3 Kasım 2008 Pazartesi

Beşiktaş'ın Şampiyonluk Şansı

Beşiktaş'a geldiği ilk gün Başkan Yıldırım Demirören'in de bulunduğu imza töreninde ''hedefimiz belli şampiyon olacağız'' demişti Mustafa Denizli.

İlk maçında da Gençlerbirliği deplasmanında ''bir anda'' bulduğu gollerle üç farkı yakalayıp bir gol yiyerek maçı tamamlamayı ve liderliğe yükselmeyi başarmıştı. Normalde müthiş bir özgüven yakalanması gerekiyordu ancak bu olmadı. Sivasspor ile oynanan ''kıran kırana'' maçtan 1 puan çıkaran Beşiktaş, bir başka dişli takım Tolunay Kafkas'ın Kayserispor'una tek golle mağlup olarak dördüncü sıraya indi, yani Ertuğrul Sağlam'ın bıraktığı yerin daha altına.

Mustafa Denizli geldikten sonra Beşiktaş'a değişen tek olumlu şey bana göre Tello'nun artan performansı. Tello ile Ertuğrul Sağlam arasında olduğu rivayet edilen ''soğukluğun'' rivayetten öte olduğu ''resmen'' ortaya çıkmış oldu. Tello sahada kendisine verilen özgürlüğü de en güzel şekliyle kullanıyor artık, hücuma katılıyor, şut atıyor, orta yapıyor, performans olarak hemen hemen en iyi seviyesine gelmiş durumda ama Şilili oyuncuyu bir kenara bırakırsak Beşiktaş'ın oyununda ki ''kanıksanmış'' güvensizlik biraz daha artmış gibi gözüküyor. Gençlerbirliği karşısında 3-0 öndeyken de böyleydi, Sivasspor'a atılan beraberlik golünden sonra da, Fortis Kupası'ndaki Antalyaspor maçında da oyun artık kilitlenmişken, Cisse topu iğne deliğinden geçirip Antalyaspor'un kilidini açtı.

Taraftarın da Mustafa Denizli'ye çok sıcak bakmadığı bir gerçek. Ertuğrul Sağlam'ın gönderiliş şekli bir türlü hazmedilemedi maalesef. Başkan'a olan soğukluk zaten gün gibi aşikar, aslında kadro şampiyonluk için yeterli ve Fenerbahçe ile Galatasaray'ın durumu ortada. Muhtemelen devre arasında belki de devre arasına kalmadan hoca değiştirecekler. Ankaraspor'un, Kayserispor'un ve Sivasspor'un performanslarının nereye kadar gidebileceği belli değil, Trabzonspor ise ''şampiyon olacak takım'' oyununu henüz ortaya koyamadı.

Beşiktaş için tam bir fırsat sezonuydu bu sezon ama yönetim yine yapacağını yaptı bana göre ve sudan bir sebeple Ertuğrul Sağlam'ı gönderip yerine Mustafa Denizli'yi getirip avantajını kaybetti. Her ne kadar Sivasspor ve Kayserispor gibi ligimizin ''yükselen yıldızlarına'' karşı oynamış olsalarda bu maçlardan en azından 4 puan çıkarabilmeliydi Beşiktaş ama yapamadı. Gelecek haftalarda işlerin biraz daha zorlaşacağını düşünüyorum.

Mustafa Denizli asla bir enkaz devralmadı, sadece psikolojik faktörleri aşması ve takımın kendisine güvenmesini sağlaması gerekiyor, sahadaki başarı kendiliğinden gelecektir zaten, Beşiktaş'ın bunu başarabilecek kadro kalitesi mevcut...

1 yorum:

Melih Kazdağ dedi ki...

Mustafa Denizli ismini ilk duyduğumda açıkçası hiç hoşuma gitmemişti.Birincisi uzun yıllardır takım çalıştırmıyordu.Ben onu artık emekli gibi görüyordum.Takımın başına geçtikten sonra daha ilk haftadan köklü değişiklikler yapmaya çalıştı.Bir nebze başardı da.Tello bu sene çok formsuz dediğimiz bir sırada onu değişik mevkide kullanarak adeta diriltti.Benim hiç tutmadığım Cisse bariz daha fazla mücadele etmeye başladı ve daha iyi oynamaya başladı.Yıllar önce Fenerbahçe'de kullandığı taktiği kullanmaya başladı.O günkü koşullarda Rapajic-Revivo-Baliç-Nobre yerine şimdi Delgado-Tello-Holosko(Bobo)Nobre var.Benim gözlemlediğim bu taktikte ısrar edeceği.Bu bana mantıklı geliyor aslında.Çünkü defans hattı hiç olmadığı kadar kaliteli.Hele Sivok denen adam müthiş bir oyuncu.Beşiktaş devre arasına kadar gidebildiği kadar gidip sağ ve sol kanada takviye yapmak isteyecektir.Sivassporlu Sezer ve Tabiki her transfer döneminin adamı M.Topuz'un isimleri geçmeye başladı bile.Devre arasında bir transfer yapılmazsa Beşiktaş'ın şampiyonluk şansı Galatasaray'ın kötü gitmesine bağlı diye düşünüyorum.Bu sene Sivas'ı hep ayrı tuttum.Hep söyledim.Geçen seneden çok farklılar.Bu sene şampiyon olabilirler...