21 Aralık 2008 Pazar

İkinci Konya Trajedisi...

Anelka'nın elle attığı golü görünce canlı yayın esnasında hakem(ler)in golü verdiğine inanamıştım. Anelka gibi ben de şaşkın şaşkın etrafıma bakmıştım bir süre, bana ne olduğunu açıklayabilecek birilerine ihtiyaç duymuştum, ''Tanrı'nın elini'' canlı olarak görememiştim ama Anelka'nın elini canlı olarak görmüştüm işte...

Yine Konya'da oynanan bir Konyaspor - Fenerbahçe maçı için ekran karşısına geçtiğimde ''tarihin tekerrür edeceği'' hiç aklıma gelmemişti. Alex'in frikiği kullanışından sonra yaşananlardan bir sinema filmi çekilebilir herhalde. Önder Turacı'da Anelka gibi donup kaldı golden sonra, belki de tereddüt yaşamıştır acaba gidip hakeme olanları itiraf etmeli miyim diye... Roberto Carlos ''uyanıklık'' yapmış! Vay be! Ne uyanıklık ama, helal olsun sana Roberto Carlos.

Maçla ilgili yazacak pek birşeyim yok aslında, bu tip pozisyonlara karşı biraz hassasım. Şimdilik söyleyebileceğim tek şey var: Fenerbahçe şimdiye kadar ''ite kaka'' geldi zirveye, umarım bundan sonra ''ittirile kaktırıla'' devam etmezler yollarına...

19 yorum:

Murat YILMAZ dedi ki...

Sevgili Faruk inan hiçbir Fenerbahçeli böyle bir golle maç kazanmak istemez, içine sinmez. İttirile kaktırıla tabirine katılmıyorum. Türkiye'de hakem hatalarından canı yanan bir nolu kulüp BJK ise iki numara Fenerbahçe'dir. Lehimize verilen bir hakem hatasıyla hemen ittirilme kaktırılma muhabbetleri başlamasın! Keşke Türk spor kamoyu GS lehine yapılan bir dizi (ofsayttan atılan goller, faulle atılan goller, elle atılan goller, uydurma penaltılar, verilmeyen kırmızılar) hakem hatalarında aynı duyarlılığı gösterse!

Faruk dedi ki...

Sayın Admin futbol izleyen hiç kimse böyle bir golle maç kazanılmasını istemez zaten lütfen olaya sadece Fenerbahçeli olarak bakmayalım. Yoluna umarım bu şekilde devam etmez dedim yalnızca temennimi dile getirdim, Fenerbahçe'nin geçmişte oldu çünkü böyle sezonları, ofsayttı fauldu penaltıydı bunlar pek gözüme gelmiyor ama şu tarz Anelka'nın Önder'in pozisyonları gibi pozisyonlar görünce çıldırıyorum abi, Galatasaray'ın Beşiktaş'ın bizim Sivasın Kayserinin Cilospor şunun bunun başına gelsede aynı tepkiyi vericem yine de hep Fenerbahçe'ye oluyor be abi, sinirle yazmadım postu görüşümün arkasındayım Sevgili Tolga'ya da cevaptır bu aynı zamanda; geçmişte örneklerini gördüğüm için bu durumun devam etmesinden korkuyorum sadece, bizde dün maçı kazanamayabilirdik hakem olmasaydı ama iki maç arasında bayağı bir farklılık var işte, neyse artık olan olmuş o cümle bir temennidir çok takılmayın derim ben...

Murat YILMAZ dedi ki...

Faruk sen yazdıklarına inanıyor musun? Allah aşkına nasıl dersin 'bu bariz hatalar hep fenerbahçe lehine oluyor' diye? farklı gezegenlerde yaşıyoruz sanırım.

Tolga Şener dedi ki...

Ona takılmayalım buna takılmayalım imalı imalı lafları sok sonra temennidir de baydın artık Admin!

Faruk dedi ki...

Yahu arkadaşlar kimseye ne bir laf soktuğum var ne de imalı bir cümlem. Ne düşündüysem onu ifade ettim. Yazamayacakmıyız arkadaş bir düşüncemizi. İzah etmeye çalışalım tekrar: Sercan Yıldırım'ın bize attığı gol olsun Umut'un çizgiye gelmeden çevrilmesine rağmen gol verilen topu olsun ya da ne bileyim Deivid'in çizginin 600 metre içine düşüp verilmeyen topu olsun hepsine çeşit çeşit bahane uydurulup hakem infaz edilse bile ''bir nebze affedilebilecek'' hatalardır bana göre. Ancak gerek Anelka'nın gerekse Önder'in elle attıkları goller, ayriyetten Appiah'ın Metin Tokat'ın gözünün içine baka Fatih Tekke'yi biçmesi bana göre apayrı pozisyonlardır. Ha dersinizki kardeşim bence pozisyonların hepsi hakem hatasıdır fark yoktur değerlendirilmelerinde eyvallah der saygı duyarım. 3 pozisyon saydım üçüde Fenerbahçe ile alakalı, bunu söylemek istedim sadece ayan beyan pozisyonlarda, hakemlerin görüş açılarının tertemiz olduğu futbolcuların bile attıkları gole sevinmedikleri pozisyonlardan bahsediyorum. Yoksa ne birşeyi ima etmişliğim var ne de yazdıklarıma inanmamışlığım. Demek istediğim yalnızca, ülkemizde hakem hatası oluyor, bir de ''hakem kararı'' oluyor bazen yalnızca bu. Kimseyi kızdırmamak adına düşündüklerimizi yazamayacaksak zaten blog yazmanın anlamı yok. Yorum kısmı da eleştiriler veya övgüler ve bunlara verilecek cevaplar için mevcut. Güzel güzel tartışalım diye. Umarım bu kez izah edebilmişimdir.

Tolga Şener dedi ki...

Hiç bir şeyi izah etmiyor bana yukarıda yazdıkların, sen kendine göre yok hakem kararı yok hakem hatası diye ayır ondan sonrada umarım ittirilme kaktırılma olmaz de! yani sana göre zamanında Fenerbahçe ittirilip kaktırıldı. Sen bunlara inanan bunlarla zavallı tarihini avutan bi adamsın çünkü hala Metin Tokat'ın vermediği penaltıyı hatırlıyorsun al senin bakış açına göre bi örnek vereyim sana o zaman; Vanspor - Beşiktaş maçında Sergen'nin kullandığı frikikte ceza sahası içindeki Vansporlu gelen topu blokla kesmişti, net penaltıyı Metin Tokat baka baka vermemişti bu örnekleri dahada çoğaltırız ama senin aklında kalmaz bunlar çünkü sadece Fenerbahçeyle ilgili olanları hatırlatır sana içindeki Fener düşmanlığı. Bu arada şunuda belirtmeden geçemiyeceğim asıl zirveye ite kaka gelen sizsiniz, Fenerbahçe kendi büyüklüğüyle gelmiştir buralara, ya siz? Biraz kalburüstü takımlarla oynadığınız maçlar ortada zaten madara oluyorsunuz Gs terlemden 3-0 yendi sizi, içerde oynadığınız her anadolu derbiside kıran kırana kafa kafaya öyle senin skor tahminlerindeki gibi 4-0 olmaz hiç bir zaman, farkındayım onların hayalini kuruyorsun ama kapsiteniz müsait değil, olmayacakta! ilk yarıyı 2. bitirince kolbastı filan takılın siz... 1 ofsayta yürüyüş yapın, lay lay dakikanızda siyah balonlar havalara uçurup zıplayın, bu kafa yapınızı gördüğüm için sana 96 yılında ömrünün sonuna kadar şampiyonluk göremeyeceksiniz demiştim, boşuna kendini yıpratma diye ne kadarda haklı olduğumu görüyorum şimdi, kırk yıl sonra anlatırsın torunlarına esasında 2003 de şampiyon olacaktık ama Appiah Tekke'yi biçti o yüzden olamadık diye...

Faruk dedi ki...

Sevgili Demirel'in kaleminin aynısı :) En azından ben bir fikir savunurken hiçbir takım için ''zavallı tarihiniz'' ''lay lay dakikanız'' gibi ifadeler kullanmıyorum. Konu ile ilgili fikrim neyse yalnızca bunu belirtiyorum. Galatasaray bizi terlemeden yendi ve şu an Galatasaray'da dahil tüm İstanbul takımlarının üstünde puan cetvelinde Trabzonspor. Umarım ligin ikinci yarısında İstanbul takımlarının hepsi bizi terlemeden yener ama sezon sonunda ipi biz göğüsleriz.

Zavallı olarak adlandırdığınız tarihimiz; İstanbul takımlarının haricinde 6 şampiyonluğu 8 türkiye kupasını ve Türkiye çapında sayısız Avrupa başarısını elde etmiş, mütevazi imkanlarına rağmen her daim korkulan bir ekip olmanın ve büyüklüğün tarihidir. Şayet Trabzonspor'un tarihi ''zavallıysa'' diğer anadolu takımlarının tarihleri için ne tür ifadeler kullanırsınız merak ediyorum.

''Lay lay'' dakikası diye tabir ettiğiniz dakika Trabzonspor'un plakası olan 61. dakika kutlamasıdır. Bu kutlama taraftara özgü olan ve benim de çok sevdiğim bir eğlencedir.

Kolbastı ise işin en eğlenceli tarafı. Takım her kazandığı maçtan sonra sahada kalıp (içerde ya da deplasmanda) bu şovu taraftara sunuyor. Sizin iddia ettiğiniz gibi lig ikinciliği falan kutlanmadı son Eskişehirspor galibiyetinden sonra. Her galibiyetten sonra yapılan ''bir tür eğlence'' diyebiliriz.

Konuyu yeniden Fenerbahçe'ye getirmek isterim, bu kadro kalitesiyle ligin ilk yarısını dördüncü sırada bitirmeleri bence de gerçekten büyük başarı. Umarım ikinci yarıda da aynı performanslarını devam ettirip üst sıralara tutunmayı başarabilirler...

Tolga Şener dedi ki...

Benim yukarıda yazdıklarımın hiç birine cevap vermemişsin yada verememişsin... Ama ben senin bütün yazdıklarına vereceğim...

Sen blog sahibi olduğun için bu tip ithamları inceden yapıyorsun benim için "Zavallı tarihiniz" "İttirilip kaktırlıma" cümlesine göre daha hafiftir, Admin olacaksan haddini bileceksin! Kimse sana böyle bir cümle kurma hakkı vermiyor! zavallı tarihiniz senin liseden beri her maçı hakemle kaybetme tarihinden bahsettim, 3 sene önceki maç için hiç durmadan Ahmet Çakar'a küfredip dururdun, he dönersek Trabzon'un geçmiş tarihine 6 şampiyonluk o zamanın şartlarına göre bir başarı tabiiki, İstanbul'un bir alternatifi olmalıydı oda Trabzon olmuş tabiiki bir başarı, ama artık imkansız, aradaki farklar çok açıldı ölene kadarda şampiyon olamayacaksınız diye sana onun için söylüyordum, şu an Kayseri Sivas geleceğe size göre daha iyi yatırımlar yapıyorlar,ve 5-10 yıl içinde Türkiye'nin önde takımları olacaklar, zaten Sivas artık sportif başarı olarakta size ve diğer anadolu takımlarına üstünlüğünü kurmaya başladı, umarım şampiyonda olabilirler,Türkiyede'de 3 büyükler vardır bence, 4. büyük diye bir şey yoktur mazide kalmıştır eskiden varmış...

Gelelim lay lay dakikasına; aşağıda Omanim'in önceden yazdığı yazı var ordan alıntı yaptım...

"işte olay bu ya plakaya gelmişiz bizde 61 transit geçilmez saygımız var iki trabzonsporlu ikiside 61 varmı böyle bi görüntü ya lay lay dakikamız"
Birde Kolbastıya değinelim;
Geçen sezonlarda hiç böyle bir alışkanlık yoktu ben ilk defa gördüm meğer her içerde kazandığınız maç sonu yapıyormuşsunuz bu çok değerli eğlenceyi, Hayatınızın sezon başlangıcını yapmanızdan kaynaklanıyordur, iyi kol bastılar...

Gelelim Fenerbahçe'ye; hiç bir zaman bu sene şampiyon olacağımızı iddia etmedim, kötü bir yılımızdayız ancak Beşiktaş bu yıl kötü Galatasaray ise dalgalı bir seyir izliyor onlarında 2. yarıda formları düşerse hala şansımız azda olsa vardır diye düşünüyorum.
Bu arada sana ne zamandır Ligi sizin üzerimizde bitireceğimiz ve Kadıköyde'ki maçımız için iddia talebinde bulunuyordum ama hepsinden nagatif cevap aldım, hatta şöyle bir açıklma getirdin olaya ben takımımın büyük maç performansını henüz görmedim test etmem lazım diye, ben sana performansı açıklayayım;
Kayseri:1-1
Sivas:1-1
Bursa:2-1
bunlar konuşmamızdan sonraki senin tabirinle büyük maçlar, tekrar iddiamı yineliyorum benimle ligi sizin üstünüzde bitirme ve Fenerbahçe-Trabzon maçına iddiaya gir hadi maçı geç istersen ligi üstünde bitirmeye gel gir iddiaya, kaçma artık delikanlı ol takımına güven, gerçi test sonucu pek pozitif değil ama olsun büyük maçları kötü sonuçlarla geçirip şampiyon siz olacaksınız ya gel lige gir, bu sene ligi sizin üstünüzde bitireceğiz...

Murat YILMAZ dedi ki...

Sayın Admin tarafsızlıktan yine şaşma var galiba. Fenerbahçeyle ilgili birşey olunca çıldırıyorsunuz. Fenerbahçe hakkında yazdığınız yada yorumladığınız gibi başka takımların üzerine gitmiyorsunuz. Gittikleriniz bile sayın Hakan Demirel'in zoruyla olanlar. Fenerbahçe söz konusu olunca gerçekten ASLAN kesiliyorsunuz, hassasiyetiniz var, agresifliğiniz var. Bu durumda akla şu soru geliyor: Admin'de Fenerbahçe kompleksi mi var?

Faruk dedi ki...

Zaten haddimi bildiğim için temenni olarak belirtmiştim düşüncelerimi şayet Fenerbahçe ya da x bir takım bu tarz puanlar kazanmaya devam ederse bu kez eleştirimi sertleştirir ve ''ittirile kaktırıla şampiyon oldular ya da avrupa kupalarına gittiler'' derim. Bundanda hiiiiç çekinmem. Ben bir üstteki yorumda bir soru cümlesine rastlamadım.sadece kayda değer bulduklarıma cevap ya da yorum mahiyetinde yazılar yazdım. Eğer sorulacak sorularınız varsa sorun tek tek cevap vereyim. Omanim'in yazdıklarını kopyalamanız da tebessüm ettirdi bana inceden :) Ne oldu onu kopyalayınca? O kutlamanın bir ismi var 61. dakika kutlaması. Omanim'e de tekrar hatırlatacağım kutlamanın ismini. ''Zavallı tarih'' ifadesinin de bana göresi sana göresi yok, ifade açık ve seçik ortada, mazallah ilgili bir Trabzonsporlu dava açsa kazanır :)

Trabzonspor'un ömür boyu şampiyon olamayacağı sizin görüşünüz. Saygı duyarım, ne dememi bekliyorsunuz anlamıyorum. Dünyadaki herkes Trabzonspor şampiyon olamayacak dese ben yine de evet olacak derim ama görüşünüze saygı duyarım. Kolbastı için ''bu değerli eğlence'' derken bile olaya nasıl yaklaştığınız apaçık ortada ama ben derimki kafaya un bulayıp yumurta patlatmaktan daha eğlenceli bence ama hiç bir zaman ''ne değerli eğlence'' diye yaklaşmadım brezilya usulü doğumgünü kutlamalarına. Umarım bu söylediğimden de bir yanlış anlama çıkarmazsınız tek söylemeye çalıştığım şey her takımın dönem dönem bu tür eğlenceleri yaptığıdır.

Bakın sevgili şener her zaman söylüyorum, ifade ediyorum, böyle bir iki sene zirvelerde gezmekle büyük olunmaz haaa dersenizki üç büyük var amenna üç büyük olsun büyüklük anlayışınıza göre hiiiç problem değil ama Sivas Kayseri falan... güldürmeyin beni ne olur. ama zamanı gelir sivas 7. şampiyonluğunu kazanır vallahi kendi elimizle tören düzenler sizin layık görmediğiniz ancak kamuoyunda sıkça ifade edilen dört büyüklük payemizi seve seve Sivasa kayseriye ya da ne bileyim Orduspor'a veririz bunda mesele yok ama şimdilik güler geçerim maalesef.

İddia konusuna gelince tekrarlamaktan dilimde tüy bitti maç zamanı gelsin iddiaya gireceğiz bu ne sabırsızlıktır anlamadım atlı mı kovalıyor peşimizden :)

Saygılar...

Faruk dedi ki...

Sayın Admin aslında o kadar güzel ifade ediyorumki demek istediklerimi tekrar tekrar okuyunca görüyorum. Fenerbahçe kompleksim tabi ki var, Fenerbahçe bana göre Türkiye'nin en büyük kulübüdür. İkincisi Galatasaray üçüncüsü Beşiktaş ve dördüncüsü Trabzonspor'dur. Bunu her zaman belirttim zaten.Kompleksin sözlükteki karşılığını tam olarak bilmem ama Fenerbahçe'nin mali gücünü, taraftar çokluğunu, yıldız futbolcu transferlerini, federasyondaki ve basındaki gücünü her daim kıskanırım, üç büyüklerin de diğer anadolu takımlarıyla eşit mücadele etmediklerini düşünürüm bizim ligimizde. Bunu zaten beni tanıyan herkes biliyor. Sizi ele alalım. Misal Galatasaray'ın UEFA Kupası kazanmış olması sizde bir kompleks yaratmıyor mu? Hayır derseniz samimi bulmayacağım inanın. Fenerbahçeli arkadaşlarımın UEFA Kupası kompleksleri o kadar çok belli oluyorki kimi zaman, dışarıdan bakınca anlayabiliyorsunuz bunu.

Sevgili Admin şimdi işkembeden atıp, Faruk'u tribünlere kurban etmek olmaz. Yukarıda iddia ettiğiniz ''Fenerbahçe'nin başına gelince çıldırıyorsunuz'' ifadenizi ispatlamaya davet ediyorum sizi. ''Çıldırmak'' bayağı bir öfkelenmek ve kontrolünü kaybetmek anlamında yazıldı yukarıya sanıyorum. Sizden bunu ispatlamanızı bekliyorum. Postları tek tek inceleyebilirsiniz. Buraya kopyalayın, hepimiz görelim Faruk'un Fenerbahçe'ye olan yanlı tutumunu, kompleksini, çıldırışını. Sizden rica ediyorum bunu, itham ettiniz ben de ispata davet ediyorum :)

Ha unutmadan agresifliğiniz var dediniz ya lütfen fanatizmden birazcık sıyrılıp yukarıdaki yorumları tekrar okuyun, agresiflik nerde var kimde var tekrar bir gözden geçirin ama fanatik gözlüğünüzü gözünüzden çıkarıp, bana göre okumuş etmiş, dünyanın bir çok yerini görmüş gezmiş, kalbürüstü insanlarla konuşmuş tanışmış elit bir insan olarak tekrar okuyun ve agresifliğin tanımını bana tekrar yapın. Bu ricalarım admin olarak sizin için bir zorunluluk haline gelmiştir bence. Sayın Şener olsun Demirel olsun Omanim olsun yorumcu arkadaşlardır bunlar. Sizden ricam iddialarınızı burada kanıtlamanız zira blog varoldukça ispatlayamadığınız iddialarınız için sizinle uğraşırım haberiniz olsun :)

Saygılar...

Faruk dedi ki...

Bu arada Sevgili Demirel hayırdır? Sizin sessizliğiniz ürkütüyor beni, bir tür ambargo mu uyguluyorsunuz yine :)

Unknown dedi ki...

http://standbymeforever.blogspot.com/ 'da size gereken cevabı verdim sayın Turut. Sen ittir, kaktır, geri vitese tak, sonra boşa sal, arada ikiye tak, kafana göre at koştur, meydanlar senin artık...

Faruk dedi ki...

:)

Tolga Şener dedi ki...

Galatasaray maçından önce 10 puan gerinizdeydik ve bu maçtan sonra sana bu iki iddiayı önermiştim, tamam maçı geçelim onu maçtan önce konuşuruz, Ligi sizin üzerinizde bitireceğimize iddiaya girelim neden güvenemiyorsun takımına? neden yazdıklarımı görmemezlikten geliyorsun? Öncedende söylüyordum sen bu bloğu ya bize inceden laf giydirme yeri olarak kullanıyorsun yada haberin altına girilen yorumlarla Rating yapıp büyük bir blog haline getirmeye çalışıyorsun, he bak 12-13 yorum oldu noldu rating'in arttı Ntvspora çıkıp Rıdvan'ın yanında oturma hayalimi kuruyorsun admin? yoksa ilk hakem hatasında umarım ittirilip kaktırılmaz diye yorum yapılmaz!!! karşındaki insanların hiçbiri salak değiller bunu unutma! bu yorum kasıtlı yapılmış herkes bunun farkında zaten, daha fazla çevirmeye çalışma, dönüp dolaşıp hep aynı yere geliyoruz esasında baydın artık, ilk başta sana bu bloğu önerirken tarafsızlığına inanıp kaliteli bir blog olacağını düşünmüştüm, milletin bloğunu gezip duruyoruz, standbymeforever'ın yanına bir arkadaş bloğu daha ekleyelim dedik hatta şu anda Melihe'de aynı şeyleri söylüyorum kendi bloğunu aktifleştirmesi için, çünkü hem değişik haberle okumak hemde o platformda yorumlaşmak hepimiz için olduğu kadar benim içinde eğlenceli bir aktivite oluyor ama senin taraflı Fener düşmanlığı içeren yorumların çok feci sıktı artık beni amacın yukarıdaki iki olasılıktan birisi bence, eğer farklıysa açıklarsın ama yok bilerek yazmadım filan yazacaksan hiç yazma daha iyi...

Murat YILMAZ dedi ki...

Sevgili Faruk birşey ispatlamaya gerek yok. Şimdiye kadar yazdığın postları bir gözden geçir, sağlam zinde kafayla ama. Yorumlardan bahsetmiyorum ben. Ondan sonra dışarıdan olaya bakmaya çalış.

İnan samimi söylüyorum (sarı lacivert kimliğimden arınarak) Fenerbahçe'ye ciddi bir antipati taşıyorsun, bunu belli ediyorsun. Buna gerçekten saygı duyuyorum çünkü benzer antipatiyi ben de GS'ye karşı taşıyorum. Antipati taşımak anormal birşey değil bence. Ama sen bu antipatini örtmeye çalışarak tarafsızım diyorsun. İşte burası tuhaf. Ben senin tarafsız yorumlarına saygı duyuyor hatta seviyorum. Blogda yorum yaptığın günlerde sevdiğim farklı bir bakış açısıydın. Ama söz konusu Fenerbahçe olunca blogunda tarafsızlığını göremiyorum, hissedemiyorum belki de sen hissettiremiyorsun.

Bu son yazında ne ima ettiğini hepimiz anlıyoruz, sen anlamadın mı? Bu konuyu Appiah-Fatih meselesine getirmenin anlamı nedir? ya böyle şeyler süzeceksek herkes milyon tane ortaya koyar.

Sen bunu yazmıştın, sen bunu demiştin muhabbetine girecek değilim, onun için ne gücüm ne de vaktim var. Sana sadece dışarıdan bakınca görünen durumu söylüyorum, sen dışarıdan bakamadığın için anlayamıyorsun. Bakmanı da beklemiyorum çünkü sen tarafsın. Tarafsız olmak zorunda değilsin ama tarafsız olmaya çalışabilirsin, bu da en güzeli. Ama bu tarafsız olma çabası içinde de herkese eşit davranmazsan bu görüntü oluşuyor.

GS'nin UEFA kupası için yorumuna katılıyorum. Ciddi bir kompleks yaratmıştır bende, diğer arkadaşları bilemiyorum.

Murat YILMAZ dedi ki...

Sayın Demirel'i küstürmeyelim. O bu blogun duayen yorumcusudur..

Faruk dedi ki...

Ben kimseyi küstürmedim, ne düşünüyorsam onu yazdım şimdiye kadar, hatalarımızda özür diledik, gerektiğinde postları kaldırdık, Tolga sana bişey diyemiyorum sadece tek bişey Hıncal mıncal değilde şöyle La Gazetta Dello Sport'ta sıkı bi köşe talebinde bulunucam, baksana yorum sayısı onbeşi geçti. Arkadaş arasında fikirlerimizi ortaya koyabileceğimiz bir bloğumuz olsun dedik ama ne kadar iyiniyetle yaklaşırşam yaklaşayım samimyetimden hep şüphe edeceksiniz bunu da anladım...

MORTAC dedi ki...

konu kapanmis ama ben de gecikmis bir fenerli yorumu yapayim.. tamam televizyondan pozisyonu izleyince topun onderin koluna carptigi belli oluyor ama bu carpmayi siteye koydugun resimle kanitlamaya calisman (bir de yuvarlak icine almissin :)) olmamis... hicbir derinligi olmayan o resimdeki top kornere cikan bir top olarak bile adlandirilabilir.

ciddi bir blog icin ugrastigini biliyorum o nedenle isin biraz da habercilik yanina dikkat etmen lazim. kolay gelsin.