15 Aralık 2008 Pazartesi

Tren Yakalandı...

Haftalar önce yazmıştım aslında, liderle Fenerbahçe'nin arasındaki puan farkı çift basamaklı hanelerdeyken ''Sabırlı olmak lazım, Fenerbahçe bu yarışın içinde mutlaka olacaktır'' demiştim, daha ilk yarı bitmeden Fenerbahçe zirveyle olan farkı 1 maçtan daha aza indirerek, Şampiyonlar Ligi'nden elendikten sonra tüm gücünü lige vereceğini göstermiş oldu.

Antalyaspor maçı Fenerbahçe'nin artık iyice kanıksanmış ''isteksiz'' futboluyla başladı, Antalyaspor'da bu futbola aynı şekilde karşılık verince, Fenerbahçe'nin golüne kadar ''uyutan'' bir maç izledik televizyon karşısında. Golden sonra Fenerbahçe saldırıp bir an önce ikinci golü bulmak yerine oyunu kontrol etmeyi tercih etti. Bu sıralarda da hala futbol oynamasına hem de bir Turkcell Super Lig takımında oynamasına bir anlam veremediğim Volkan Arslan son derece amatör bir şekilde kırmızı kart görüp takımını eksik bırakınca, Fenerbahçe'nin ikinci yarıda farka gideceğini düşündüm ancak fena halde yanıldım. On kişilik Antalyaspor ikinci yarıda Fenerbahçe kalesinde ciddi pozisyonlar bulmaya başladı. Özellikle korkunç görünümlü ama sempatik adam Djiehoua boş kale yerine topu auta gönderinceye kadar Antalyaspor'un beraberlik golünü her an bulabileceğini düşünmeye başladım. Kaçan golden sonra Mehmet Özdilek'in surat ifadesi ise görülmeye değerdi. Gerçekten bir insan şaşkınlığını ancak bu kadar yüzüne yansıtabilir herhalde. Antalyaspor'un eksikken dengeyi yakaladığı esnada Lugano bilindik gollerinden birini atarak maçı Fenerbahçe'ye getirdi.

Enteresan olan Fenerbahçe'nin ilk golünde daha önce defalarca uygulanan ön direk organizasyonuna Antalyaspor'un hiçbir önlem almayışı ve Güiza'nın boş kaleye de olsa gol atıp az da olsa rahatlaması oldu. Lugano'nun ''gol şansı''da gerçekten enteresan olan bir başka hadise. Top ne zaman ceza alanında ''karambol'' yaratacak bir hal alsa, mutlaka Lugano'ya bir kez uğruyor. Galatasaray'a attığı golde de takipçiliğini fırsatçılığıyla birleştirip buna benzer bir gol atmıştı Uruguaylı.

Fenerbahçe çok kötü başladığı ligde artık şampiyonluk adaylarından biri oldu. Futbolu kesinlikle iyi oynamıyorlar, hatta dışarıdan baktığımda o kadar kötü bir takım gibi duruyor ki Fenerbahçe, Kayserispor ya da Bursaspor bile Fenerbahçe'den kat be kat daha iyi futbol oynuyorlar. Hem giydiği forma hem de (bana göre) futbol şansı Fenerbahçe'yi zirveye taşıdı, önemli olan devre arasında alınacak önlemlerle şampiyonluk yarışının içinde kalabilmek, şu an oynanan futbol gerçekten de skorları bir tarafa bırakırsak hiç hayra alamet değil...

7 yorum:

Murat YILMAZ dedi ki...

Sayın admin bir önceki yazınızda hakemlerden bahsetmişken bu yazınızda da orta hakemin, yan hakemin uyarısına rağmen vermediği bariz penaltıdan bahsetseniz iyi olurdu. Resmen kasıtlı bir şekilde vermedi panltıyı. Şimdi sen gel bu adamda iyi niyet ara!

Unknown dedi ki...

Sevgili admin, yazılarınızı büyük bir zevkle okumaya devam ediyoruz. Tarafsızlığın olduğu her yerde bizde varız. Fakat gene şeytan dürttü beni, küçük bir eleştiri yapmadan geçemeyeceğim. F.bahçe Trabzon'un 10, Beşiktaş'ın 8 puan gerisindeyken bir anket hazırlamıştın, bu sene kim şampiyon olur diye. Anket sonucundan F.bahçe çıkmıştı ve siz o anketi sessiz sedasız ortadan kaldırmıştınız. Bunun sebebini size sorduğumda liderin 10 puan gerisinde ki bir takımın şampiyon olabileceği ihtimalini yazmaya parmaklarım gitmiyor, düşündüm taşındım hiç bir şey yazamadım demiştin. Şimdi de diyorsun ki, fenerin şampiyonluk yarışında olacağını hep söylemiştim. Biraz çelişki yok mu sizce de?

Faruk dedi ki...

Bu paragraf 6 ekim 2008'de 1-4'lük Kayserispor maçından sonra yazılan posttan...

''An itibariyle lig lideriyle Fenerbahçe arasındaki puan farkı ilk 6 hafta itibariyle tam 10 puan. Bayağı bir geriye düştü Fenerbahçe ama hala daha çok erken. Toparlanmak için çok zamanı var önünde Fenerbahçe'nin. Krizi iyi yönetmek meziyet şimdi. Hocanın arkasında dik durmak önemli. Futbolculara sahip çıkmak çok önemli. Ali Şen olsa yapardı bunu toparlardı takımı ama Aziz Yıldırım ne yapar bilmiyorum. En azından köprüyü geçene kadar ''dayı'' mualemesi yapmak gerekiyor bazılarına. Şu an dibe vurdu Fenerbahçe ama hakikaten kritik oyuncuları sakat ve aslında 6 maçta 4 mağlubiyet alacak kadar kötü bir kadro yok ellerinde. Bu noktada en iyi tespiti yine Fenerbahçeliler yapar bence ama Selçuk Yula ve Necati Bilgiç gibi olanlar değil. Mehmet Demirkol ve Rıdvan Dilmen gibi olanlar... İddiam şudur benim; Fenerbahçe kadrosunda ilk haftadan beri Deivid, Alex, Semih, Edu ve Lugano, Tümer, ve Wederson sağlıklı bir şekilde bulunsalardı, işler hiç ama hiç bu noktaya gelmezdi. Yine mağlubiyetler alabilirdi Fenerbahçe ama en azından birazcıkta olsa futbol oynardı.''

Bu da 14 Eylül Pazar günü yayınlanmış postun son paragrafı. Hacettepe mağlubiyetinden sonra...

''Porto maçı var, kritik maçlar var, hemen kazanı kaynatmasın Fenerbahçe medyası. Hoca yeni, eksik çok, lige her şekilde ortak olur Fenerbahçe havlu atmaz, bir sürü as oyuncusu eksik, moralsiz ve uyumsuz futbolcuları var, zaman herşeyin ilacı, sabırlı olmak lazım...''

Unknown dedi ki...

Güzel demişsinde o anket sonucu neden hasıraltı edildi sayın admin, içimizde derin yaralar bırakan bir hadisedir o olay blog tarihinde, ona açıklama bekliyordum.

Murat YILMAZ dedi ki...

Sayın Demirel yine sıkıştırıyorsunuz...

Unknown dedi ki...

Admini hayata hazırlıyorum sayın Yılmaz :) Bugün burda bizbizeyiz ama ilerde site rating yapıp buraya her çeşitten adam dolarsa adminin omuzlarına binecek yük çok artacak. O zaman öyle kafasına göre anket hazırlayıp, beğenmediği sonuçlar çıkarsa gene sonuçları yayınlamasında göreyim. Adamın bloğunu öttürürler alim allah. Tefe koyarlar, maymuna çevirirler.
O günleri görebilirsek admin belki değerimizi anlar :)

Faruk dedi ki...

Bakın burada da anket için bir cevap vermiştim fakat tatmin etmemiş olmalı sizi ancak samimiyetimle söylüyorum bir art niyet beslemedim anketle alakalı...


''Eleştiriniz için teşekkür ederim Sevgili Demirel;

Öncelikle belirteyim ne yaparsanız yapın benden bir Fenerbahçe düşmanı yaratamayacaksınız.

Anket konusu enteresan. Anketin açılma amacı İLK BEŞ HAFTAYA GÖRE şampiyonluk adaylarını belirlemek. Ama anket sonuçlarına bakınca gördüğüm sonuç: ANKETİN HANGİ TAKIMI TUTUYORSUNUZ ŞEKLİNDE ALGILANDIĞI. Yahu tamam özgür irade dedim bende ne yapalım dedim, başladım bişiler karalamaya, yazdım sildim, yazdım sildim, bişeyde uyduramadım. ANKETE GÖRE 5 HAFTADA 3 DEFA YENİLEN 2 GALİBİYETİNİ DE EKSİK RAKİPLERE KARŞI ALAN FENERBAHÇE EN BÜYÜK ŞAMPİYONLUK ADAYIDIR DİYEMEDİM. Olmayınca birşey yazmamaya karar verdim... Olay bundan ibarettir...''

Çarşamba, 08 Ekim, 2008