle mi? sizin güttüğünüz mantık tam olarak buna tekabul ediyor, blogla ilgili problemleri, şikayetleri tek tek dinleyip onarmaya çalışıyorum ama takdir edersiniz ki herkesle aynı anda iyi geçinebilmek pek mümkün olmuyor, başarabilenler televizyonlara çıkıp ahkam kesiyor başaramayanlar bizim gibi blog yazıyor, elimden geldiğince hem blogtaki oyunları anketleri, hem de yazıları yazmaya devam etmeye çalışacağım ancak hevesimi çok fazla kırdınız itiraf etmem lazım, biraz da ummadığım dağlara kar yağdı açıkçası, medya gibi önce zirveye çıkardınız, şimdi dibe indirmeye çalışıyorsunuz. Lafı uzattım gene özür dilerim ama sonuç olarak ifade etmeliyimki ben bu işi yapmaktan zevk alıyorum, kimseye bir düşmanlığım yok, herkes kadar keyif almaya çalışıyorum blogtan, yazmaya devam edeceğim elimden geldiği kadar, neticede herşey birileri için biterken birileri için başlar, bu işe başlarken verdiğiniz destek için tekrar teşekkür ederim...

Saygılar...

Adsız dedi ki...

sayın murat yılmaz hakan bey ne mallımızı bıraktı ne zavallılığımızı maaşşallah ona hiç sesiniz çıkmıyo bizim yorumlara ilginiz büyük.ayıp ya senin pc de onun yazdığı yorumlar başka çıkıyo herhalde hayretle okudum yazdıklarını ya bu sayın admin bu blogda böyle yorumları yayınlamayalımmış.seni eshefle kınıyorum demekten başka bişey gelmiyo içimden....ayıp ayıp

Adsız dedi ki...

ayrıca balthazar nickli arkadaşımız melihide yakından tanırım.çok beyefendi bir insan olduğunuda biliyorum.onunda blogtaki diğer haddini aşan yorumlardan ziyade benim sadece şaka yapmaya çalıştığım yorumumda sonuna gülücükte koymama rağmen lafı başka yerlere çekmesi ve diğer haddini aşan yorumlarda hiç tepki göstermemesi beni şaşırttı.

Faruk dedi ki...

dostlar;

bu polemiğin sonu gelmeli artık, sizlerden ricam biraz daha sağduyulu olmanız, herkes söyleyeceğini söyledi artık, bundan sonra daha sağduyulu bir şekilde bakalım önümüze. şimdiden teşekkürler...

Melih Kazdağ dedi ki...

Hocam tek yapacağın hakaret içeren(Hakan'ın dediğini de Fatih'in kini de) yayınlamazsın olur biter.Bu şekilde kimse kimseye konuşamaz.Konuşsa da kendi aramızda kendi aranızda konuşulur yayınlanamaz.Yarın öbür gün Sen,Hakan,Fatih veya herhangi biri Böyle yorumlar yaptığımızda diğeride bunu ciddiye alır ve karşılık verir.Spor ortamı boka sarar.

Faruk dedi ki...

Bunun bi ayarını tutturacağım ama benim kadar yorumcuların da dikkatli olması gerekiyor bence, spor ortamına aynen devam, daha acemiyim bu olayda, zamanla daha iyi işler çıkarırız elbet...

Unknown dedi ki...

Sayın Turutoğlu,
Senin hevesin kaçtıysa benimde yorumcu olarak sıfır oldu. Senin tarafsız bir admin olamayacağını zaten biliyordum, beni şaşırtmadın. Gelelim beni 'allahın malları' yazısını yazdırana kadar gelen sürece. ''Skor Tahmin Oyunu 13. Hafta Sonuçları'' entrysi altında yapılan 11 yorumu lütfen dikkatlice okuyun. Bu yorumlar henüz allahın malları muhabetinden önce başlamıştı. Israrla muhattap olmamama rağmen orada bir arkadaşın saygısızca tutumu (gevezelik etmeyin, 5.sınıf insanlar, yok efendim işine gelmeyince böyle konuşursun tarzı) üstüne senin sürekli inkar ettiğin f.bahçe düşmanlığı iliklerine kadar işlemiş (bu kadar imkana rağmen ş.ligini kazanamıyormuşuzda, sigma maçlarıymışta, istanbul hegamonyasıymışta) yazıların beni kontrolden çıkardı, (gerekli uyarıyı yapsaydın, içinden sadece mal kelimesini çıkarıp aynen sunardım yazımı gene sana) ve sonuç böyle oldu. Bu kavganın başrol oyuncusu olmak istemezdim ama yaş farkına, samimiyete bakmadan yapılan yakışıksız tarz ve uslüplar beni tetiklemiştir. Şimdi bu üslubun sayın Yılmaz ve Melih'e de yapıldığını görüp işin tehlikeli bir noktaya sürüklendiğini görmekteyim. F.bahçe düşmanısın ama iyi niyetli ve özellikle saygılı bir arkadaşsın sen sayın admin. Bu ince nüansı tutturamayan arkadaşlarla aynı blog çatısı altında kalmak eşyanın tabiatına aykırıdır. En doğrusu burayı trabzon bloğuna çevirip, trabzonun alehine çatlak sesleri kesmektir diye düşünüyorum. Aile dostlarının da senden beklentisi budur sanırım. Artık öfke dolu telefonlar ve yorumlar almaktan seni kurtarıyorum. Gözlerinden öper, sportif platform ve muhabir türkteki yazılarında başarılar dilerim.

Faruk dedi ki...

Eğer yorumlar ve sataşmalar belli bir seviyede kalamayıpta bir öfke seline dönüşmeye başladıysa, bunda en başta ben olmak üzere herkesin payı var. Ben bu bloğun admini olarak gerekli kontrolü ve seviyeyi sağlayacağıma herkesin huzurunda söz veriyorum, benim ailem akrabalarım veya takımdaşlarım değil buraya yorumlarıyla emek veren herkesin gözümde değeri var, siz yorumluyor ve değer veriyorsunuki ben yazmaya devam ediyorum. Herkesten tek ricam var sadece bir rica, bana bir şans daha verilmesi, bu şans verildiği takdirde ben iş büyümeden olaya el koyup gerekirse gelen yorumları yayınlamayıp nedenlerini de tek tek izah edeceğim yorumu yazan arkadaşa, blogta ben de dahil herkes rakip takım aleyhine fütursuzca sataşmalarda bulundu, bunu engellemesi gereken ben de bu tufana kapıldım ve iş çığrından çıkma noktasına geldi. Bu işi geriye döndürmekte başta ben olmak üzere herkesin elinde, burada fikrini paylaşan herkes bu bloğu okurken ve yorum yazarken keyif alıyorsa hatalarını da beraber kapatacak demektir, nasıl ki İbrahima Yattara'nın Katar'a transferi sırasında kontrolden çıkıp saçma sapan bir post açtıysam uyarılarla kaldırmasını da bildim o postu.

Ben kendi adıma bilhassa son iki üç gündür yaşanan gerginlik adına tüm dostlarımdan özür diliyorum, olaylara hakim olmam gerekirken, yangına körükle gittiğimi kabul etmeliyim, yorumculukla adminliğin farkını sanırım şu son iki üç günde anladım.

Sonuç olarak herkese hitap ederek söylüyorum, atışmalar, sataşmalar bu işin rengi tabi ki olmalı ama herkes belli bir seviyeyi koruyacak, öfkelense bile öfkesini hicivle, taşlamayla karşısındakine aksettirecek, bu kontrolü sağlayamayan dostların yorumları blogta yayınlanmayacak. Bu bağlamda baktığımız zamanda bu zamana kadar keyifle yazdığımız blogumuzun terk-i diyar edilmesine ne benim gönlüm razı olur ne de yorumlardan anladığım kadarıyla sizlerin.

Herkese saygılarımı sunuyor tekrar tekrar özür diliyorum...

Unknown dedi ki...

Samimiyetine inanıyorum sevgili admin...

Adsız dedi ki...

bahsi geçen örnek verdiğiniz yorumlar bana aittir ve sizin ulan siz nasıl adamlarsınız allahın malları zavallı dünyanız var gibi kelimeler kullandığınız yorumlardan sonra benimde tamamen oradan kaynaklanan kızgınlığımla yaptığım yorumlardır.büyüklerime saygı göstermek konusunda çok hassasımdır. ama büyüğümdende saygı beklerim.büyüğüm bana saygısız davranırsa isim önemli değil kim olursa olsun aynı şekilde karşılık veririm.benim bu blog a yorum yazmaya başlamamın en büyük sebebi sizsiniz.sizin yorumlarınızı okuduğumda şakalaşmalarınız espirileriniz çok hoşuma gitmişti.bende rakip takımları destekleyen arkadaşlarımla şakalaşmayı çok severim.istanbulda yaşadığımız için zaten arkadaşlarımızın yüzde 90 ı fenerbahçe galatasaray ve beşiktaşlı.hatta akrabalarımız içindede özellikle fenerbahçe ağırlıklı olmak üzere galatasarayı ve beşiktaşı destekleyenler var.ama iş artık şaka boyutundan çıkıp kavgaya kadar gidiyosa hay fenerinde galatasarayında beşiktaşında trabzonun demek geliyor içimden.ben fanatik bir trabzonsporluyum. her sabah kalkınca ilk işim fanatik ve fotomaç gazetelerini alıp okumaktır.daha sonra maraton.com.tr ve ntvspor ve trabzonspor.org den günlük haberleri takip ederim tv de de sürekli ligtv açıktır.bu kadar fanatik olmama rağmen en hassas olduğum konu rakip takımlara karşı saygılı oluşumdur.samimi arkadaşlarımla her zaman şakalaşırız o ayrı konu.rakibi aşşağılayıcı küçük düşürücü konuşmalarım olmaz.fenerbahçeli birisiyle oturup konuşurken dışarıdan gören biri benide fenerbahçeli zannedebilir.insanları kırmak hiç sevmediğim (hele ki bu tür konularda)bir şeydir.ben trabzonspordan para kazanan ya da herhangi başka bir menfaat sağlayan bir kişi değilim.nedir bizim gibi insanlar için futbol takım tutmak bir tat bir doku bir heyecan bir sevinç bir hüzün sadece.bunlar için insanların birbirini kırmasını hiç tasvip etmem.ama görüyorum ki bu platformda buluşmanız bilmiyorum ne kadar kabul edersiniz sizin arkadaşlığınızıda oldukça yıprattı.beni yakından tanısanız büyüklerime karşı ne kadar saygılı olduğumuda o zaman anlarsınız.ama sizinde öfkenizi biraz kontröl ederek olaylara hep kendi pencerenizden değide birazda karşı taraftan bakarsanız beni daha iyi anlarsınız.adminin bazı yorumlarından bende çok rahatsızlık duyuyorum bunu kendisinede sürekli söylüyorum.sizin de haklı olduğunuz birçok yer var ama bu kadar öfkelenip iş bu mecralara geliyosa herkesin durup düşünmesi lazım.bloga yazarsınız yazmazsınız muhattap olursunuz olmazsınız bende devam ederim etmem bunlar kişisel kararlardır.yaşça da benden büyüksünüz eğer size karşı bir saygısızlık yaptığımı düşünüyosanız bundan büyük üzüntü duyarım.sizden özür diliyorum.bundan sonra sizle düellolara girmeyeceğimide belirtim.kendinize iyi bakın.

Adsız dedi ki...

bunları yazmamın sebebide bloga devam etmeniz için değil.blog olur olmaz önemli değil.abimin bolgudur ne abimin bir maddi çıkarı vardır burdan ne benim sizinde bildiğiniz gibi.buraya benim katılım göstermemdeki maksat dediğim gibi yorumlarınızı görünce şakacı ve espirili bir kişiliğe sahip olduğunuzu hissetmiştim ve o şekilde katıldım.herkesin kendi kişisel tercihidir isteyen devam eder isteyen etmez.skor tahmin oyununda bitirelim derseniz sonunculardan biri olarak birinciye feneriumdan formasını alıp oyunu bitirebiliriz derim.

Murat YILMAZ dedi ki...

bu tip yorumlarla admin ciddi etki altında kalmaktadır. Yazı ve görüşlerinin hem içeriği hem de kalitesi ister istemez değişecektir. ben kural koyulması konusunda sayın admini uyarmıştım, rica etmiştim. keşke koysaydık. herkes tuttuğu takım hakkında yorum yapsın, diğer takımlar hakkında yorum yapmasın. Eğer böyle bir yorum olursa admin yayınlamasın, kimse de buna bozulmasın. Eğer Balthazar bile tepki koyar hale gelmişse birşeyler yanlış demektir ve bunu düzeltmek Faruk'a düşer.

Melih Kazdağ dedi ki...

İşte arkadaşlık,kardeşlik,senelerdir var olan takım sevgisi,rakipe duyulan saygı,çiçekler,böcekler, kurabiye kurabiyeler ve muz kabukları..

Bunları bırakın da bu haftadan itibaren atağa geçiyorum yarışmada.Forma benimdir.

Faruk dedi ki...

Belirtmek zorundayım, bloğa yazı yazan herkes istediği takım hakkında yorum yapar, Trabzon Karadenizspor'dan AC Milan'a kadar hemde. Sadece tuttuğu takım hakkında yorum yazma kuralı getiremem, seviyeyi biraz daha yukarıda tutmamız gerekiyor hepsi bu... Ben de dahil...

Blog kaldığı yerden devam ediyor...

fatih dedi ki...

benimle ilgili problemi olan varsa bende özür dilerim onanimden buyuk ise yaslarınız benden de buyuktur Basta Hakan ve fenerbahçeli blogseverler olmak üzere herkesden tekrar özürdilerim


Not: bu bir özeleştiridir geçmişte yazdıklarım konusunda bende yeri gelmişken bu yükü üzerimden atmalıyım diye düşündüm

duru dedi ki...

benim bildiğim futbol ve genel olarak spor dostluk kardeşlik karşılıklı dayanışmadır. burda farklı durumlar görünüyor. bu blogu 1 hafta 10 gün kadar bir süredir takip ediyorum bir fenerbahçeli olarak admin bana göre tamamen tarafsızdır... gerçekten yazılarını beğeniyle takip ediyorum ve çok başarılı buluyorum...