19 Eylül 2008 Cuma

İkinci Deplasman Galibiyeti


Geçen hafta kendi evinde Beşiktaş ile berabere kalan Trabzonspor, yine Yattara'sız çıktığı ikinci maçta Denizlispor'u deplasmanda 49. dakikada Gökhan Ünal'ın attığı golle 1-0 yenerek dördüncü maçında üçüncü galibiyetini aldı.
Maça iki takımda ağır bir tempoda ve kontrollü başladı ancak oyunun kontrolü sürekli Trabzonspor'da oldu. Kanatlarda oynayan iki oyuncudan Colman ve Serkan Balcı'nın etkisiz olmaları nedeniyle nispeten kafa hakimiyeti iyi sayılabilecek iki forvete kanattan top atamayan Trabzonspor ilk yarı boyunca etkili bir atak geliştiremedi. Rakip Denizlispor'un da savunma ağırlıklı bir futbol tercih edip kendi sahasına kapanmasıyla inanılmaz kötü bir ilk yarı seyrettik. Sağ açıkta aksayan Serkan Balcı'nın yerine ikinci yarıda Isaac Promise'yi oyuna alayarak başlayarak Ersun Yanal sahadaki forvet sayısını da üçlemiş oldu. Bu değişiklikten sonra rakip sahadaki ağırlığını biraz daha hissettiren Trabzonspor 49. dakikada Selçuk İnan'ın kullandığı köşe vuruşunda Isaac'in kafa vuruşunda savunmadan seken topta oluşan karambolde Gökhan Ünal'ın kafa vuruşuyla golü buldu ve skor üstünlüğünü eline geçirdi. Golden sonraki oyun ise enteresan bir şekilde golden önceki şekliyle devam etti. Bu şekilde son dakikalara gelindikçe Denizlispor biraz daha fazla adamla rakibinin üstüne gitsede beraberlik golünü bulamadı.
Konya'da Anelka'nın elle attığı golün meşhur hakemi Özgüç Türkalp dün akşamında hakemiydi. Maçın başından son dakikalarına kadar skora etki edecek bir hata yapmasa da gerek duruş olarak gerekse çaldığı, çalmadığı düdüklerle, gösterdiği, göstermediği kartlarla Turkcell Super Lig ve Bank Asya Birinci Lig hakemi olmadığını bizlere yeniden gösterdi. İlk yarının sonunda uzatmaya eklediği dakikanın dolmasına henüz 10 saniye varken ve Trabzonspor'un rakip korner bayrağının hemen yanından taç atışını kullanır kullanmaz devreyi bitirmesiyle olsun, ilk yarıda Hüseyin Çimşir'in kendisinin gözü önünde rakibine çok net bir biçimde arkadan bileğine basmasına kart çıkarmayarak olsun, avantaj kurallarına uymayarak olsun, gerçek anlamda hakemlik yapabilecek düzeyde yeteneği olmadığını görmüş olduk. Unutmadan Özgüç Türkalp'in gerçek manada maçı katletmemesinin tek nedeni iki takımın da oynadığı silik futbol ve kritik pozisyonların çok az olmasıydı.
Maçın 87. dakikasında Trabzonspor ceza alanı içinde yaşanan pozisyon da son derece ilginçti. Sağdan Cale'yi geçerek hızla ceza alanı içine giren Süleyman Ferhat Çökmüş ile girdiği ikili mücadele de yerde kaldı. Ferhat Çökmüş'ün yerden kayarak müdahalesine topu çekerek cevap vermek isteyen Süleyman maçtan sonra Ferhat'ın kendisine müdahelesi olduğunu söyledi. Açık söylemek gerekirse hiçbir kamera açısından pozisyonu net çözemedim ancak bizim evin ahalisi pozisyonun penaltı olduğu fikrinde birleşti. Bir kere pozisyon kesinlikle net biçimde görülmüyor. Pozisyonu en net gören kişi pozisyonun olduğu kanattaki yardımcı hakem. Açıların birinde yan hakemin pozisyonu süzüşü görülüyor ancak oyunu devam ettiriyor. Eğer bu pozisyonu görüpte çalmadıysa kasıt var demektir. Ancak aklıma ilk yarıda Umut'un 1 metre geriden çıkışında alakasız kaldırdığı ofsayt bayrağı geldi. Yani bu penaltıyı vermeyen hakemin o pozisyonda da bayrağı kaldırmaması lazım. Pozisyonun kahramanı Süleyman pozisyondan sonra hakeme hiç itirazda bulunmadı. Maçtan sonra da ''aynı pozisyon Trabzonspor lehine gelişse hakem tereddüt etmeden penaltıyı verirdi'' dedi. Pozisyon zaten penaltıysa kimin lehine olursa olsun zaten penaltıdır bu bir. Sen akşam göreceğiz dersen inandırıcı olmazsın iki. Pozisyon penaltı ise çıkıp diyeceksinki aslanlar gibi ''ben topu çektiğim anda Ferhat'ta sağ ayağıma müdahele etti ayağımı kurtaramadım'' o zaman ben de hiç sorgulamazdım pozisyonu. Neyse dediğim gibi ben göremedim Ferhat'ın sağ ayağının Süleyman'ın sağ ayağına temasını, çünkü kamera açısı müsait olmadı. Erman Toroğlu'na kaldı gene işimiz.
Yattara'sız Trabzonspor'un gerçekten tadı tuzu olmuyor. Ne rakip kaleye gidebiliyoruz, ne güzel bir orta yapabiliyoruz, ne de forvetlere ince paslar atabiliyoruz. O'nsuz iki maçtan 4 puan çıkardık. Hafta arası Karabükspor ile kupa maçı var, o maçta da oynamaz muhtemelen ancak haftaya Avni Aker'de Antalyaspor'a karşı sahada görmek istiyoruz. Umarım hazır olur ve oynar.
Ersun Yanal'a atfen: Hocam ne Tayfun ne de Serkan Balcı sağ açıkta oynayamaz. O bölgenin adamı Yattara yoksa Barış Memiş'tir. Gökhan Ünal'ın silik futboluna 90 dakika katlanmak zorunda değiliz, baktın olmuyor al yanına Gökhan'ı, Isaac'i gönder sahaya, O da anlasın biraz formanın pahalı olduğunu. Bütün topları ezdi, saç baş yoldurdu bana dün akşam.
Sonuç itibariyle kimse henüz ağzına almasa da şampiyonluk yolunda bir engel daha aşılmış oldu. Defansımızın ''taş'' gibi oluşu beni en çok sevindiren konu. 4 maçta 1 gol yedik, o da savunmaya çarparak ağlarla buluştu. İki maçtır rakiplerimize kalenin yüzünü göstermiyoruz, umarım sezon sonuna kadar böyle devam ederiz...

10 yorum:

Melih Kazdağ dedi ki...

Bu sene başarıya aç takımlar Trabzonspor ve Beşiktaş sistemleri farklı da olsa aynı şeyi oynuyorlar.Savunma futbolu.İki takım da az gol yiyecekler az gol atacaklar. Bu durumda Forvet ve defans oyuncusu bolluğu ve kalitesi açısından Beşiktaşı önde görüyorum.İki takımda sadece skora oynayacaklar.Hedef lig şampiyonluğu.Fener ve GS yeni hocalarla bocalıyorlar.Ama 2-3 hafta toparlanırlar gibime geliyor.Çok belli bir şey varki her 4 takımda kadro sıkıntısı çekiyor.Fenerbahçe kadro kalitesi itibariyle en önde olur diye düşünürken geçen sene patlama yapan oyuncuları yerlerde sürünüyor.Sakat sayısı fazla.Bu da gösteriyor ki kaliteli yedekleri yok.Galatasarayda isim olarak çok kaliteli isimler var ama bence bu kadro hiçbir zaman sert bir futbol oynayamaz.Yıldız isimlerin hepsini aynı anda oynatıyor hocaları.Düşünsenize sol açık Kewell Sağ da Arda Ortada lincoln Tek önlibero Ayhan(M.Topal).Yine forvette top tutan fizikli bir adamları yok.Savunmaları kaliteli ama orta saha bu kadar direçsiz olduktan sonra savunma ne yapsın.Son maçta güçsüz bir takımdan 3 gol yediler.Türkiye ligi takımları O takımdan en az 2 kat güçlülerdir.

Velhasıl 6.-7. haftadan sonra bir analiz daha yapmak gerekiyor.

Unknown dedi ki...

Olacak iş değil, bu yorumu tekrar tekrar 5 keredir okuyorum ama hala gözlerime inanamıyorum!!!!! Sayın admin hani nerde ligin tadı gene kaçtı başlığı? Hakemler haklı övgülerini haketti sanırım gene değil mi? Boşuna yazılmadı tabi o yazı, bi fark gördün ki çok değerli hakemlerimizde, o methiyeleri düzdün. Ama %100 eminim senin gözlerine perde indi gene. Ya bu pozisyona var mı yok mu demek bile bir cinayet!!!!! Denizlisporlu oyuncunun destek ayağına yapılan açık müdahale ters kamera açısından kabak gibi yansıdı kameralara. Bunun üstüne adam yere düşerken trabzonlu defans oyuncusunun 2. bir tekmesini daha gördük yere düşen denizlili oyuncuya. Pozisyonda üstüsüte 2 tane ihlal var. İkiside kabak gibi 10 kusurlu hareket ve pozisyon %bir milyon penaltı. Aksini ima etmeye bile çalışan futboldan zerre kadar anlamayan, fanatizmin gözlerini kör ettiği biçare insanlardır. Sen sayın admin, geçen sene 7-8 tane çok açık penaltımızın verilmediği bir sezonda sadece bir, TEK BİR kayseri maçında lehimize verilmiş hatalı bir penaltıdan sonra ligin tadı kaçmış çığırtkanlığı yapıp o maçtan sadece ama sadece 24 saat sonra bu sefer g.saray lehine hatalı gelişen bir penaltı aksiyonuna sessiz kalmış bir futbol seyircisi ve yorumcususun. Tarafsız olma adına çaba sarfedip bunu asla başaramayan bir adminsin. Olayları sadece istediğin şekilde görüp yorumluyorsun. Gene hikaye anlatma bize, yorumlarında fenerbahçe ve trabzon adına pozisyonları eşit yorumladığın ve her takıma eşit gözle baktığın tam bir savsata. Bu eşitliği görene kadar kalemimden kan damlayacak eeey admin!
Maça gelince, Trabzon'u ilk geçen hafta sonra da 2. kez bu maçta izledim. Son derece yaratıcılıktan uzak, futbol adına pozitif hiç bir şey yapamayan, son derece düz ve renksiz bir takım görüntüsü çizdi. Ersun yanal'ın Ankaragücü'sü, Manisası'sı ve Gençleri bile çok daha renkli görüntüler sunuyordu futbol adına. Müthiş hayalkırıklığına uğradım.Ortada Aziz Yıldırım'ın yanlış transfer politikaları içide boğulmuş formsuz ve ne yaptığını bilmez bir fenerbahçesi, skibbe denen müsvette hocayla oyalanan bir cimbom ve henüz benim için hala kapalı kutu olan ve ne yapacağını hiç kestiremediğim bir beşiktaş arasından Ersun yanal'lı trabzonun güneş gibi doğup herkese futbol adına büyük dersler ve renkler sunacağını ümit ediyordum ama ortada ne bir ders ne bir renk var. Çok üzüldüm, 3 büyükler form tutarsa trabzon gene 4.lüğe oynar izlenimi oluştu bende. Ligde kazanılan ya da kaybedilen şampiyonlukları asla hakemlere bağlamayı sevmem, iyisen şampiyon olursun, kötüysen hakem hataları lehinede olsa şampiyon olmamazsın. Şimdilik hakemlerden çok memnun olan admin kardeşimizin ilerleyen haftalarda trabzon alehine skora tesir eden hatalar yapıldığında nasıl bir tavır takınacağını merakla bekleyip görecez. Saygılar...

Murat YILMAZ dedi ki...

sayın admin, ligtv penaltı pozisyonunu iki farklı kameradan gösterdi. Ferhat'ın boşa sallanan ve rakibine geçirdiği bir darbe var. O darbeyi alan futbolcu biraz artistlik yapmış, abartmış ama net bir darbe söz konusu. Erman Toroğlu demişsin, siz kendisinin yorumlarını çok ciddiye alıyorsunuz galiba. Beyefendi işine geldiği gibi yorumlar, kesinlikle tarafsız değildir. Dolayısıyla siz siz olun Erman Köroğlu'na değil, kendi gözlerinize inanın.

Unknown dedi ki...

Bu arada skor tahminini doğru bilen çıkmadı. Herkes g.ünal tahminiyle birer puanı kapmış. Ama hakem müsvettesi %100 penaltıyı verseydi, ben kratoçvil tahminimden, tolga'da 1-1 lik skor tahmininden 5'er puanı kapıp zirveye oturacaktık. Hakemlere methiye düzmeye devam eeeey admin bey, seccade geliyo yakında hazır ol :))

Faruk dedi ki...

sayın admin;

maalesef ülkemizin medya maymunlarından olan erman toroğlu'nun pozisyonlar hakkında yaptığı yorumlar ülkemizde geçerli sayılıyor ve bahsedilen pozisyonlar erman toroğlu'nun yorumlarına göre x hakem y maçında penaltımızı vermemişti ya da nizami golümüzü ofsayt diye vermemişti şeklinde anılıyor. yoksa ben de erman toroğlu'nun yorumlarına en az sizin kadar itibar etmiyorum.

Faruk dedi ki...

sevgili Demirel;

hakemler hakkında yazdığım yazının da, denizlispor - trabzonspor maç analizi yazımında sonuna kadar ARKASINDAYIM. tek hatam anelka'nın attığı golü veren hakemi diğerlerinden ayırmamam oldu. keşke postta özgüç türkalp'i bir kenara ayırıyorum diyebilseydim. bununla birlikte bülent yıldırım'da benim kara listemde yer alan eyyamcı hakemlerden birisidir. takdir edersiniz ki benim yazım ancak bir genelleme olabilir. tüm hakemlere her hafta gözlemci gibi not veremeyeceğimden ilk üç haftadaki maç yönetimleri hakkında hoşuma giden bir takım değişikliklerden dem vurmuştum. lütfen özgüç türkalp'i her anışımda anelka'nın attığı golü örnek vermemide ''holiganizm şiddetiniz''in içine çekmeyin. buradaki amaç yapılan fahiş bir hatayı gözler önüne sermektir. maçın konyaspor - fenerbahçe maçı olmasının benim için hiç bir önemi yoktur.

saygılarımla...

Unknown dedi ki...

Peki Özgüç efendinin bize hediye ettiği 3 puanla size hediye ettiği 3 puan arasında ne fark var bana söylermisin admin? Çok net bir cevap bekliyorum senden. Fener lehine yapılan hatalarda ligin tadı kaçıyorda, trabzon lehine yapılan hatalara neden yüzeysel yaklaşıyorsunuz admin bey cevap bekliyoruz? Türkiye'de Fırat Aydınus dışında hakemlik kalitesi yerlerde sürünmektedir. Her hafta saçma sapan kararlarından dolayı bir takıma piyango vurmaktadır. Neden bu piyango 40 yılda bir fenere vurunca ortalığı birbirine katıyorsunuz bay admin, lütfen çok net bir cevap sadece! Sakın sizin bütün hücrelerinize, atomlarınıza, çekirdek, nötron ve protonlarınıza kadar işlemiş fener kompleksi yüzünden olmasın. Şapkayı önümüze koyalım, dürüst olalım. Ben hakemler hakkında konuşmayı sevmem, bilirim ki elde ki malzeme bu, ülkemizde hakem yetişmiyor, benim amacım dikkatleri sizin gibi tarafsız fanatiklere çekmek. Sevgiler...

Melih Kazdağ dedi ki...

Ben penaltı pozisyonunu izleyemedim hala ama iki kişi birden bariz penaltı diyorlarsa öyledir diye düşünüyorum.Hakan'ın dediği birşeye bütün kalbimle inanıyorum ki hakemler ne yaparsa yapsın takımlar güçlüyse şampiyon olurlar.

Hakan'ın kaleminden harbiden kan damlıyor..

Murat YILMAZ dedi ki...

bence admin'in tarafsız olma gibi bir görevi yoktur, olmamalıdır, eğer bu çaba içine girerse iş yanlış yerlere kayar. sonuçta bizim kanımız sarı-lacivert akıyorsa onunki bordo mavi akıyor. her yorumunda tarafsızlık beklememek lazım, ara sıra yanlı yorumları hoşgörebiliriz. ben kendi blogumda hakem yorumlarına girmemeye gayret ediyorum. Hayatımda iki kere hakemlik yaptım. Birinde devam dediğim pozisyonda arkadaşın ayağı kırıldı, diğerinde yan hakemdim, taç kararlarında bile hep yanlış karar verdim. Hakem hatası normal bir durumdur. ŞL'de bile ne büyük hakem hataları görüyoruz. Burada önemli olan hatanın hep bir takım lehine yapılması ve bi maçta birden fazla hatanın aynı takım lehine olması. Karşı durmamız gereken budur. Geçen sene Kayseri maçında yarım metre ofsaytan attığımız gole Faruk tepki koymuştu. Ben de doğal olarak 7-8 net penaltısı verilmeyen, yanlış ofsayt bayraklarından ve kırmızı kartlardan canı yanan bir takım bir kere de böyle 50cm'lik ofsaytla galip gelsin, futbolun adaleti adına kabul edelim, çok görmeyelim demiştim.

Faruk dedi ki...

sevgili demirel;

kimsenin bize 3 puan hediye ettiği falan yok nereden uyduruyorsunuz bunları? denizlispor'un kullanacağı penaltının gol olma garantisi mi var? bakın tekrarlıyorum size: pozisyonu net bir şekilde görmenin imkanı yok. bütün basını taradım bugün maçla ilgili yazı yazan. 9 yazar gördüm pozisyona penaltı değil diyen. kimisi hiç konuya girmemiş kimisi de penaltı iması yapmış. ha bilemem belki de şirin gözükmek adına yazılan yazılardır fakat sonuç itibariyle bir konyaspor - fenerbahçe maçı gibi ya da bir fenerbahçe - kayserispor maçı topyekün hakemi hedefi alan açıklamaları yok. aslında çok fazla da polemiğe girmeye gerek yok bu konuda söylediğim gibi bu hakemlere bu sezon güveniyorum ama hataları olduğunda da blogta dile getiririm. eski defterleri açarsak bundan fener ve g.saray zararlı çıkar...